Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu’nun (UNESCO) 2011’de yaptığı 36. Genel Kurulunda alınan karar ile 13 Şubat’ın Dünya Radyo Günü ilan etti.

Alınan bu kararda yayıncılar arasında uluslararası işbirliği ve yardımlaşma ağı kurulmasına ve medya kuruluşları ile halk arasında radyonun önemine yönelik duyarlılığın artırılması sağlandı.

Sıkıntı çok duyan yok

Böylesi günler sektörün sıkıntılarının dillendirildiği paylaşıldığı günler oluyor.

1995 yılından bu yana kadar radyo sektörünün içindeyim.

Her sektörde olduğu gibi bizim medya sektöründe sorunlar yaşanıyor.

Özetlemek gerekirse giderler yüksek gelirlerde bir değişme yok.

Bakın geçen dönem 2 bin lira ödediğimiz elektrik 5 bin liraya yükseldi.

Katma değer Vergisi yüzde 18.

2021 Kurumlar Vergisi yüzde 25

Telif ücretleri 4 ayrı kuruma ödenmeye devam ediyor.

Alınan reklamlardan RTÜK payı ödüyoruz.

RTÜK frekans bedeli ödeniyor.

Diğer giderlerimizde her sene ikiye katlanarak arttı.

Bir örnek vereyim:

500 TL reklam geliriniz var. Yüzde 50 si kasaya girmeden resmi ödemelere gidiyor.

Kalan bedel içinden elektrik, personel ücreti, SSK primi, kira cihazların bakım onarımı ve benzeri ödemeleri yer alıyor.

Gelir sadece özel sektörden aldığınız reklam bedeli.

Yani sıkıntı çok ama duyan yok.

Reklamın sadece yüzde 2 si radyonun

Ülkedeki reklamların medyaya dağılıma baktığımızda tabloyu daha iyi anlatacağız sanırım.

100 birim bir reklamın:

54 ü digital medyaya

36 sı Televizyon

3 ü gazete ve dergi

5 i açık hava ilanlarına

Ve

Sadece 2 si radyolara kalıyor.

Bu arada böylesine yük altında ve gelirden nasibini alamayan radyo ve TV ler frekans bedeli dışında Kamu spotunu ücretsiz yayınlamak zorunda.

Hiçbir teşvik ve katkı yok.

Ülke 3 yıldır pandemi ile boğuşuyor. Bir dönem sektörel bazda KDV indirimi geldi.Veri ve beyanname ertelemesi yapıldı bir çok sektöre o dönemlerde ama her nedense bunlar içinde radyo ve televizyon yoktu.

En hızlı haber verme aracı radyodur

RTÜK kayıtlarında lisanslı olarak yayın yapan kuruluş sayısı;

Ulusal 36, bölgesel 80, yerel 789 adet olmak üzere toplam 933 radyo yayını mevcut.

Günümüzde en hızlı haberleşme aracı radyodur.

Örneğin kış şartlarında kapanan yolun bilgisini en hızlı şekilde radyodan alırsınız. Bir orman yangını veya deprem gibi afet haberini ilk radyo verir.Çünkü sadece ses vardır. Gazete internet ve TV de doğal olarak görüntü beklenir.

Türkiye’de haftada 37 milyon kişi radyo dinliyor.

Peki ortalama kaç saat radyo dinleniyor; 3 saat 10 dakika..

En fazla radyo dinlenen saatlere gelince;

12-15 saatleri arasında yüzde 30

Sabah 07-09 arasında yüzde 18

15-19 saatleri arasında yüzde 15

Akşam 21-24 arasında yüzde 9 radyo dinlemesi oluyor..

Radyo en çok cep telefonundan dinlenir oldu

Anadolu Ajansının 2021 de yaptığı ankete göre radyoların dinlendiği araçlar şöyle

Radyo yayınlarının yüzde 54 oranıyla cep telefonundan, yüzde 43,2 oranıyla televizyondan, yüzde 28,9 oranıyla klasik radyodan, yüzde 23,5 oranıyla araç radyosundan ve yüzde 13,2 oranıyla bilgisayar ve tabletten takip edildiği anlaşıldı

Sonuç olarak birçok sektörde olduğu gibi radyo ve TV yayıncılığı da dertler artıyor.

RTÜK kıskacı  dışında en büyük mesele yukarıda anlattığımız gibi ekonomik.

En kısa zamanda radyoların bu sorununa çare bulunması lazım.

Malum yayıncılık habercilik zor ve meşakkatli bir iştir.

Unutulmasın ki…

Haber araçları içinde en çok güven veren iletişim aracının birisi de radyodur.

İşte bu yüzden medyanın bir kolu olan radyo yayıncılığının yaşaması lazım.Dertlerine merhem olunması gerekir.

Bu vesile ile radyolarda çalışan tüm arkadaşlarımızın, meslektaşlarımızın bu gününü kutluyorum.

Radyo Günü Kutlu olsun…

Mutlu ve aydınlık yarınlara…