Şamanizm…

Geçmiş dönemde bizlerin de mensup olduğu bir din. Asya kıtasına tamamen yayılmıştır ve tek tanrılı bir inanca sahiptir. Şamanlığın genetik kökenleri olduğuna inanılır.

 Şamanizm yayıldığı coğrafyalarda tüm toplumlarda kültürleri etkilemiştir. Fakat kendisi de yayıldığı toplumlardan etkilenmiştir. Şu an baktığımızda ise ülkemizdeki Alevi-Bektaşi geleneğindeki bazı ritüeller, şamanizm ritüelleri ile benzerlik göstermektedir.

ŞAMAN KELİMESİNİN ETİMOLOJİK KÖKENİ

“Şaman” kelimesini anlam bakımından incelediğimizde büyücü, rahip anlamına gelmektedir. Bu sebeple bazı araştırmacılar Şamanizm’in bir din olduğunu kabul etmemişlerdir. Üstelik bir kitabı, kurucusu veya bir ibadet tarzı olmadığını söyleyerek düşüncelerinin bunlar ile desteklendiğini ifade etmişlerdir. Bazı araştırmacılar ise dine doğru bir gelişme evresi olarak gördüklerini belirterek din olabileceği varsayımını desteklemişlerdir. Bazı araştırmacılar da Gök Tanrı, Yeraltı Tanrısı ve bunlara bağlı ruhlara dayanan bir din olarak kabul etmişlerdir.

“Şaman” kelimesinin etimolojik kökeni üzerine yapılan çalışmalar bu terimin Tunguzca’dan Rusça yolu ile Batı bilim dünyasına geçtiği bilinmektedir.  Şamanların varlığına ait ilk bilgiler 6. yüzyıl Çin kaynaklarından elde edilir. Kelime kökeni konusunda tam bir netlik yoktur, bazı araştırmacılar Mançuca veya Moğolca olduğunu düşünürken, bazıları da Sanskritçe olduğunu söylemişlerdir. En çok kabul gören görüş “şaman” kelimesinin Tunguzca bir kelime olduğudur. Tunguzca’da şaman kelimesi dilenci din adamı anlamına gelmektedir.

Türk halkları ise şamanlara genellikle “kam” adını vermişlerdir. Kam “kâhin, büyücü” anlamına geldiği gibi “uzman hekim, bilim adamı, felsefeci” anlamlarına da gelir. Kutadgu Bilig’de de geçen kam kelimesi hekimin yanında yer alan, hekim hastayı ot ile tedavi ederken kendi yöntemleriyle daha çok ruhsal yolla, efsun ve sihirle iyileştirmeye çalışan kişi olarak tanımlanmıştr.

ŞAMANIN GÖREVLERİ NELERDİR?

Şamanın görevleri genel olarak ruh çağırma, kehanet, tedavi ve büyü olarak kaynaklara geçmiştir. Bu görevlerini ruhlar aracılığı ile Tanrı ile ilişki kurması semavi dinlerdeki peygamberlere benzerliği Şamanizm’in din olarak ele alınmasında etkili bir gerekçe  olmuştur. Dünya üzerinde çok geniş alana yayılan şamanlık özellikle Türk-Moğol kültür tarihinde önemli bir yer tutar. Şamanlık anaerkil toplumsal yapının izlerini taşımaktadır. Kadın ve erkek şamanlar vardır, ancak kadın şamanların daha kuvvetli oldukları kabul edilir. Dişi kutsallıkların önemli ve saygın olduğu görülmektedir.

HERKES ŞAMAN OLAMAZ

 Şamanlık eğitimi vardır fakat her eğitim alanın iyi bir Şaman olacağı söylenemez. Şamanlık genetiktir. Mesela altı parmaklı doğan bir bebek ya da epilepsi nöbeti geçiren birinin ileride çok iyi bir Şaman olacağına inanılırdı ve epilepsi nöbeti geçiren kişinin nöbet sırasında ruhlarla iletişime geçtiği düşünülüyordu. Şimdi baktığımızda Şamanizm inancının genellikle ilkel toplumlarda hala devam ettiği görülmektedir çünkü insanlar modern tıp sayesinde birçok şeyin sebebini anlayabiliyor çünkü bilimsel teorilere dayandırabiliyorlar.  Bu da teknoloji ve tıbbın gelişmesi ile her şeyin evrilmesi gibi inançlar da evrilip değişmiştir.