Domat13 lira…

Yanlış duymadınız o garip sofralarının sebzesi olarak bilinen domates artık 13 lira…

Tabi ki bu söylediğim taban rakam…

Cinsine türüne göre bu rakam artarak devam ediyor.

Bir garip menemenimiz vardı artık o da yok anlayacağınız. Hoş yumurtanın fiyat artışına bir nebze olsun dayandık ama aynı yemeğin ikinci kalemi de afaki ve fahiş derecede artınca… Daha dayanacak güç kalır mı bilemiyorum.

Güle güle menemen, bizleri unutma olur mu? Gittiğin yerden mutlaka bize yaz.

Kanımda oluşan enfeksiyon nedeniyle üç gündür ciddi derece de hastaydım. Aktif piyasadan sadece üç, bilemediniz dört gün kadar uzak kaldım… Yani aracımı sadece üç gün kadar kullanmadım. Kullanmayınca LPG almak durumunda da kalmadım. Mutlu ve huzurluydum ta ki bugün raporum bitip de akaryakıt istasyonunda ki o korkunç rakamı görene kadar…

En düşük kalite olarak nitelendirebileceğim istasyonda üç gün önce 8.50 olan LPG, bugün 8.90 olmuş. Argo ve kaba tabiri sevmem ama insani bir tepki olarak verebildiğim tek tepki “Çüşünüz” oldu.

Harbi harbiçüşünüz artık…

Survivor da neymiş efendim!

Sen gel bakalım asgari ücretle geçinmeye çalışan vatandaşın evine kur kameralarıver yayına

Al sana yerli ve milli survivor…

Her günümüz “Adadan ne zaman gideceğiz” ya da “Bugün de ölmedim anne”mottosuyla geçer oldu. Özal’ın “Kemer sıkma” telkininde ki durumdan daha vahim bir durum söz konusu şu anda…

Bunları yazdığımız zaman birileri bir şekilde bu tarz yazarları şu partiye bu partiye hizmet ediyor şeklinde lanse edebilir.

İnanmayın…

İktidarı da muhalefeti de şöyle dursun.

Zira hiçbir siyasi ideolojiye inanmayan ve siyasi ateizmi benimsemiş olan şahsımın, tek inandığı parti şu an vatandaşın ocağında olan Tencere Partisi’dir.

Bu yazdıklarımın referansı vatandaşın tenceresi olup başka da hiçbir siyasi partiyle hem siyasal-ideolojik inançsızlığımın, hem de gazetecilikte ki objektiflik ilkesinin gereği alakam yoktur atide de olmayacaktır.

Aylık bilmem kaç bin lira maaş alan üst düzey isimlerin domatesin 13 lira olmasına vereceği tepkiyi de bilirim, bir marketin önünden geçerken elinden tuttuğu kızına istediği çikolatayı dahi alamayan babanın çaresizliğini de bilirim.

O yüzden hikayeleri geçelim…

Bu yazıdan sonra beni yargılarken sosyal statülerinizle değil hala içinizde bir kırıntı kadar da olsa kaldığına inanmak istediğim vicdanlarınızla yargılayın…

Yanılıyorsam, vereceğiniz hükme razıyım...