İşadamı Şuayp Demirel.
Dolu, dopdolu...
Bilgi birikimi inanılmaz.
İş tecrübesi ise ‘kütüphane’ gibi, zengin.
Şuayp Demirel ile ne zaman otursak, hemen kağıdı kalemi hazır ederim yanımda.
Çünkü...
Öyle şeyler söyler ki, unutmam nasılsa deyip aklınızda tutarken ardından bir söz daha söyler.
Sonra bir söz daha...
Birbirinden önemli bu sözlerin birini bile kaçırmak istemediğim için, artık Onunla oturduğumuzda kalem kağıt yanımda.
//
İhracatı artıyor...
Yıllar önce daha AVŞAR SU fabrikası daha kurulmamıştı.
Suyun kaynağına gittik Şuayp Demirel ile.
Görevlileri çağırdı.
Vanayı açtırdı.
Su harikaydı.
O zaman bazı sözler söyledi.
Kurmayı düşündüğü fabrikayı ve hedeflerini anlattı.
Aradan bir süre geçti.
Kurduğu fabrikayı gezdirdi.
Bu defa orada da bazı sözler söyledi.
‘Gün gelecek bu suyu tüm dünya tanıyacak. Coca Cola nasıl tanınıyorsa, bu suda öyle tanınacak’ dedi.
Ve aradan daha bir kaç yıl bile geçmeden, AVŞAR SU her geçen gün yurt dışına daha fazla gönderilmeye başlandı.
Görülen o ki, 2018 yılında AVŞAR SU ihracat rakamlarında daha üst sıralarda olacak.
Şuayp Demirel’in koyduğu hedefe emin adımlarla ilerliyor AVŞAR SU.
Afyonkarahisar’ın adını duyuran, memleketimizin ihracatına katkılar koyan AVŞAR SU Yönetimine ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz.
//
Şuayp Demirel geçtiğimiz hafta ziyaretime gelmişti.
Dere tepe konuşmayız Onunla.
İhracatı, fabrikaları, Ülkenin durumunu konuşuruz.
Kişilerle alıp veremediği yok O’nun.
Bugüne kadar hiç kimse hakkında dedikodu yaptığını duymadım.
Ama üretim, ihracat, ticaret, yatırım dediğinizde saatler az gelir.
Hiç sıkılmadım O’nun anlattıklarından.
Hem keyif aldım, hem ders.
Keşke...
Üniversite’de ara sıra öğrencilerle, hocalarla sohbet etse.
Keşke Ticaret Odasında işadamlarıyla konuşsa...
İhtiyacımız var hem Ülke olarak, hem de Afyonkarahisar olarak O’na ve O’nun gibilere.
Ne genç, ne yaşlı...
Tam orta yaşta.
Aslında bir kaç gayrimenkulünü kiraya verse, geliri hem O’na, hemde ailesine yeterde artar bile.
Ama O halen daha bir dolar daha fazla ihracat için, bir kişi daha fazla istihdam için uğraşıyor.
O’nu tanımadan öncede çalışmalarını duyar, saygı gösterirdim.
Adnan Dedemin kardeşi çünkü.
Ama tanıdıkça saygının yanında sevgi oluştu.
Afyonkarahisar için, Ülkemiz için düşünceleri - çalışmaları çok çok önemli.
Şimdi daha fazla önem arz ediyor O ve O’nun gibi Memleket Sevdalıları.
**
‘Nüfus artış hızına göre kalkınma planı olmalı’ diyor Şuayp Demirel.
‘Sabit sektörler olmalı. On nesil aynı işi yapmalı’ diyor ve bunun neden gerektiğini anlatıyor.
Yurt dışında bakıyor görüyoruz gerçekten. Yüz yıllık, yüzelli yıllık şirketler var.
Kuşaklar boyu aynı işi yapan ve o işte zirveye çıkmış olan şirketler var.
Bizde ise maalesef şirket içi bölünmeler, dağılmalar...
Dünya devleri bile birleşirlerken, bizim şirketlerimizin içlerinde bölünerek yollarına devam etmeleri Ülkemiz açısından da zararlıdır.
Bir noktanın daha altını çiziyor Şuayp Demirel.
‘Bir şehir göç alıyorsa, o şehirde görün bakın mutlaka farklı sorunlar baş gösterir zaman içerisinde.’
Şu anda İlimizde on bin civarında Suriye’li, Irak’lı, İran’lı ve diğer Ülkelerden gelenler var.
Haklı Şuayp Demirel.
Geçen yıl yaşanmayan bazı sorunlar yaşanmaya başladı bu günlerde.
Umarız ve dileriz, ilgililerde bu sorunların farkındadır ve önlem alırlar.
**
Şuayp Demirel ile görüşmelerimizden notlara zaman zaman yer vereceğim.
//
//
//
//
//
Vekillerimize, Belediye Başkanlarımıza ve AK Partili Yöneticilere ...
İşadamının - esnafın - sanatkarın her biri bir bürokrat kadar, bir Milletvekili kadar, bir Bakan kadar önemlidir.
Yanında bir kişi çalıştıran bile bu Ülke için önemlidir.
Çünkü istihdam şu anda Türkiye için hiç olmadığı kadar önem arz etmektedir.
İşadamını, esnafı, sanatkarı velhasıl kelam istihdama katkı koyanları maalesef bazı bürokratlar nedense ‘suçlu’ gibi görmeye devam etmekteler.
1980’lerin köhne zihniyetini nedense halen daha atamıyor bazı bürokratlar.
Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her fırsatta yineliyor istihdamın önemini.
Ekonomi ile ilgili her toplantıda vurgu yapıyor istihdama, işadamının-esnafın-sanatkarın önemine...
Ama...
Dedik ya o köhne zihniyet nedense bir türlü değişmiyor.
Eğer o bürokratlar Cumhurbaşkanının, Hükümetin hedeflerine kilitlenemiyorsa halen daha, bir an önce kapı dışına konulmalıdırlar.
Oturdukları koltuklardan alınmalıdırlar.
Çünkü onlar en büyük zararı vermekteler bu Ülkeye.
Kripto FETÖ cülerin halen daha bürokraside olduklarını biliyoruz.
Zaman içerisinde bunlar ayıklanacaklar nasılsa ama, şimdi o koltuklarda oturan kriptolar şunu iyi bilsinler ki;
Afyonkarahisar sahipsiz değildir.
Hiç bir bürokrat, işadamını- esnafı-sanatkarı hor göremez.
Tekere taş koymak değil, ihracat yapanları-istihdama katkı koyanları el üstünde tutmak gerekir.
O bürokratlar maaş günleri gidip maaşlarını bankamatik kartlarından çekiyorlar.
Gününde, saatinde maaşlarını almaları ile ilgili en ufak bir sıkıntıları, kuşkuları yok.
Ama o maaşlar bu işadamının, esnafın ve sanatkarın verdiği vergilerle Devletin kasasını dolduruyor.
İşadamı, esnaf, sanatkar olmazsa çarklar durur.
Pek çok dostumuz, okurumuz iletiyor konuları.
Onlardan öğreniyoruz...
Belediye zabıtasından SGK müfettişine, vergi müfettişinden iş müfettişine kadar elini sallasan değecek kadar çok müfettiş gözüne kestirdiği esnafa, işadamına, sanatkara ceza üstüne ceza yazmak için adeta yarış halindeymiş.
Ayıptır, günahtır.
İşadamının, esnafın, sanatkarın bu kadar üzerine gidilirse sonuçları Ülke ekonomisine hiçte yararlı olmaz.
Elbette bürokratlar görevlerini yapacaklar ama, önce uyarı denilen bir mekanizma olmalı.
‘Hedefimiz şu kadar ceza yazmak’ diye bir bahane olamaz.
Milletvekillerimize, Belediye Başkanlarımıza ve AK Parti Yöneticilerine buradan bu durumu aktarıyoruz.
Ekonominin zaten sıkıntılı olduğu bu dönemde, düşünün bir kere;
Her işadamı istihdamını birer kişi bile eksiltse neler olur?
Sizler işadamının, esnafın, sanatkarın üzerine gidilmesi yerine, birer kişi daha istihdamda bulunmaları için teşvik etmelisiniz.
Bilhassa şimdi...
//
//
