Ülkemizde mevcut olan düşünce biçimlerinin pek de sahici olmadıklarını düşünüyorum ve bunun sebebini de yetersiz araştırma ve gözleme dayandırıyorum.

İnsanlar kendi düşüncelerinden çok duydukları ideolojileri benimsiyor ve savunuyorlar. Olaylar karşısında  gerekli özeni göstermeyen toplum, kendi düşüncelerini bulmak için de çaba sarfetmiyor. 

Ülkemizde birliği ve bütünlüğü korumak için başlıca nedenimiz, ülkenin siyasi tarihini bilgi edinmek ve olaylara çok yönlü bakabilmekir. 

Bu nedenle, yalnızca benimsediğimiz ideolojilerden değil, karşıt görüş ideolojileri hakkında da bilgi birikimine sahip olmalıyız. 

Aynı zamanda, karşı tarafın şahsiyetine ve düşüncelerine hakaret mahiyeti taşıyabilecek sözlerden kaçınmak temelinde, korkusuzca eleştiriler de bulunabileceğimizi, farklı ideolojiler ile olaylara çok boyutlu olarak bakma imkânına sahip olduğumuzu belirtmek isterim. 

Zamanında bir okul projesi için açmış olduğum blogger hesabım, bir ders geçme projesinden çok, kendimi denediğim, motive olduğum ve en önemlisi özgürleşebildiğim bir yaşam alanıydı benim için.

Blogum için yeniden doğdum tabirleri kullanırdım...

Bunu söylüyorum çünkü ataerkil bir soyun, köyde dış dünyadan izole büyümüş çocuğuyum. Ömrün kadınlar için tarlada çalışarak, çocuk büyüterek geçtiğini ve bunun doğru olduğuna inanarak büyümüş bir çocuk…   

İnsanın kendine bir şeyler katabilmesinin cinsiyet ile alakalı olmadığını fark ettiğim gün aslında ben yeniden doğdum.

Ve büyüyorum... 

Bu hayata fayda sağlamayan bilgi birikimi ile fayda sağlamayan bir hayat yaşamak için gelmedik!

Kimseye fayda sağlamayan bilgi bilgi değildir...

Bu nedenle insanın kendini özgürleştirebileceği bir platformda, kendini keşfetmesiyle adım atmaya başlayabiliriz. Çünkü yaşadığımız hayatın gerçeklerini görmeye sadece belli kaynakları dinlemek yardımcı olmaz....

Hayatımın dönüm noktalarından birisi olan tesettür engelini aşmak, cinsiyet engelini aşmak kadar kolay olmadı elbet. 

İnsanlar kadın görmeyi kabul etmişti ama tesettürlü bir kadına henüz aktif bir yaşamı yakıştırmamışlardı.

İnsanlar ilgi alanları, yaşam şekilleri, inançları veya ideolojileri ile sınırlı tutulmamalı...

Bu yüzden kelime anlamı olarak “uyanış, uyanmak” anlamına gelen bir özgürlük alanı yaratmıştım kendime. 

Her geçen gün bağlılıklarımızın daha çok arttığı ve modern zamanın hızına kapılıp yalnızca nefsi zevklerimizi yaşattığımız hayatımızda, kendi farkındalığımızı da yaşatmamız gerekir.  

Doğruyu söylemek gerekirse kimsenin bizi uyuttuğu yok. Bizler uyumak istiyoruz...

Psikoloji, insan için kendi hayatı üzerinde kontrol sahibi olmasının çok önemli olduğunu vurgular. İnsanoğlunun en başarısız olduğu konu  ne yazık ki tam da bu...

Kendi düşüncelerine sahip olan insan nerede durması gerektiğini de bilen insandır. 

Hiçbir şey için geç değil, hala öğrenebilir ve hala kendimize bir şeyler katabiliriz.

Yaşam, sonsuz bir ilim okuludur. 

-