Aslında bilindik hikayedir.. Denizci Levent Seferden yeni dönmüştür. Aylar sonra karaya ayak basar ve Galata meyhanelerinde demlenip, çakırkeyif bir hâlde akşam alacasında gezinirken; gözüne kestirdiği Yahudi tüccarı tenhada kıstırır.

Yılan soğukluğunda, yılan dili mors dişi kabzalı Girit bıçağını Yahudi tüccarın boğazına dayar. Yahudi, en yumuşak ses tonu ile, "aman paşam ben ne kusur işledim ki?" der.

Levent: "Ulan çıfıt, siz Yahudi milleti İsa nebinin çarmıha gerilmesinden sebebisiniz " diye gürler. Yahudi tüccar, badireyi kolay atlatacağını düşünüp ellerini ovuşturup, "aman paşam.. bu dediğin 1500 sene önce olmuş." der.

O zaman Levent,  "Bana ne ulan!.. Ben daha yeni duydum." Diyerek tarihi cevabı yapıştırır.

Bir fotoğraf görmüştüm. "Maklube" sofrasında hepimizin aşina olduğu yüzler..

Biri; Süleymanpaşa Belediye başkanımız sayın Cüneyt Yüksel, diğerleri de "ayni tüfeğin demiri, ayni yolun yolcusu, ayni mahallenin sakinleri." Şimdi "Bunda ne var"? diyebilirsiniz.."Aman canım yargılandı ve beraat etti" de diyebilirsiniz.

Kadir Topbaş'ın, Bülent Arınç'ın, İsmail Kahraman'ın damatları gibi akçeli işlere bulaşanlar nedense hep ayni cenahtan.

"Efendim! kimileri hala hapiste de diyebilirsiniz." Dersiniz, demesine ama, 3 bin lira maaşla iş arayan üniversite mezunlarının olduğu bir ülkede Topbaş'ın damadı  Belediyeden aldığı bir arsayı Belediyeye yeniden satıp da  300 milyon kazandıysa,.. O paraya da yatılır yani.

Amerikan filmlerindeki Meksika sınırı gibi bir sınır çizmişler.  Sınır: Amerika -Meksika sınırı değil. Sınır: İktidar-Muhalefet arasındaki sınır. Sınırın iktidar tarafına geçince; Orada günah bile yok..

Zaten o cenahta, " Kandırıldık, Allah affetsin, hakkınızı helal ediniz" gibi bir geleneğin temelleri 20 yıl önce atılmış. Dolayısıyla, en yukarda kullanılan o jargon, aşağılarda da kabul gördü, ve aynen uygulandı.  Hem ne demişler?.. "Ön tekerlek nereye, arka tekerlek oraya."

Zaten, "Bıldır yenen hurmalar, bu sene tırmalar" sözü de, gayet açık görülmektedir ki; Hurma için söylenmiştir. "Maklube" için söylenmiş böyle bir söz de yoktur.

Efendim!.. "Bu eski bir haber, güncelliğini yitirmiş" diyebilirsiniz.

Ne kadar eski olursa olsun, İsa'nın çarmıha gerildiği kadar da eski değildir.

Ben daha yeni duydum gardaşım…

Ertuğrul KALAFAT