Zarrab davasını izleyen Afyon’luya sorulan soru...
Bir dostum aradı.
Oğlu amerika’da okumakta.
Zarrab davasının görüldüğü yere yakın bir
mesafede.
Derslerinin müsait olduğu bir döneme
denk gelmiş davanın görüldüğü günler.
Dinleyici olarak gitmiş.
Çıkışta Cezayir Televizyonu mikrofon uzatmış.
İlk soru...
‘Türkiye’de medya özgür haberler yapamadığı
için mi davayı burada izlemeye geldiniz?’
Cevap ders niteliğinde...
‘Türkiye’de medya dünyanın hiç bir yerinde
olmadığı kadar özgür. Bizim televizyon
kanallarımız, haber siteleri de bu dava ile ilgili
bilgileri veriyor, hemde gereğinden daha
fazla. Geliş nedenim vaktim müsaitti. Bu davayı
hem yerinde izlemek istedim, hem de
dışarıda Türkiye aleyhine birileri laf söz söylemeye
kalkarsa da onlara karşı oluşacak grubun
içerisinde yer almak için.’
İkinci soru...
‘Tayyip Erdoğan’ın rüşvet aldığına dair ifadelere
ne diyeceksiniz?’
Bu kez soruya soruyla cevap...
‘Ben içeride öyle bir söz dinlemedim. dinletilen
tape’lerde de böyle bir şey yok. Kimse
böyle bir iddia da bulunmadı. Siz nereden çıkartıyorsunuz
böyle bir şeyi?’
Cezayir Tv Muhabirinden ilginç bir cevap;
‘Bizim içeriye giriş akreditasyonumuz yok.
içeriden çıkan amerikalı muhabirler öyle
söylediler.’
Tabiki bizim Türk gencinden bu cevaba karşılık
okkalı bir cevap daha alıyor Cezayir Muhabiri.
Cezayir Televizyon ekibi mosmor ayrılıyor
oradan...
***
Neden anlatma gereği duydum şimdi bu
olayı?
Maalesef amerika’da aylardır Türkiye aleyhine
yürütülen kampanya var.
Oluşturulmak istenilen algı malum.
FETÖnün kumpasları ile elde edilen yalanyanlış
belge ve bilgiler ile tape’lerin cımbızlanmasıyla
elde edilen veriler oluşturulmak
istenilen algı için kullanılıyor.
İşte bariz örnek.
Afyonkarahisar’lı bir işadamının oğlunun
orada bizzat yaşadığı bu küçük olay bile amerika
ve FETÖ’nün algı operasyonunda ne noktaya
ulaştığını açık bir şekilde gözler önüne
seriyor.
Cezayir halkının yüzde 99’u Müslüman’dır.
Resmi dini İslam’dır. Müslümanların büyük çoğunluğunu
sünniler oluşturmaktadır.
Bir Müslüman hakkında, başka bir Müslüman
da oluşturulan algıya bakın...
Polislerimizi Allah korudu...
Sık sık FETÖ ile ilgili haberler yayınlıyoruz.
15 Temmuz öncesinden itibaren bu konuda
Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı ve
Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğünün çalışmalarını
yakından takip ediyor ve kamuoyuna
aktarıyoruz.
FETÖ/PDY konusuna son dönemlerde sadece
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü yoğunlaştı.
Bizde bu hususa haberlerimizde, yazılarımızda
değiniyoruz.
Bu husus Emniyet’te sadece Terörle Mücadele
şube Müdürlüğü çalışıyor gibi bir algıya
sebep olmamalı.
Emniyetimizin her birimi kendi alanlarında
önemli başarılara imza atıyorlar.
Mesela...
Kaçakcılık ve Organize Suçlarla Mücadele
şubesi İlimizde Uyuşturucu ile mücadelede
önemli mesafeler katetmekte.
KOM şubenin Organize Suçlar ile ilgili birimi
de geçen hafta önemli bir olayın hem faillerini
yakaladı, hem de büyük bir felaketi önledi.
Bu sırada da kendi canlarını tehlikeye attılar,
uğradıkları silahlı saldırıdan yara almadan
kurtuldular.
Tüm ekiplere geçmiş olsun diyoruz.
Olaya gelince...
İlimizde maalesef son zamanlarda şehir magandaları
artarak türemeye devam etmekteler.
Eline bir tespih geçiren, yanına üç beş kişiyi
takan kendisini Kurtlar Vadisinde sanıyor.
Erenler başta olmak üzere bu tiplere artık
sıklıkla rastlar hale gelindi.
Bu şehir magandaları sanıyorlar ki, afyonkarahisar’da
istedikleri gibi at oynatacaklar.
Yanılıyorlar...
Afyonkarahisar İl Emniyet Müdürü Fahrettin
Şen’i tanımadıkları için böyle bir düşüncede
olabilirler, fakat yanıldıklarını kısa zamanda
anlamaya başlayacakları kesin.
İlk sinyallerde alınmaya başladı bu hususta...
***
Sinanpaşa civarında bir gazinoda iki kişi silahla
vurularak yaralanmıştı.
Bu yaralılar afyonkarahisar’a getirildi, hastanede
tedavi altına alındı.
Vurdukları kişilerin ölmediğini öğrenen
saldırganlar aralarında anlaştılar.
‘Hastaneye gidelim hem onları, hem de oradaki
tüm akrabalarını vuralım’ diye konuştular.
Bindiler araçlarına, silahlarına mermileri
sürdüler.
Fakat hastaneye tam yaklaştıkları anda
yolları kesildi.
Polis araçları yolu kesmişti.
Megafonla uyardı polisler, ‘Elleriniz başınızda
inin.’
İnmediler araçtan, silahlarına davrandılar
ve polislere ateş açtılar.
Tedbirlerini almışlardı Polisler ama iki polisimizi
allah korudu.
Kurşunlar burunlarının ucundan geçti.
Polis araçlarına 11 kurşun isabet etti.
Sonunda kıskıvrak yakalandı tüm saldırganlar.
Ne kadar direnirlerse dirensinler etkisiz hale
getirildiler.
Tüfekler çıktı araçtan.
Tüm saldırganlar kelepçelendi ve önce
hastaneye, sonra da Emniyete götürüldüler.
Yaşanan arbede de aldıkları yaralar için nezarethanede
tedavilerine devam edildi.
Tam on kez doktor geldi.
İfade verebilecek hale geldiklerinde de teker
teker sorgulandılar.
İçlerinden bazıları inkar etmeye çalışsa
da olayın tüm ayrıntılarını biliyordu Polis.
Merak etti sordu saldırganlardan birisi
Polise;
‘Bizim geleceğimizi nasıl an
ladınız? Kimse bilmiyordu
hastaneyi basacağımızı’
Polis bir şey söylemedi.
İfadeler tamamlandı ve
önceki gece adliye’ye
götürüldüler.
Savcı ifadelerini aldı,
sonra Sulh Ceza
Mahkemesine sevk etti
tutuklanmaları
talebiyle.
Ve Hakim
tutukladı.
Şimdi
cezaevindeler.
***
Şimdi o
saldırganın Polise
sorduğu fakat
cevabını
alamadığı sorunun cevabını
biz söyleyelim.
Yazının girişinde
söylemiştim.
Bazı şehir magandaları
karşılarındaki afyonkarahisar İl
Emniyet Müdürü Fahrettin
şen’i tanımıyorlar.
O’nun için bu şehir
magandalarının çekirdek
olduğunun farkında değiller.
Terörün kol gezdiği yerlerde
görev yapmış olan, Milliyetçiliği
- Vatanseverliği nam salmış
olan Fahrettin şen’in listesine yazdıklarının
hiç bir şansının olamayacağını, er geç yakayı
kaptıracaklarını bilmiyorlardı o saldırganlar...
Fahrettin şen’in listesinde beş numarada
bulunan bu şehir magandalarının burada hüküm
süremeyeceklerini anlamaları gerek.
Saldırganın sorduğu o sorunun cevabını
merak ediyorsunuz sanırım.
Söyleyelim...
Fahrettin Şen göreve burada göreve başladıktan
sonra öncelik olarak FETÖ/PdY konusunu
irdeledi.
Daha sonra PKK ile diğer illegal örgütlerin
Afyonkarahisar’daki konumlarını ve durumlarını
inceledi.
Listesinin üçüncü sırasında uyuşturucu
gelmekteydi.
Bu konuda da uzun mesai yaptı. Gerekli bilgileri
aldı, direktiflerini verdi.
dördüncü sırada asayiş ile ilgili konular vardı.
Fuhuş ile mücadele konusunda afyonkarahisar’ın
geldiği nokta ‘vahim’ derecesindeydi.
Bu konuda da geniş kapsamlı bir çalışma
başlattı.
Ve beşinci sırayı şehir magandaları aldı.
İlgili birimlerden raporlar aldı.
Sivil ekipleri yönlendirdi sahaya. Daha
geniş bilgiler aldı.
Sonra Cumhuriyet Savcısıyla görüştü.
Bazı isimler için ‘dinleme izni’ istedi.
İstediği izinleri aldı. Teknik takip
başlatıldı.
İşte o dinlemelerden birisine
geçen hafta o hastaneyi basacak
olanların konuşması takıldı.
Anında haber verildi
Fahrettin Müdüre.
Hastane çevresinde gerekli
tedbirler alındı.
Hastane içerisinde de her
ihtimal düşünülerek, kimseyi
tedirgin etmeden - belli
etmeden gerekenler yapıldı.
Sonunda tüm saldırganlar
başarılı operasyonla yakalandı.
Elbette altı kişinin
yakalanmasıyla şehir magandaları
listeden çizilmiş olmuyor.
Sadece devede kulak o kadar kişi.
İzlemeye devam edin afyonkarahisar
Emniyetinin tüm birimlerinin
çalışmalarını.
Tabiki bu başarıların en önemli
unsurlarından birisi de afyonkarahisar
Cumhuriyet Başsavcılığı ve ilgili
Mahkemeler.
Bu birliktelik ve kurumlar ile
yöneticilerinin birbirlerine olan güvenleri
başarıyı getiriyor.
Rektör Hoca gereğini yaptı
Afyon Kocatepe Üniversitesi maalesef FETÖ/PDY nin
cirit oynattığı yerlerin başında gelen bir yerdi.
15 Temmuz sonrası yapılan operasyonlarla önemli
ölçüde temizlendi aKÜ bu hainlerden.
Elbette kalan-giden, gözden kaçanlar olacaktır.
Bazı kriptolara zamanla ulaşılıyor.
O kriptolarda mutlaka temizlenecek aKÜ’den.
***
Önceki günkü Gazetemizde yer almıştı.
AKÜ Veteriner Fakültesinde görevli asistan Mustafa
Evcimen tutuklandı ve şimdi cezaevinde.
Bu kişi ile ilgili gelişmeler biraz ilginç.
Daha önce FETÖ/PDY kapsamında aKÜ Rektörlüğü
tarafından açığa alınmıştı bu kişi.
Sonra Rektör Solak ilgili kurumlara sordu soruşturdu,
‘bu kişi hakkında şu anda bir bağlantı yok’ cevabını
aldı ve Mustafa Evcimen’i görevine
iade etti.
Yapması gereken o an için buydu zaten.
Sonra bazı gelişmeler yaşandı. Ayrıntıya girmeyelim,
çünkü iddianamesi hazırlanıyor.
Ayrıntıları daha sonra aktarırız...
Devletimiz ne yaptığını biliyor.
Vaktinin saatinin gelmesini bekliyor sadece...