Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Zahid Sobacı, kurumun faaliyetlerine ilişkin Anadolu Ajansı’nın sorularını yanıtladı ve kurumla ilgili gündeme getirilen eleştiriler hakkında değerlendirmede bulundu. Sobacı, “Her sektörde olduğu gibi basın alanında da özellikle pandemi şartlarının olumsuz etkileri gözlendi. Bu zorlu şartlar altında mücadele eden, görevini hakkıyla yapmaya çalışan ve emek veren tüm gazetecileri tebrik ediyorum. Değerli basın çalışanlarıyla omuz omuza 60 yılı tamamlamış olmaktan mutluluk duyuyoruz”

SORUMLULUĞUMUZ ARTIYOR

“Basın toplumun haber alma ve bilgi edinme hakkı çerçevesinde, kamuyu ilgilendiren her türlü konuyu kamuoyuna duyurma gibi çok kıymetli bir görevi ifa ediyor” diyen Sobacı, “Tabii basın organlarının bu görevi yürütürken toplumun tahrif edilmemiş haber alma hakkını da gözetmesi ve sorumluluk bilinciyle hareket etmesi gerekiyor. Ancak bu perspektifle basın organları Türkiye’deki demokrasi pratiğine katkı sunabilir. Özellikle hakikat-ötesi olarak nitelendirilen ve gerçekliğin yerinden edilerek inşa edilmiş algıların ve yalanların onun yerine yerleştirildiği içinde bulunduğumuz dönemde, bu sorumluluğun önemi katlanarak artıyor açıkçası”

GÜÇLÜ BİR MEDYA ALANI

Sobacı, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde, İletişim Başkanlığı çatısı altında basının sorunlarıyla yakından ilgilenen entegre bir yapı oluştu aslında. Bu entegre yapının başında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Prof. Dr. Fahrettin Altun var. Basın İlan Kurumu bu yapının bir parçası olarak, basın sektörünün demokrasiler için önemini gayet iyi biliyor. Basın İlan Kurumu, çizilen ortak vizyon doğrultusunda, katılımcı ve paydaş odaklı bir anlayışla basın sektörünün sorunlarına kalıcı çözümler üretme sürecine katkı vermek için yoğun bir çaba harcıyor. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde ve kendisinin ortaya koyduğu yeni hükümet sisteminde her kurumun daha demokratik ve daha etkin çalışması gerekliliğine uygun olarak çalışmalarımızı yürütüyoruz. Türkiye’de güçlü bir medya alanının oluşmasına katkı sunmayı arzuluyoruz”

BASINA DESTEĞİMİZ BÜYÜK

“Basına desteğimiz 2020 yılı sonunda 451 milyon lirayı buldu” diyen Sobacı, “Basın İlan Kurumu, basın sektörünün köklü kurumlarından biri. 1961’den itibaren fikir ve içerik farkı gözetmeksizin resmi ilanların ve reklamların dağıtımına aracılık ediyor. Resmi ilan ve reklamların yayımlanmasıyla basına sağlanan kamu desteği, 2002’de 53,5 milyon lirayken 2020 sonu itibarıyla 451 milyon lirayı buldu. Bu destek, özellikle yerel medyanın hayatını sürdürmesi, yani yerel demokrasi açısından çok büyük öneme sahip. Aynı zamanda, basın dernek ve sendikalarına en çok 5 yıl vadeyle kredi vermek, basın mensuplarına vadesi 2 yılı geçmemek üzere borç para vermek, yardıma muhtaç olanlara ve ölenlerin ailelerine yardım etmek gibi yollarla basın sektörünü destekliyoruz. Basın İlan Kurumu olarak, 2020’de çok farklı gazetelerde çalışan 2 bin 639 basın mensubuna 15 milyon liradan fazla borç verdik. Yine 2020’de 82 gazeteci derneğine, üye sayılarına göre pay edilmek üzere toplam 350 bin lira yardım yaptık. 4 gazeteye toplam 950 bin lira tutarında kredi verdik. Ayrıca Lozan Barış Antlaşması kapsamında ülkemizde azınlık statüsündeki cemaatlerin çıkardığı gazetelere de maddi desteğimizi sürdürüyoruz”

BASIN AHLAK İLKELERİ

Basın İlan Kurumu’nun görevini başarıyla yerine getirdiğini söyleyen Sobacı, “Basın İlan Kurumu yeni icat edilmiş bir kurummuş gibi davranıyor ve yetkilerini sorguluyorlar. Basın İlan Kurumu, ifade ettiğim gibi, 1961’den beri var. Birçok iktidar döneminde Basın İlan Kurumu görevlerini yerine getirmiş ve yetkilerini kullanmış. Basın İlan Kurumunun görevlerinden biri, gazetelerin basın ahlak ilkelerini ihlal etmeleri durumunda onlara müeyyide uygulamak. Söz konusu Basın Ahlak İlkeleri, 1994’de “Basın Sektörü Temsilcileri”, “Hükümet temsilcileri” ve “Bağımsızlar” olarak isimlendirilen üç farklı grubu bünyesinde barındıran Basın İlan Kurumu Genel Kurulu tarafından kabul edilmiş. Bütün kesimlerin mutabık olduğu bir Genel Kurul kararından bahsediyoruz. Bu basın ahlak ilkelerini biz koymadık, bizden önce koyulmuş ilkeleri işletiyoruz. Gazetelere yönelik müeyyideleri bu esaslara uygun şekilde veriyoruz. Şimdi Basın İlan Kurumunun yetkilerinin ve aldığı kararların hukuka, Anayasa’ya aykırı olduğunu ve basın özgürlüğüne zarar verdiğini iddia etmeye başladılar. Şimdi mi aykırı oldu bu kararlar, yetkiler? Niye şimdi böyle değerlendiriyorlar? Çünkü Basın İlan Kurumu devletin çıkarları, milletin menfaati ve vatandaşların hakları doğrultusunda karar alıyor.