Ayazini...

Afyon’un ‘tarih’ alanında yeni turizm destinasyon merkezi olacak.

Elbette bu süreç içerisinde de pek çok sorunla karşılaşılacak bölgede.

Bana göre en önemli husus, bölge halkının turizm bilincine ulaştırılması.

Bununla birlikte...

Milletimize has, turisti ‘kazık’lama hevesinin sona erdirilmesi gereklidir.

*

Geçenlerde Anayasa Mahkemesi Üyesi ve Uyuşmazlık Mahkemesi Başkanı, hemşerimiz Mümtaz Akıncı Ayazini’ye gitmişti.

Yanında bazı dostlarıyla birlikte.

Ayazini’de bazı fiyatlardan olan serzenişini aktardı Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’e.

Verdiği örnekler tepkisinin az bile olduğunu göstermekteydi.

*

Bir başka sıkıntı...

Ayazini’ye gelen yerli-yabancı misafirlere oradaki halkın davranış biçimi ile ilgili.

Dünyaya örnek olan ‘misafirperverlik’ özelliğimiz maalesef Ayazini’de yaşanmıyor gibi.

Bir kaç hafta önce...

Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, Danıştay 10. Daire Başkanı hemşerimiz Yılmaz Akçil’i götürdü Ayazini’ye.

Meydanda uygun bir noktaya park eder aracını.

Motosikletli bir genç gelir yanına ve ‘Kaldır arabanı buradan’ diyerek hiçte hoş olmayan bir üslup ile hitap eder.

Konuşma biraz uzayınca, baktı ki motosikletli genç halen daha üslubunu değiştirmiyor, Zeybek Başkan’da  karşısındaki terbiyesizin anlayacağı dilden konuşunca motosikletli ayrılır gider oradan.

Olayı orada bulunan TURSAB’cılar da görürler ve benzer konulardan şikayetlerini aktarırlar Belediye Başkanımıza.

Aslında...

Tüm Ayazini halkının, beldelerine gelen misafirlerin tamamını hoş sohbet bir şekilde karşılamaları ve ağırlamaları gereklidir.

Bu bilinç olmadığı takdirde, fiziksel ve mekânsal olarak oraya ne kadar yatırım yapılırsa yapılsın, hepsi boşa gidecektir.

*

Yine müşahade ettiğimiz bir konu...

Oradaki yerel bazı mekanların işletmecileri arasında anlaşılmaz bir rekabet hakim.

Birbirlerini çekemiyorlar desek yeridir.

Hepsi de Ayazini’li.

Onların bu anlamsız ve gereksiz rekabeti, oraya gelen misafirleri olumsuz etkilemekte.

Bunun bilinmesi gerekli.

*

Ayazini şu anda ne Kapadokya, ne de Bodrum.

Televizyon haberlerindeki fiyatları duyan, oralara gidip gören Ayazini’liler orası daha turizm merkezi olmamışken ‘pahalı’, ‘kazık’ olarak adlarını çıkartırlarsa çok yazık olur ve ömrü billah göremezler Ayazini’nin turizm merkezi olduğunu.

*

Balon firması, Valimizin ve Vali Yardımcılarımızın gayretleriyle uzun uğraşlar sonucu orada uçuşlara başladı.

Ama görebildiğim kadarıyla bir tanıtımı, anlatımı yok.

Ben gazeteci olarak bu konuda bir bilgi sahibi olamamışken...

Halkımız, vatandaşlarımız nasıl bilecekler?

Balon firması her şeyi devletten beklememeli...

*

Geçtiğimiz Cumartesi günü Ayazini’de idik.

Basın Bayramı nedeniyle.

Valimiz Gökmen Çiçek ve Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile Ayazini sokaklarında dolaşırken bir yerdeki yeni yapılan duvarları beğenmedi Valimiz.

Yapan müteahhiti arattı.

Anında verdi talimatını.

Sonra bizlere dönerek, ‘Burada yeni bir şehir doğuyor. Her şey güzel olmalı’ dedi.

Valimiz böyle her şeyin en iyisini olmasını isterken, bunun olması için çabalar iken...

Ayazini halkı da bu çabalara layık olacak davranışlar ve gayretler içerisinde olmalı.

*

Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek...

Aylar önce Valimiz ile birlikte Ayazini’ye gitmişlerdi.

Valiliğin restorasyonuna başladığı evlere baktılar.

Valimiz o sırada Başkan Zeybek’ten bir ricada bulundu;

Başkanım bir evin restorasyonunu da sen yaptırıver.’

Tamam Sayın Valim’ dedi Belediye Başkanımız.

Gerekli prosedürler hızla tamamlandı ve Afyon Belediyesi bir evin restorasyonuna başladı.

Sonraki bir gidişlerinde bir ev ricasında daha bulundu Valimiz.

Başkanımız o ricaya da, aynı cevabı verdi.

Şimdi yaklaşık altı ay geçti.

Valimizin ricalarıyla Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek’in restore ettirdiği evlerin toplam sayısını söylemeyeyim ama, sadece şunu belirteyim...

Bir sokak tamamen Afyon Belediyesi tarafından restore edildi.

Çokta güzel oldu.

Hem Valimiz Gökmen Çiçek, hem Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, hem de Vali Yardımcımız Mehmet Boztepe, Belediye Başkan Yardımcımız Süleyman Karakuş büyük emekler harcadılar Ayazini’ne, Emre Gölüne.

Bu emekleri taçlandıracak olan ve hedefe ulaşılmasını sağlayacak olan Ayazini’nilerdir.

Başlarına konan bu talih kuşunu kaçırmamalıdırlar.

Kıymetini iyi bilmelidirler.

Yoksa...

Eskisi gibi olur.

Kuş uçmaz, kervan geçmez bir yer olarak kalır.

*

ÖLÜLERDE MUTLU GİTSİN...

Ayazini Muhtarı Bekir Yılmaz.

Müthiş şanslı bir kişi.

Ayazini’ne konan talih kuşunun da farkında.

Bekir muhtar aynı zamanda çok uyanık.

Geçenlerde Valimizden cenaze aracı için para istedi.

Kırmadı Valimiz Gökmen Çiçek.

80 bin TL ödendi.

Aradan bir süre geçti...

Unuttu Vali Bey cenaze aracı konusunu.

Bir gün Muhtarlığın önünde Mercedes marka bir minibüsü görünce sordu Valimiz, ‘Kimin bu araç?’ diye sorunca cevap Muhtardan geldi;

Sizin verdiğiniz parayla aldığımız cenaze aracı Sayın Valim. Ölülerde mutlu gitsin istedim.’ 

*

FRİGYA DENİNCE...

Sayısız toplantılar yapılmıştı yıllar öncesinden.

Eskişehir, Kütahya, Afyon.

Valiler, İl Genel Meclis Başkanları Belediye Başkanları ve ilgili diğer yöneticiler.

Frigküm, Frigya Kültürel Mirasını Koruma ve Kalkınma Birliği bir dizi çalışmalar yaptı bugüne kadar.

Alınan mesafe biliniyor.

Son bir yılda Afyon’un aldığı mesafede görülüyor.

Komşularımızın gözü Afyon’un yaptığı çalışmalarda.

Kütahya ve Eskişehir kıskançlıkta tavan yapmış durumdalar.

Şimdi artık...

Frigya denince akla Afyon geliyor.

*

*

*

VALİDEN, ŞEFİKA TEYZEYE;

‘HAKKIMI HELAL ETMEM’

Basın Günü etkinliğinin sonuna doğru Şefika Teyze’nin yerinde soluklandık.

Valimiz Gökmen Çiçek, Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek, Cemiyet Başkanımız Sezer Küçükkurt, Gazeteci arkadaşlarımız Ahmet Sarlık, Ahmet Uçmak, Ata Gündüz Kurşun, Hakan Dilek ile birlikte sohbet ettik.  

*

Sohbette bir ara Valimiz bana dönerek, ‘Bayramın ikinci günkü olayı biliyorsun dimi?’ diye sordu.

Konu başlığını söyledim.

Evet o’ dedi.

Meraklandı diğer gazeteci arkadaşlar.

Vali Bey birazını anlatmaya başlamıştı ki ısrarları üzerine, müdahale ettim;

Anlatmayın Sayın Valim, Pazartesi yazacağım ben oradan okusunlar’ dedim.

Keşke demez olaydım.

Allah aşkına yazma’ diye rezerv koydu Valimiz.

Gitti harika yazı konusu.

Pişman oldum ama, nafile...

Ama şu kadarını söyleyeyim.

Valimizin Ankara’daki ağırlığını, sevgisini gösteren müthiş bir anekdottu.

*

O sohbette gazeteci arkadaşlarımızla birlikte bir hususun altını çizdik;

Vali ve Belediye Başkanının uyumu şehre değer katıyor.

O sırada bahçede, sedirin arkasında duran Ayazini Muhtarımız Bekir Yılmaz söze girdi;

Doğru. Sizden önce Kaymakamların bile adını bilmiyorduk Sayın Valim. Sizinle birlikte herkes sahaya indi. Çalışmalar hızlı gidiyor. Herkes birbirine yardımcı oluyor. Allah razı olsun sizden ve başkanımızdan.’

*

Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek mütevazi bir kişi.

Yaptığı çalışmaların çoğunu kendisi anlatmıyor.

Balık bilmezse Halik bilir’ felsefesinde.

Valimiz Gökmen Çiçek’te, Belediye Başkanımızın yaptığı hizmetleri anlatmamasından şikayetçi aslında.

Ben Başkanımızın yaptığı çalışmaların çoğunu Valimizden duyuyorum.

Valimiz o sohbette dedi ki;

Yaptığımız her işte, Başkanımızın katkısı var. Ben nerede isem O’da orada. Aynı şekilde eşlerimizde birbiriyle abla-kardeş gibiler.’

*

Şefika Teyzenin yerinde çay, kahve içtik.

Çıkışta Valimiz, Şefika Teyzeye sordu;

Bu ikramların parasını Vali Yardımcımız ödedi mi?

Ödüyorlar Valim, ben almak istemiyorum ama onlar ısrarla ödüyorlar merak etme, ödedi’ diye cevapladı Şefika Teyze.

Valimiz ısrarla tekrarladı;

Bak eğer bu ikramların parasını almıyorsan sana hakkımı helal etmem teyzem.’