İnsanoğlu tarih boyunca hayal gücünü kullanarak pek çok inanılması güç olaya neden olmuştur. Bu hayal gücü kimi zaman insanlık yararına işlev görürken kimi zamanda insanlık dışı olarak nitelendirilen vahşete imza atmıştır. İşte skapizm olarak bilinen idam türü de bunlardan bir tanesi.
Peki nedir skapizm?
Skapizm Perslerin hüküm sürdüğü dönemlerde Acem diyarı yöneticilerinin sıkça kullandığı bir idam türüydü. Ağır suçların cezalandırılmasında kullanılan bu yöntemi duyduğunuzda eminiz tüyleriniz diken diken olacak. Toplumların ve devletlerin ilkel hallerinde kullandığı bu yöntemde standart ebatlarda bir kayık içerisine infaz edilecek suçlu yerleştirilirdi. Kurbanın kafası ve elleri her iki kayığın dışında kalacak şekilde konumlandırılırdı. Belli oranlarda birbirlerine karıştırılan bal ve süt karışımı kurbana yedirilmeye başlanırdı. Bu karışım günümüz tıp literatüründe “Akut ishal” e neden olurdu. Düzenli olarak istemsiz bir şekilde dışkılamaya başlayan kurban kendi necasetine gömülmeye başlardı. Yapılan işlem bununla sınırlı kalmayıp kurbanın dışarıda kalan bölgeleri (yüzü ve kolları) güneş alacak bir noktaya sabitlenir ve bala bulanırdı. Böylelikle bal ve dışkı kokusu civardaki bütün sinek ve böcek türlerini kendine çekerdi. Bu haşereler için tam anlamıyla bir ziyafet demekti. Balın dayanılmaz tadını alan böcekler ete ulaştıklarında ise lezzet sarhoşluğu içerisinde yemeye devam ederlerdi. Sıkılmak sadece insanoğluna has bir haslet değildir. Zira haşereler bir noktadan sonra sıkılarak mevcut tüm kemirgenlerle birlikte kurbanın içinde bulunduğu kayığın muhtelif boşluklarından içeriye sızarlardı. Bal, süt ve dışkı havuzunda keyif yapmaya başlayan kemirgenlerimiz ziyafete içeride devam ederken, cinsel yaşamlarından da ödün vermeyerek “Hazır gelmişken yumurtaları da bırakalım” düşüncesiyle çoğalmaya başlarlardı. Bu aşamada kurban çoktan ceset halini alarak bu hayattan göçmüş olurdu. Yumurtalarda büyüyen haşereler yumurtadan çıkınca mevcut sayıyı beşe katlayarak bu ziyafete ortak olurlardı. Her ne kadar bizler kurbanın ölümünü bir cümleyle anlatmış olsak da infazı gerçekleştirenler kurbanın hemen ölmesine izin vermeyerek onu aylarca hayatta tutmaya çalışırlardı. Tıbbi anlamda kurban önce septik şoka girer ardından aylar sürebilen yaşama iç güdüsünü kaybederek son nefesini verirdi.
Bu vahşi infaz şeklini öğrendikten sonra eminim sizlerde yaşadığımız çağın hukuk kurallarına şükür ediyor olmalısınız. >>ÖZEL HABER / ALİ KÜÇÜKKARTAL
