Fakirler köye zenginler sahile

Bir seneyi aşkın zamandır dünyayı ve ülkemizi esir alan Kovid-19 etkisi artarak devam ediyor. Malum Cuma gününden başlayarak 17 Mayıs tarihine kadar ülkemizde tam kapanmaya geçildi.

İSTANBUL BOŞALDI

Bu duyurunun açıklanması ile özellikle İstanbul akın akın boşalmaya başladı.Zenginler başta Bodrum olmak üzere Kuşadası Antalya vb sahil yörelerine gittiler.Bir tarafta deniz havuz villasında ve çevresindeki sitesindeki komşuları ile bu zorunlu süreçte keyifli bir dinlence yaşayacak.

Fakir Anadolu insanı ise tasını tarağını topladı bulduğu otobüse atladığı gibi baba ocağına döndü.İstanbul demek para demek masraf demekti.Baba ocağında çocuk ve çocuğu ile hiç olmazsa köyünde beldesinde karnını doyurma derdine düşecekti.

Küçük esnaftı.Gündelik işlerde çalışan amele emekçiydi.Aylardır zaten parasızdı.Bu süreçte sığınacak liman olarak gördüğü köyünde kalacaktı.

İşte böyle bir süreçte 1 Mayıs’a giriyoruz.

Ne diyorduk 1 Mayıs için

1 Mayıs 1 Mayıs / İşçinin Emekçinin bayramı/Devrimin şanlı yolunda/İlerleyen hakların bayramı…

Bu emekçi bayramının tarihsel sürecine baktığımızda…

Yıl 1856, Ameleler Avusturya'nın Melborn kentinde, 8 saatlik çalışma süresi için yürüyüş yaptı. İlk 1 Mayıs yürüyüşüdür bu.

Yıl 1886 ve bu kez yer ABD'nin Şikago kenti. 500 bin işçi 12 saatlik çalışmaya karşı yürür. Amaçları bir günlük tatil ve günde 12 yerine 8 saat çalışmadır.

Yürüyenlerin yarısı beyaz, diğer yarısı siyahtır. Beyaz ve siyahlar birlikte hareket etmiştir. Ancak baskı ile sonuçlanır bu eylem 4 idam 4 işçi ise ağır hapis cezası alır.

Ülkemizde ise 1 Mayıs ilk defa 1923'de kutlanmıştır.

22 Nisan 2009'da resmi bayram ilan edilmiştir.

YAŞ 12

MESAİ 16 SAAT

ÜCRET YARIM

Emek ile sermaye arasındaki çelişkiden çıkmıştır 1 Mayıs..

Sanayileşmenin ilk yıllarında kentleşme başlamıştır. Köylerden kentlere göç edenler işçi sınıfına dahil olur. İlk başlarda işçi az olduğundan ücretler iyidir. Küçük toprak sahibi köylüler dahi işçi olmaya başlar. Fakat zamanla göçlerin artması ile potansiyel işçi de artırmıştır. Bu emek rekabetine yol açmıştır. Dolayısı ile işveren ücretleri azaltma politikası izlemiştir.

Sermayedarlar emek ücretini aşağı çekmek adına çocuk işçi almıştır. Fabrikalarda 12 yaşa düşen işçiler 16 saat çalışmıştır Sermaye kadın işçileri istihdam ederek yarı ücret vermişlerdir. Çalışma çağındaki erkekler bu kez işsiz kalmıştır. Ya da ücretleri aşağıya çekilmeye çalışılmıştır. Ayrıca işyerleri sağlıksız ve tehlikelidir. İş güvenliği ve güvencesi yoktur. Yetersiz beslenme ve olumsuz çalışma şartları ölümlere neden olmaktadır. Emekçiler varoşlarda sağlıksız yaşamaktadır. Genç nüfus ölümü emekçiler arasında yaygındır.

VİRÜSLÜ BİR MAYIS

İlk kutlandığı günden bu yana dünyanın dört bir yanında benzer taleplerle, siyasal iktidarların emek düşmanı politikalarına, ekonomik ve sosyal hak gasplarına karşı alanlara çıkılarak kutlanan 1 Mayıs, tüm dünyayı etkisi altına alan koronavirüssalgını  nedeniyle bu yıl yine benzer taleplerle, fakat her zamankinden farklı koşullarda kutlanacak.

Ülkemizde bazı sektörlerde üretimin sürmesi işçilerin sağlığından daha önemli görüldü ve salgın koşullarında çalışmak zorunda bırakılan yüz binlerce emekçi göz göre göre virüsün kucağına itildi.

İşçiler iş ve geçim kaygısı nedeniyle virüsün yaratacağı bütün risklerle baş başa çalışmak zorunda bırakıldı. Salgınla mücadele edilirken bile işçilerin en temel insani talepleri görmezden gelindi.

Öyle ki salgın gerekçesiyle açıklanan paketler ve yapılan yasal düzenlemelerle işçilerin işini, ekmeğini, sağlığını ve yaşamını güvenceye alan hiçbir somut tedbir almadılar. İşini ve gelirini kaybeden milyonlarca insana kredi vererek onları borçlandırma politikası izlediler.

Yüz binlerce işçinin yaşamını riske atan ‘Ya açlık ya hastalık’ dayatması ve ‘Üretim devam edecek’ ısrarı nedeniyle, binlerce işçi hastalanma riskiyle ve ölümle burun buruna çalıştırılıyor.

DİSK’in üyeleri arasında yaptığı bir araştırmaya göre işçiler arasında pozitif vaka oranının Türkiye ortalamasından 4  kat daha fazla çıktı.

DÜNYADA 300 TÜRKİYE DE 11 MİLYON İŞSİZ

Kovid-19 salgını nedeniyle dünya ekonomilerinin en az birkaç yıl ciddi bir ekonomik daralmayla karşı karşıya kalacağı, dünya çapında 300 milyon .Türkiye’de ise en az 11 milyon işsiz olacak.

Böylesi zorlu bir döneme denk gelen 1 Mayıs 2021’de kitlesel yürüyüş ve mitingler yapılamayacak olsa da, bu yıl 1 Mayıs’ta işçi ve emekçilerin bulundukları her yerde kapitalizmin yağma ve sömürü politikalarına, koronavirüs salgını bahanesiyle hayata geçirilen hak gasplarına karşı ortak talepler, dillenmesi gerekiyor.

0 marş haline şiirin sözleri ile yazımıza noktayı koyalım.

 Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından /

Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından /

Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir/

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı…

 Tüm emekçilerin bayramını kutluyorum…

Mutlu ve aydınlık yarınlara