Türkiye çok farklı görüşlerin yer bulduğu bir ülke. Görüş ayrılıkları her ülkede olduğu gibi Türkiye’de de var. Mesela sağ görüşlü insanlar, sol görüşlü insanlar, anarşistler vb. birçok fikir bu görüşlerden sadece birkaçı, hepsi bir amaca hizmet ediyor.

Tabii bu görüş ayrılıkları her alanı etkilediği şekilde basını da büyük oranda etkiliyor, hatta en çok basını etkiliyor. İşte Türk medyasının sorunları ilk burada başlıyor çünkü medya aktörleri bu görüşlere sahip insanlara göre haber yapıyorlar. Habercilik faktörü de burada bir şekilde amacından sapmış oluyor.

Gazetecilik kamu görevidir fakat görüş farklılıklarından dolayı bir olayı birkaç şekilde görebiliyoruz ve bu olay haber vermeden çok reklam ya da yerme olayına dönüşüyor. Bu sorun geçmişten bugüne kadar aynı şekilde süregelmiş ve hala güncel bir sorun. Ülkemizde en çok görülen çatışma sağ ve sol çatışması, herkes istediği görüşe sahip olabilir fakat gazeteci haber verirken tarafsız ve objektif davranmalıdır.

Herkes tarafsızlığın mümkün olmadığını söylüyor bu bana göre tartışılır. Bazen acaba bu haberlerde tarafsız değil ama objektif davranılsa ne olurdu diye düşünüyorum. Sonrasında herkesin aşırıya kaçmasından dolayı bu sorunların bitmeyeceğine kanaat getiriyorum. Hepimizin yakın hissettiği bir taraf vardır fakat halkı bilgilendirirken yakın olduğumuz tarafı yüceltip, yakın hissetmediğimiz tarafı yermek de asla sağlıklı değil…

İnsanları kafa karışıklığına sürüklemek…

Şu an hayatımızda birçok medya aracı var. Herkes her şeye daha kolay ulaşıyor hatta artık içerik de üretiyor. Her kesimden ve her görüşten insan içerik ürettiği için ister istemez kaos ortamı oluyor. Geleneksel medya şu an birçok amaca hizmet ediyor. Gazeteler her ne kadar eskisi kadar yoğun şekilde kullanılmasa da, sağ ve sol ayrımı hala çok keskin. Televizyon hala çok kullanılan bir araç ve televizyon kanallarında da aynı şekilde bu ayrım çok keskin.

Gazeteler olarak örnek versem; Sözcü ve Yeni Şafak Gazeteleri derim.

Televizyon kanalları olarak ise, Fox ve A Haber kanallarını örnek veririm. Ciddi bir çatışma içinde olan bu kanalların, insanları büyük bir kafa karışıklığına sürüklediğini düşünüyorum…

A Haber ekonominin çok iyi bir durumda olduğunu söylerken, Fox Haberin ekonominin çok kötü durumda olduğunu söylemesi gibi birçok örnek var. Ülkemizde medya kullanıcıları, okuyucuları ve izleyicilerinde bir aşırıya kaçma durumu olduğunu düşünüyorum. İster geleneksel ister yeni medya fark etmiyor, herkes aşırı sağcı ya da aşırı solcu.

Yeni medya ve eski medya neden farklıdır?

 Yeni medya özellikle herkesin her şeyi bildiğini iddia ettiği bir ortam ve aşırı bilgi kirliliği var. Ayrıca orada olan her şeye herkes inanıyor. Bilinçsiz kullanıcıların ustalıkla manipüle edildiğini ve yeni medyanın insanların zihinlerine sızmak için kullanılan bir araç olduğunu düşünüyorum.

 Zamanında geleneksel medya nasıl kullanıldıysa şu an yeni medya aynı şekilde kullanılıyor. Tek fark eski zamana göre her kesimden insan bu enformasyonu tüketebiliyor. Mesela şu an siyasiler sosyal medyayı kullanarak propaganda yapıyorlar çünkü geleneksel medya eskisi kadar işe yaramıyor. Bu propagandayı yeni seçmenlere yani Z kuşağına hitaben yapıyorlar. Z kuşağı ise senelerce zaten sosyal mecralardaki bilgi kirliliği ile beslendikleri için her propagandaya açık oluyorlar. Tabii ki sağ ve sol kavgası ya da iktidar ve muhalefet kavgası burada da bitmiyor. Belki de temel sorun fikirler saygı duyulmamasıdır.

Fikir ayrılıkları…

Türk medyası geçmişten günümüze birçok çatışmaya ev sahipliği yapmıştır çünkü fikir ayrılıkları kaçınılmazdır. Ama fikir ayrılıklarını kötü yönde kullanıp bundan faydalanmaya çalışan insanlar da var. Birçok haber okudum, çok yönlü bakmak için iki tarafında aynı haberi ne şekilde sunduğuna da göz attım. İkisi de bambaşka yerlerde idi. Fakat şöyle de bir sıkıntı var; ülke için güzel haberleri sırf iktidara karşı oldukları için kötü şekilde sunan medya kanalları da bulunuyor. Hep iktidarı suçlayan ya da aşağılayan alaycı bir dil var. Köşe yazılarında da aynı sıkıntı var. Sadece iktidara değil çoğu zaman alttan alta bazen açık açık olmak üzere İslam dinine de belirli göndermeler yapılıyor. Gazetecilik ilkelerini hiçe sayıyor.

Medya Türkiye’de resmen bir maşa olarak kullanılıyor. Belirli aktörler insanları kendisine çekmek için medyayı kullanıyor. Medya taraflı haber yapıyor doğal olarak insanların doğru haber alma hakkı da ellerinden alınıyor.

Aşırı problemli medya içeriklerine sahibiz ve zihnimiz bu içerikler ile dolduruluyor. Sırf biri diğerine üstünlük kurabilsin diye.

 Türk medyasının genel sorunu senelerdir süregelen sol sağ kavgasında medyanın kullanılması. Artık sosyal medya, televizyondaki birçok içerik de bu döngüye dahil olmuş durumda. Benim şahsi düşüncem kimse tarafsız değildir fakat kimse de hatasız değildir. Karşı taraftaki sorunları açığa çıkarıp kendi sorunlarının üstünü kapatan sol ve sağ kesimin bu tutumu insanları belirsizliğe sürükleyen esas olaydır.

Son sözlerim…

 Belki bugün sağ ve sol kavgaları üniversite de kanlı bıçaklı olmuyor ama bu tarz medya içerikleri ile zihnimizde aynı etkiye sahip. Mesele bulunduğumuz taraf değil, mesele her fikre açık olup saygı duymak. Eğer bunu yapabilirsek belki daha az çatışmalı daha doğru haberler yapabiliriz bir gün.