Aslında iyi bir insan.

Ama hadsiz mi demek lazım, iyi niyetinin kurbanı mı bilemedim.

2023 seçimlerinde AK Partiden Milletvekilliğine aday adayı olduğuna dair söylemlere karşın ‘yok öyle bişey’ demediği gibi, duyduğunda yüzünü bir tebessüm kaplıyor aslan parçasının.

Doğru bildiniz...

Sultandağı Belediye Başkanı Mehmet Aldırmaz’dan bahsediyorum.

Belediye Başkanlığında ilk dönemi.

Başarılı mı?

İlk yılları öyle bir izlenim edinmiştik.

Milletvekilimiz Ali Özkaya ve sonrasında da önceki Valimiz Gökmen Çiçek’in epey destekleriyle Sultandağı’na ciddi yatırımlar yapılmaya başlanmıştı.

En önemlisi de Gençlik ve Spor Bakanlığımızın Gençlik Kampı elbette.

Bazı ihaleler ile ilgili hoş olmayan sözler duyduk bi ara.

Şahsen hiç birine inanmadım, inanmak istemedim.

Çünkü bildiğim ve tanıdığım kadarıyla o böyle işlere bulaşmazdı.

Sonra eski Kaymakam ile uğraştığına dair dedikodular...

Ticareti sevdiği, bir türlü o işlerden kopamadığı da görüldü.

Ayazini’de bir cafe projesi vardı.

Gördüm bir kaç kez orada, hafta içi mesai saatlerinde.

Sonrasında ne oldu orası bilmiyorum.

Çünkü merak etmedim.

*

VAH BENİM MEMLEKETİM

Pazar günü Valilik Instagram hesabında bir paylaşım dikkatimi çekti.

Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın Sultandağı’nın Karapınar ve Kırca Köylerindeki öğrencilerin karne gününde onlar ile birlikte olduğunun görüntüleriydi bahsettiğim paylaşım.

O görüntüler elbette İlimizin tanıtımı, Valiliğin çalışmalarının aktarımı amaçlı.

Amenna...

Ama o görüntüleri izlerken vah benim memleketim demekten kendimi alamadım.

Neden mi...

Birincisi; O görüntüler Sultandağı İlçesindeki iki köyümüzden derlenmiş.

Şimdiki hali oraların.

Yıkık dökük binalar...

Kapısı, pencere camları kırık evler.

Ne gerek vardı o görüntülerin o paylaşım içinde yer almasına anlayamadım.

 

İkincisi; Bu köylerimizle, mahallelerimizle, sokaklar ile ilgilenmesi gereken Sultandağı Belediye Başkanı gayet neşeli görünüyor o paylaşımda.

Gülücükler dağıtıyor etrafa.

Umurunda değil gibi köylerinin bu hali.

 

Diyebilir belki...

Bunlar benim görevim değil.

İl Genel Meclisi düşünsün...

Milletvekilleri, Vali düşünsün.

Diyebilir bunları.

Dilin kemiği yok sonuçta...

 

Ne demek!

Orada hangi koltukta oturursa otursun, herkesin görevi o evler ve içinde yaşayan halkımız.

Lafla sosyal belediyecilik, sosyal devlet olunmuyor.

 

İçinde yaşayan yok diye bir savunma yaparlarsa da o zaman durum daha da vahim demektir.

Bu mu sizin çevreciliğiniz, modernliğiniz deyiverirler.

Ayazini’de cafe açmak için gidip yüzbinlerce lira kendi işine harcayana kadar, devletin ilgililerine bu durumları gösterip, kendi köylerini, ilçeni ihya et önce deyiverirler...

 

Üçüncüsü; Bu tür paylaşımların bir amacı da İlimizin tanıtımı demiştik.

O görüntüleri hazırlayan, kurgulayan her kimse.

Ne amaçla o yıkılmaya yüz tutmuş evlerin görüntülerini paylaştı?

Neden acaba, o gereksiz bölümleri çıkartmak yerine bir dakikalık o video görüntülerinin içinde gözlerin içine sokarcasına bir kaç kez gösterdi oralardaki perişanlığı!

Afyonu böylemi tanıtmak istiyor merak ettim doğrusu.

Evimize bir misafir geldiği zaman evin en güzel yerinde ağırlamak isteriz.

En güzel ikramları sunarız misafirimize.

Afyon’a gelmeleri için davet ettiğimiz milyonlara, Valilik kanalıyla böyle görüntüleri paylaşmak acaba hangi amaçladır?

Vali Kübra Güran Yiğitbaşı’nın bu konularda hassas olduğunu biliyorum.

O’nun gözünden kaçtığını veya yoğunluğundan dikkat edemediğini, ya da birilerine fazlaca güvendiğini düşünüyorum.

Muhalefetin arayıp ta bulamadığı bir fırsatı onlara altın tepside ikram etmek hiç hoş değil.

Hele ki böyle bir ortamda.

Demezler mi şimdi, alın bakın işte Afyon’un hali...

Yirmi yıldır tek başına iktidar olan AK Parti iktidarında, AK Partiye her seçimde Türkiye ortalamasının üzerinde en yüksek oyları veren Afyon işte bu halde derlerse...

Ne cevap verilecek, merak ediyorum.

 

                                                                               

                                                                                                                                                                                                        ***

YIPRATTIRMA KENDİNİ BOŞ YERE

Kendi ilçesindeki bu durumu görmezden gelip, tebessümler içindeki aslan parçası Belediye Başkanı Mehmet Aldırmaz’da ola ki yarın AK Partiden Milletvekilliği için aday gösterilirse...

Demeyecek mi oradaki halk;

Ey Başkan bak biz bu haldeyiz. Sen bu halimizi düzeltmek için ne yaptın da, gelip şimdi bizden oy istiyorsun?

 

Ey aslan parçası...

Sadece Sultandağı Belediye Başkanlığına değil, Meclise Milletvekili olarak ta yakışırsın.

Şahsına, karakterine, iyi niyetine diyeceğim yok.

İyi bir insansın.

Heyecanlısın, girişkensin.

Temiz kalplisin.

Her denilene hemen inanmak gibi de kötü bir özelliğin var.

Bunu bilen ve görenlerde seni yıpratmak için var güçleriyle kullanıyorlar bu özelliğini.

 

Ama bi bak be kardeşim Sultandağı’na.

Önce Sultandağı’nın sokaklarını, caddelerini bir gez.

Bak oralar ne halde.

Köyleri gez.

Sonra Meclise niyetlen.

 

Eğer sen aday adayı değilsen de...

Çık konuş, adını bu şekilde ortalıkta dolaştıranlara.

De ki;

Beni Partim 5 yıllığına bu göreve seçti. Benim daha ilk dönemim. Bırakın dişe dokunur bir şeyler yapayım da, ondan sonra Milletvekilliğini düşüneyim. Çıkartmayın adımı boş yere. Yarın aday gösterilmezsem beni yıpratmış olursunuz.’

 

De bunu be aslan parçası Belediye Başkanım.

İnan ki herkesin gözünde büyürsün.

Bravo’ derler.

 

Yıprattırma kendini boşu boşuna.

Olmayacak duaya amin deme...

 

*

*

*

GÜNÜN SÖZÜ

At nallanır, eşek nallanır

Tosbağa da bacağını sallarmış...