16 yıl önce bir avuç hayırsever tarafından kurulan ve kimsesizlerin kimi olma adına yola çıkan Yarım Elma Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneğini yeni yerinde ziyaret etme fırsatım oldu. Dernek Müdürü olarak başarılı bir şekilde görev yapan Seydi Yılmaz ile bir süre sohbet ettik.

Seydi Müdürüm anlattı biz dinledik. Maşallah Seydi Beyin kapısı sonuna kadar açık, gelin giriyor. Ben orada iken bir köyümüzün muhtarı yanında bir kadın ile birlikte girdi içeriye.

Muhtar anlatıyor; “Seydi Müdürüm bu kadıncağız dul iki çocuğuna bakıyor köyümüzde, evi kirası ve bir geliri yok. Köyde ki vatandaşlarımız kızımıza destek oluyor. Senden de destek bekliyoruz” dedi.

Son derece masum hicap ve hitap bir ses tonuyla yutkuna yutkuna konuştu kadıncağız; “Abe ben bir şey istemiyorum. Bana zeytin peynir verirmisin. Birde şimdi burada gördüm kış geliyor ayakkabım yok. Ben buradan ayakkabı alabilirmiyim, bana da verirmisiniz” dedi. Kadına baktık ayağında gerçekten de eskimiş heryeri dökülen yazlık bir ayakkabı var.

Seydi müdürümüz çağırdı dernekten bir kişiyi ve şu talimatı verdi: “Kardeşimize bir gıda paketi ayarlayın. Sucuk, et, kaşar ne varsa verin. Ayrıca iki çocuğu var onlar içinde giyicek bakacak. Kendisine istediği ayakkabıyı ve giysi verin”

Aradan 10 dakika kadar geçti yine bir kişi girdi içeriye. Giyim kuşamından belli adamın gerçekten zor geçindiği belli. Gün boyu yaptığı bükmeleri satarak yatalak annesine bakan adamcağızı nazik bir şekilde karşıladı Seydi Müdürümüz. “Buyur otur….. Nasılsın keyfin nasıl, çay içermiyiz” dedi.

Adamcağız yutkunarak, “Seydiabe nerede ihtiyaç sahibi birisi varsa onların babasıdır. Allah Seydi Müdürümüzü başımızdan eksik etmesin inşallah. Ben bir gece bükme satıyordum. Bir kafede Seydi Müdürümü gördüm bükmelerimi o gün bitirememişti. Müdürüm beni çağırdı ve bütün bükmelerimin parasını verdi ve kafede oturan herkese ücretsiz dağıtmamı istedi. Ben nasıl unuturum Seydi Müdürümü” dedi. Adamcağız ardından ise, “Seydiabe valla evimde yağım kalmadı. Bana yağ verme imkanın olur mu”

Seydi Müdürümüz yine yaptı yapacağını. Hem yağını hemde gıda paketini teslim ettirdi. Bununla kalsa yeter. Seydi Müdür birde adamcağıza çıkarttı bir miktar harçlık verdi. Allah razı olsun Seydi Müdürüm.

Bu sefer dışarıdan bir ses geldi. Çıktık baktık Seydi Müdürümüzle. Bir adam gelmiş diyor ki; “Ben Tekirdağ’da mesleğim ile ilgili bir iş buldum. 4 çocuğum var evim kira. Bu işi almam lazım ama Tekirdağ’a gidecek otobüs param yok. Bana borç verin kazanıp ödeyeyim” dedi.

Seydi Müdürümüz olabildiğince kibar bir şekilde tuttu adamın kolundan odasına götürdü. Önce adamcağızın Tekirdağ’a gidiş biletini aldı. Gurbet elde açta açıkta kalma diye yol harçlığını verdi. Yine bir talimat ile gıda paketi. Adamcağız göz yaşlarıyla ayrıldı odadan.

Afyonkarahisar Yarım Elma Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Erol Öztürk’ten bahsetmeden geçemeyeceğim. Başkanımız Abdullah Kaptan’ın Belediye Başkanlığı döneminden tanırım.

Son derece çalışkan iş bitirici bir büyüğümüzdür. Bir iş olacaksa hemen o an olmalı onun için. Derneği kuruluşundan itibaren gece gündüz demeden çalıştı ve halada çalışmaya devam ediyor. Küçük bir kar tanesi ile başlayan bu yolculuk çığ gibi büyüdü.

Şu an itibariyle derneği 2 bin ihtiyaç sahibi aileye dokunduğunu da ayrıca belirtmek isterim. Gelenin boş çevrilmediği bu hayır kapısına işadamlarımız çok daha fazla destek vermesi inancındayım. İşadamları dernekte sadece bir saat geçirsin ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır.