Sporun içine girmeyen kavram kalmadı.

Bilimden ekonomiye, iletişimden psikolojiye.

Spor psikolojisi hem bireysel hem de takım olarak ön plana çıkan bir kavram. Psikoloji kavramı genel olarak motivasyon şeklinde algılansa da aslında durum bunun çok ötesinde…

Bir de rakip psikolojisi ve maç psikolojisi vardır. Maç öncesi ve özellikle maç sırasında bu psikolojik durumu analiz edebilmek önemlidir.

Önce hafta sonu oynadığımız Çorumspor maçına bir değinelim, sonra tekrar psikolojiye döneceğiz. Zira bu maçı kaybetmemizin nedeni maç sırasında “maçın psikolojisini” okuyamamamız oldu.

Siyah-Beyaz

TFF 2.Lig Beyaz Grupta mücadele eden AfjetAfyonspor son haftalarda aldığı güzel sonuçlardan sonra Çorumspor maçında taraftarı üzdü. İlk yarısı golsüz biten maçta 69.dakikada gelen golle maçı 1-0 Afyonspor maçı kaybetti. Çoorumspor arka arkaya 2 haftadır yeniliyordu. Evet, bu durum rakibimizde motivasyona sebep olmuş…  Bizim ise 7 maçlık bir yenilmezlik serimiz (5 galibiyet, 2 beraberlik) vardı. Son haftalarda herkes skordan ve bunun da ötesinde mücadeleden memnundu. Çorum maçında ise son haftaların takımından eser yoktu. Siyahla beyaz gibiydik. Bu maçtan çıkaracak dersler var. Gelin, hep birlikte kritik yapalım.

Çorum’a Yakışmadı

Maç zorluydu, maç gergindi. Ama bu gerginliği biraz da yaratan tribünde Çorumspor tarafından akredite edilerek maça gelen kişilerin hem sahaya yönelik söylemleri hem de tribünlerde bizim yöneticilerimizle girdikleri diyalogları oldu. Tartışmaların küfürleşme ve kavga boyutuna ulaşması ne yazık ki Çorumspor’a yakışmadı. Aynı zamanda Çorumspor yedek kulübesinden hem maç içinde hem de maç sonunda sahadaki oyuncularımıza yönelik küfürleri tribünlerden duyuldu. Nedense bir tek hakem duymadı. Federasyon temsilcileri ve ilgili kişiler meydana gelen gelişmeleri raporlarına yazdı.

Afyon misafirperver bir ildir, bu tavrı yanlış yorumlayan birkaç zibidi Çorumluya gerekli ders anladıkları dilde verildi…..

Maç sonu Kulüp yöneticisi TSYD ye gelerek kulüp olarak gereğini yapacaklarının sözünü verdi.

Neden Yenildik?

Kötü oyun… Evet, kötüydük. Ama neden?

Moral?... Moralimiz yüksek…

Sakatlık?.. Yok…

Rakip bizden iyi mi? Hayır… Ama yine de play-off mücadelesi veren bir takım.

Çorumspor agresif ve sert oynadı Biz, bu agresifliğe ve sertliğe karşılık veremedik. Her maçın kendi içinde bir sertliği ve agresifliği zaten oluyor ama biz zihinsel olarak buna hazır değildik belli ki.

Bunun yanında bir şey daha var ki saha içindeki konuşmalar…  Çorumlu oyuncular konuştu, konuştu, konuştu… Kiminle? Hakemle… Hakem bu konuşmaları hep dinledi ve izledi.  Kartlık bir oyun var, müdahaleler var, sertlikler var. Hakem zamanında bu kartlarını gösteremedi. Bu kartları gösteremeyince de rakip daha çok konuştu. Çorumspor’un sertliğine de prim verdi. Bu noktada biz ise bu agresifliğe müdahale edemedik, karşılık veremedik.

Peki, bu sertliğe, agresifliğe, rakibin hakemle sürekli konuşmasına nasıl karşılık verebilirsiniz? Önce teknik ve taktik olarak güzel oyunla… Sahada kalarak, oyunda kalarak, oyun planınızı sahaya yansıtarak, duran topları iyi kullanarak. Rakiple hiç uğraşmadan… Peki, ya siz o gün bunları yapmaktan çok uzaksanız ne olacak? Aynı Çorumspor karşısında AfjetAfyonspor’un olduğu gibi… O zaman ne yapacağız? Biz de maçın psikolojisini kullanacağız, saha içi psikolojiyi biz biz yöneteceğiz. Devam edelim.

 

Çıkaracağımız Ders Ne?

Her maçın kendine göre bir hikayesi vardır. Özellikle teknik ve taktik açıdan bu hikayeleri görürüz. Bir da saha içinde maçın psikolojik bir hikayesi olur. İşte, biz, maçın psikolojisini maçın başında okuyamadık. Zorlu bir maratonun içindeyiz. Play off yolu çetin. Mücadele anlamında sertlik ve agresiflik dolu maçlar oynayacağız. İşte bu tür maçlarda biz buna nasıl karşılık vereceğiz? Nasıl karşılık vermeliyiz? Bunun çalışmasını şimdiden yapmalıyız.

Peki, bu tür maçlarda sahada rakibe nasıl bir karşılık vereceğimize kim karar verecek? Cevap basit: teknik kadro. Maçın psikolojisi önceden tahmin edilebileceği gibi maçın başlarında da kendini göstermektedir. Özellikle ilk 10-20 dakikalık süreçte sadece takımımızı değil rakibimizi psikolojik olarak analiz etmemiz ve anında müdahale etmemiz gerekmektedir. Bu analiz maç içinde teknik ve taktik anlamda yapılıyor. Maç içinde ve özellikle devre arasında antrenör ekibi de sahaya müdahale ediyor. Ama maç içinde maçın psikolojik analizini yapıp psikolojik olarak müdahale etmek de lazım. Nasıl müdahale edeceğimiz ise başlı başınaayrı yazıdır. Yazımızın sonunda kısaca değindik. Bu konuda biz ayrıntıya girmeden kritiğimizi yapalım. Teknik kadronun bu konuda bir çalışma yapıp yapmayacağını sonraki maçlarda göreceğiz.

Desteğe Devam

Önceki haftalardaki yazılarımda şunu söylemiştim: “İyi gidiyoruz ama iyi olmadığımız, kaybettiğimiz naçlar da olacak. O zaman da hem teknik ekibe hem de oyunculara destek olmamız şart.” Play of yarışı zorlu ve uzun. Daha iki hafta önce yenilmez denilen rakiplerimiz arka arkaya puanlar kaybetti. Bu kaybı bu hafta biz yaşadık. Yeniden bir seri yakalayabiliriz.

Güneş: “Mücadeleye devam edeceğiz.”

Maçtan sonra Teknik Direktör Bahattin Güneş de rakibin saha içindeki agresif ve sert tavrına, hakemin kötü yönetimine değindi ve mücadele dedi. “Biz iyi bir takımız, mücadelemizi bırakmayacağız.  Üzüldüğümüz bir maç oldu. Kazansaydık play-of potasında net olarak olacaktık. Hatalarımızdan ders alacağız. Urfa maçı gibi, Manisa maçı gibi iyi oynayacağız. Çalışacağız ve işimize bakacağız.”

Hocamıza tabii ki katılıyoruz ama şunu da söylemeden geçmeyelim: Bundan sonraki haftalarda bu tür agresif, sert ve oyun içinde hakem diyaloglu maçları çok oynayacağız. Buna yönelik teknik kadronun yukarıda anlattığımız maç öncesi ve maç sırasındaki “maç psikolojisi” üzerine çalışmalar yapması şart.

 

 

Voleybolda Tokat Plevne’yi 3-0’la Aştık

AXA Sigorta Efeler Liginin Afyon Belediye Yüntaş bir süredir arka arkaya aldığı galibiyetlerle yükselişe geçmişti. Geçtiğimiz hafta içi İzmir Altekma deplasmanından 3-2’lik mağlubiyetle ve 1 puanla ayrılmıştık. 13 Şubat Cumartesi günü evimizde Tokat Plevne ile karşılaştık. Karşılaşmayı 25-22, 25-19 ve 25-18’lik setlerle 3-0 kazandık. Bu skorla alt sıralardan kopup orta sıralar için sinyal vermeye başladık ama rehavete kapılmamak lazım.  Şu an 30 puanla 12.sıradayız. 16 Takımlı ligde son 4 sıra küme düşecek.

Hedef İstanbul BB

Şimdi önümüzde 17 Şubat günü İstanbul BB maçı var. İstanbul BB bizden 2 maç eksik ve 20 puanla 15. sırada bulunuyor. Onlar için artık son atımlık barutları kaldı diyebiliriz. İstanbul BB de bunu motivasyona dönüştüreceklerdir.  Ben takımımızın iyi bir motivasyon ile bu maçı kazanacağımızı düşünüyorum. Onlardan oyun olarak da iyiyiz. Yenilmemiz sürpriz olur. Voleybolda anlık performansların skoru etkilediğini de unutmadan yenip gelmeliler. Sonrasında lig 6.sı ve play-off potasında yer alan Spor Toto ile oynayacağız. Daha zorlu geçecektir.

Son sözümüz yazımızın başlığı ile ilgili olsun:

Sportif müsabakalarda sporcu psikolojisinin ne kadar önemli olduğunun antrenörler farkındadır. Bu iş genel olarak antrenörün görevi gibi görülür. Hayır… Bu konuda profesyoneller vardır, işinin uzmanları vardır.

Bugün futbol üzerinden spor psikolojisi üzerine yorumlar yaptık ama her branşta önemli bir durum spor psikolojisi.

Biz de yerelde futbol, basketbol ve voleybol takımlarımız üzerinden gidersek, zorlu bir sürece girdiğimiz bu dönemde, yönetimlerimizi ve teknik kadrolarımızı bu konuda işin profesyonelleri ile çalışmaya davet ediyorum.