Kimdir Jandarma İl İmamı?

Adı Ahmet Aşık.

Kod adı HİKMET.

Sefer ve Hatice’den olma.

1981 doğumlu.

Hatay İli, Yayladağı İlçesi nüfusuna kayıtlı.

İlk ve Orta ve Lise’yi Hatay’da tamamladı. 2001 yılında başladığı Afyon Kocatepe Üniversitesi Uşak Eğitim Fakültesi türkçe Öğretmenliği bölümünden 2005 yılında mezun oldu.

Bu okuldan mezun olduktan sonra Uşak’ta ‘özel dersler’ vererek geçimini sağladı, 2006-2008 yılları arasında da Antalya’da FETÖ/PDY Yapılanmasına ait dersanelerde öğretmenlik yaptı, 2008 yılında Afyonkarahisar’a gelerek Kocatepe Dersanesinde öğretmenlik yaptı ve daha sonrada 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı Yetiştirme Yurtlarında çalışmaya başladı.

1 Eylül 2016 tarihinde KHK ile Kamu Görevinden ihraç edildi.

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütünün Afyonkarahisar Jandarma İl İmamıydı.

Bank Asya’ya FETÖ Liderinin talimatı sonrasında para yatırdı.

ByLock başta olmak üzere örgütün COVER ME isimli gizli proğramlarıyla haberleşiyordu.

ByLock kodu Hikmet 1103 idi. Bu hattan 197 mesaj aldı, 146 mesaj gönderdi. Diğer örgüt üyeleriyle defalarca bu gizli haberleşme proğramı üzerinden görüşmeler yaptı.

Eşi Serap Aşık, örgütün güdümündeki Gökkuşağı Eğitim ve Öğretim Şirketinde çalıştı.

Ahmet Aşık, 26 Ağustos 2016 tarihinde gözaltına alındı.

24 günlük gözaltından sonra tutuklandı.

Halen Afyonkarahisar Kapalı Ceza ve Tevkif Evinde.

Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığının 2017/632 sayılı İddianamesi ile hakkında TCK 314/2, 53/1, 58/9, 63 ve Terörle Mücadele Kanununun 55/1, 7/1, 5/1 maddeleri gereğince cezalandırılması talebinde bulunuldu.

Emir ve komutasında 8 grup bulunuyordu.

Kod adı kullanmak terör örgütlerinin genel özelliği olduğundan, HİKMET kod adlı Ahmet Aşık’ta emir ve komutasındaki tüm örgüt üyelerine kod adları vermişti.

Kod adı kullanmak örgütün illegal mantığını ve maksadını gizlemeye yönelik. Jandarma İmamı başta olmak üzere, sohbet hocalarının, gurup sorumlularının hepsinin kod adları vardı.

Askeri Okullardan mezun olanların isimleri Hikmet Kod adlı Jandarma İmamı Ahmet Aşık’a ulaştırılıyordu öncelikle.

Sonrası malum...

Örgüte eleman kazandırılmasından himmet toplanmasına, kimin hangi görevi yapacağından nerede ne olacağına kadar Jandarma ile ilgili hangi konu varsa hepsi Hikmet kod adlı Ahmet Aşık tarafından belirleniyordu.

FETÖ/PDY Afyonkarahisar Jandarma İmamı Hikmet kod adlı Ahmet Aşık’ın duruşmaları sona erdi ve Afyonkarahisar 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bugüne kadar verilen en yüksek cezaya çarptrıldı geçen ay, 27 Aralık’ta...

26 yıl ceza aldı Hikmet Kod adlı Ahmet Aşık.

Ve ayrıca para cezası.

Tam 498 bin 54 TL para cezası verildi Jandarma İl İmamına.



**

7 ay sonra ‘tecavüze uğradığını’ söyleyen İmam !

Gelelim bu Jandarma İl İmamının bugünkü köşe yazısına konu olmasına...

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü şüphelisi olarak 20 Eylül 2016 tarihinde tutuklanarak Afyonkarahisar Kapalı Ceza Evine konulmuştu Hikmet kod Adlı Ahmet Aşık.

Cezaevine konulmasından 9 gün sonra Cezaevi Tabibliğine gitmek istediğini söyledi görevlilere.

Hemen götürüldü Cezaevi Tabibliğine.

O tarihte düzenlenen raporda iki taraflı kalçada ekimoz ve sol üst azı dişinde hassasiyet olduğu belirtildi. Aynı tarihli dilekçesinde Ahmet Aşık, doktora darp ve cebir ile ilgili bir şikayetinin olmadığını belirtmesine rağmen, alınan ifadesinde de şikayete dair bir konu olmadığını beyan etti.

Fakat...

İşte hain örgütün nasıl organize olduğu ve neleri yapabileceğini, şimdi anlatacağım ayrıntılar gözler önüne seriyor.

Bilindiği gibi zaman zaman sosyal medyada, Afyonkarahisar Emniyetinde ‘işkence’ yapıldığına dair iftira kampanyaları düzenleniyor.

Hatırlarsınız bu örgüt üyeleri ve sempatizanları, onlara yalakalık yapmak isteyenler  ‘sosyal medya’ yı kullanmakta çok mahirler.

 15 Temmuz öncesinde şimdi cezaevinde tutuklu olan ve haklarında FETÖ/PDY üyeliği nedeniyle ceza verilen pek çok kişi gözaltına alındığında birileri sosyal medyadan yağmış gürlemişti, Emniyet Mensuplarına, Savcılara, Hakimlere...

Onlar teröristse bende teröristim’ deme cüretinde bulunanları unutmadık elbette.

Dönelim tekrar konumuza...

Bu sosyal medyada ‘Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğünde işkence var’ diyerek ortalığı ayağa kaldırmak isteyen ve dikkatleri farklı yönlere çekmeye çalışan FETÖ/PDY üyelerinin bu kampanyalarına destek olması için FETÖ/PDY Afyonkarahisar Jandarma İmamı Hikmet kod adlı Ahmet Aşık kendisinin Emniyet’te tecavüze uğradığına dair iddiaları içeren Avukatına yazdığı mektup 31 Mart 2017 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilince, resen bir soruşturma açıldı.

Soruşturma derinleştirildikçe ortaya ilginç olaylar çıktı.

Tüm kamuoyunun bu hain örgütün bu yönünü de bilmesi açısından açık açık yazıyorum.

Hedeflerine ulaşmak için her yolu mübah gören bu hain örgütün mensupları, şerefli Türk Polislerine iftira atmaktan da geri durmuyorlar.

 

 

**

 

 

Konuşanlara koğuşta verilen taktik...

Hikmet kod adlı Jandarma İl İmamı Ahmet Aşık, 26 Ağustos 2016 tarihinde saat 00.20 de yakalanarak gözaltına alındı.

Ev adresinde yapılan arama saat 01.15’de tamamlandı ve saat 01.38’de Emniyete götürülmeden önce Genel Adli Muayene Raporu alındı. Bu raporda herhangi bir darp-cebir izine rastlanmadığının tespit edildiği belirtilmekte.

Ahmet Aşık’ın ifadesi Emniyet Müdürlüğü TEM Şubede Avukatı huzurunda 15 Eylül 2016 günü saat 21.25’te alınmaya başlandı ve saat 01.00 de tamamlandı.

Ahmet Aşık adli işlemleri tamamlandıktan sonra Cumhuriyet Başsavcılığına çıkartılmak için gözaltından çıkış için 19 Eylül 2016 günü saat 10.20’de Devlet Hastanesine götürülmüş ve burada Genel Adli Muayene Raporu alındıktan sonra Adliye’ye götürülmüştü. Burada alınan raporda da herhangi bir darp-cebir izine rastlanmadığı tespit edilmişti.

Aynı gün Cumhuriyet Başsavcılığından tutuklanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilen Ahmet Aşık, tutuklama kararının ardından Cezaevine gönderilmişti.

Ahmet Aşık kendisine işkence yapıldığı iddiasıyla ilgili olarak, TEM Şubede ifade verirken yanında bulunan Avukatına, Devlet Hastanesinde rapor alınması için götürüldüğünde ilgili doktora, Savcılıkta Savcıya ve ilgililere, Sulh Ceza Mahkemesinde Hakime en ufak bir şey söylememiş, alınan raporlarda da darp-cebir izine rastlanmadığı açıkca belirtilmişti.

Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı, Ahmet Aşık’ın kendisine işkence yapıldığı, tecavüz edildiği iddialarını sümen altı etmedi, derinlemesine inceledi. Hemde daha kendisi şikayetçi olmadan, ‘şikayetçi değilim’ demesine rağmen...

Savcılık ‘resen’ soruşturma başlattıktan sonra, Ahmet Aşık ile aynı koğuşta bulunan FETÖ üyeleriyle de görüşüldü.

Bu görüşmelerde ilginç olaylarda ortaya çıktı. 

Mesela bu görüşülenlerden birisi...

FETÖ/PDY soruşturması nedeniyle tutuklu A.K. bakın neler demekte;

Ben halen FETÖ/PDY silahlı terör örgütü üyeliği iddiasıyla Afyonkarahisar Cezaevinde tutuklu bulunmaktayım.

FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma suçlamasıyla ilgili olarak 08.09.2016 tarihinde Afyonkarahisar Terörle Mücadele Şube Müdürlüğünde ifadem alınmıştı. Daha önceki ifadem de belirttiğim gibi Selahattin Kod adlı Adem Yolcu isimli şahıs 2016 yılı Ağustos ayı içerisinde Afyonkarahisar’a gelerek işyerime uğradı. Beni yanına çağırarak kendisini HİKMET kod adlı Ahmet Aşık’ın evine aracımla götürmemi istedi. Kendisini Ahmet evine götürüp sonrasında otogara bırakırken bana ‘polise gitmemem, yakalanırsam etkin pişmanlık yasasıyla beni kandıracaklarını, kötü bir amacımız olmadığını’ söyleyerek tehditvari konuşmalar yaptı. Ben bir kaç kez Emniyet Müdürlüğüne gelerek bu yapıyla ilgili bildiklerimi anlatmak üzere ifade vermek istedim. Ancak Selahattin kod adlı Adem Yolcu isimli şahsın tehditleri ve halen dışarıda olup olup aileme zarar verebileceği düşüncesiyle bildiklerimi anlatmamıştım. Ancak daha sonra Selahattin kod adlı Adem Yolcu’nun da benimle birlikte gözaltında olduğunu öğrenince tüm bildiklerimi anlattım.

20.09.2016 tarihinde yapılan duruşma sonrası tutuklanarak Afyonkarahisar Cezaevine teslim edildim. Orada aynı dosya kapsamında tutuklu bulunan Adem Yolcu ve Ahmet Aşık başta olmak üzere bir çok şüpheli ile aynı koğuşa yerleştirildik.

Tutuklu kaldığım yaklaşık 3 ay boyunca koğuşta soruşturmaya yönelik bir çok konuşma yapılıyor. Adem Yolcu tutuklu olan bir çok eski askeri personel ile koğuş içerisinde bizlerden ayrı olarak görüşüyor. Adem’in koğuş içerisinde diğer tutuklulara Emniyette baskı altında ifade verdiklerini, Emniyet Müdürlüğünde kendilerine işkence yapıldığını, ilk mahkemede ifadelerini değiştirmelerini, avukatlarına bu konular ile igili şikayet dilekçesi vermelerini söylediğini duydum. Bu şahıs benim yanıma da birkaç kez geldi. bana emniyette verdiğim ifademi sorarak eğer ifadem de herşeyi anlattıysam ilk duruşmada bunları inkar etmemi, baskı ve işkence ile bu ifademi verdiğimi söylememi, güzel günlerin bizleri beklediğini, hatta eğer ifademi değiştirmezsem bu davadan çok ağır cezalar alacağımı söylemişti.

**

 

 

Yalan söylemek, örgütün stratejisi

İşte bir FETÖ/PDY şüphelisinin ifadesi aynen böyle.

Bu kişinin söylediklerini teyit eden pek çok ifade daha var.

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile ilgili yürütülen soruşturmalar sonucunda Fetullahçı Terör Örgütü üyelerinin örgütsel özellikleri de ortaya çıktı.

Örgütte ‘yalan söylemektedbir olarak uygulanan önemli bir strateji.

Örgüt Lideri Fetullah Gülen, soruşturma ve takibata uğramamak, zarar görmemek için kendince bir görüş geliştirerek; yalan söylemeyi, inandığı ve olduğundan farklı görünmeyi, yaptığı bir işi başkasına yüklemeyi, dini emir ve yasaklarla kendini bağlı saymamayı, hukuku dolanmayı, ahlaki kural kabul etmemeyi çevresine öğreterek adına tedbir (takiyye) demiştir. Ona göre, örgüte zarar gelmemesi için yalan söylemek, iftira etmek, hırsızlık yapmak, suç işlemek, dinen haram sayılan içki, kumar, fuhuş gibi günahları işlemek ‘mübahtır’ anlayışında olduğu görülmekte.

İşte böyle bir örgüt, bu FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü...

//

Tekrar dönelim Hikmet kod adlı Jandarma İl İmamı Ahmet Aşık’ın iddiasının neticesine.

Ahmet Aşık gözaltına alındığı 26 Ağustos 2016 tarihinde iddia ettiği şekilde insanlık dışı hareketlere maruz kalsa idi;

Bu durumu Emniyet’te ifade aşamasında avukatına, rapor aldırılmak üzere götürüldüğü Afyonkarahisar Devlet Hastanesinde muayenesini yapan doktora, mevcutlu olarak götürüldüğü Cumhuriyet Başsavcılığında Savcıya, çıkartıldığı Sulh Ceza Hakimine açıklamazmıydı?

Aradan 7 ay geçtikten sonra 17 Mart 2017 tarihinde verdiği dilekçesinde de şikayetçi olmadığını beyan etmesine rağmen, Cumhuriyet Savcılığı resen soruşturma başlatarak bu konunun üzerine gitmiştir.

Ahmet Aşık ancak aradan bir yıl bir ay geçtikten sonra bu konu ile ilgili şikayetçi olduğunu beyan etmektedir. Oysa O’nun şikayetçi olup olmamasına bakılmaksızın zaten Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcılığı 17 Mart 2017 tarihinde ‘resen’ soruşturmayı başlatmıştı.

FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü üyelerince Türkiye’de insan haklarının ihlal edildiğine yönelik bir propağanda yapılarak, Devletimizi Uluslararası kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırmak, Terör Örgütü soruşturmalarını sulandırmak, ve Terörle Mücadele edilmesinin önüne geçilmek için pek çok yola başvurdukları bilinmekte.

Ahmet Aşık’ın da aynı şekilde örgütsel faaliyetler çercevesinde bunları söylediği aşikar.

Cumhuriyet Başsavcılığının da bu yönde bir karar vermesi kuvvetle muhtemel.

Hikmet kod adlı Ahmet Aşık’ın iftiralarından dolayı da ayrıca cezalandırılması gerekir.

Cezalandırılmalıdır ki, bu tüm örgüt üyelerine ders olmalıdır.

Canlarını dişlerine takarak, gecelerini gündüzlerine katarak FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü ile mücadele eden Afyonkarahisar Emniyet Müdürlüğünün tüm personeli yasa ve kurallar dışına çıkmadan görevlerini yapmaktadırlar.

 

 

 

Editör: TE Bilisim