İran’ı tasvip etmemekle birlikte dünya Siyonizm’inin oyun kuruculuğunu üstlendiği yeni hedef lokasyon İran…

Her türlü desiseyi deneyen küresel karanlık güçlerin son yakın yüzyılda en başarılı olduğu plan “Arap Baharı” olarak karşımıza çıkıyor.

İddia etmeden doğrudan isnat etmek lüzum gelirse son düşürülmesi gereken kale ise cennet vatan Türkiye.

Şuur ve bilince en çok ihtiyaç duyduğumuz bir zamana evirildik.

Teknoloji ile bilgiye ulaşma çabasında yaşanılan kolaylık, enformasyon kirliliği ve tembellikle bütünleşti adeta.

Bu söylemlerin Z kuşağını hedef aldığını düşünebilirsiniz fakat yerel yönetimler noktasında en zirvede ki isimlerin bile milyar dolarlık jelibon rezervi bulduğu, Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün eski futbolcularından Vincent Aboubakar’ı Suriye’de Türkiye için savaşıp şehit olduğunu düşünen sözde ehliyet sahipleridir bu cümlenin muhatapları.

İran’ı tasvip etmediğimi en başta ifade etmiştim ama mini bir analiz ifa etmek gerekirse; İran yapı olarak ne Irak ne de Suriye’ye benzemez.

“Demokrasi getirme” bahanesiyle dünyanın jandarmalığına soyunan hadsiz Amerika, İran’ı işgale kalkacak olursa ikinci Hiroşima vakasını bizzat kendisi yaşayabilir.

DENGELERİ BİLİYORLAR

Olası bir senaryoya bakış atacak olursak; Amerika’nın ilk müttefiki İsrail olacaktır. Peşinden, Avrupa Birliği ülkelerinde, birer birer Amerika’ya olan sadakatlerini ifade etme yarışı başlayacaktır. Şu anda Rusya’nın savaşta olması nedeniyle İran’ın müttefik olarak Rusya’yı yanına çekemeyeceğini çok iyi biliyorlar. Zaten İran’ın içerisinde karışıklığın günümüzde bu kadar azdırılması da bundandır.

Öte yandan Türkiye’nin bu savaş senaryosunda olabildiğince tarafsız kalmak isteyeceğinin de bilincindeler. Amerika’nın bu tarafsızlığı bozabilmek adına Türkiye’yi kıskaca almaya çalışacaktır. Manipülasyon teknikleriyle türlü yerlerden minik dürtmelerle ülkemizin net tavrını, kendilerinden yana göstermelerini isteyecektir.

Yukarıdan Yunanistan’ı kışkırtarak adalar üzerinden belirsizlik politikası uygulatılırken, aşağıdanIrak ve Suriye ile sorunların had safhaya çıkması bu kıskacın ilk hamleleri olabilir diye düşünüyorum.

Tüm bunlara ek olarak ara sıcak olarak ise Kıbrıs sorunu menüdeki yerini alacaktır.

Genel seçimlerin yaklaşmasıyla siyasetin daha belirsiz bir hal alması da tesadüfi bir zamanlama değil bilakis ilmek ilmek işlenen Siyonist planın satır arasıdır.

Tarih boyunca nice topluluklara galebe çaldığımız “Turan Taktiği” şu anda bize karşı uygulanmaktadır. Yunanistan’da ve Bulgaristan’da açılan ABD üsleri, Ege’de Yunanistan’ın Uluslararası Hukuk’a karşın silahlandırdığı adalar Suriye ve Irak’ı gözünüzde canlandırırsanız ne demek istediğimi çok daha net bir şekilde anlayabilirsiniz.