Aradan 4 gün geçti... Ama toplumda heyecan yaratamadı... Gündem olamadı... Siyaset mahallesinde rüzgâr estiremedi.
6 partinin, "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" belgesinden söz ediyoruz.
Bu bir "manifesto" mu? Hayır... Ne gezer.
"Vizyon" açıklaması mı? "Hedefler" beyannamesi mi? Değil.
"İddialı bir metin" hiç değil.
"Dağ fare doğurdu" demek istemiyoruz... Ortada dağ yok ki, doğum söz konusu olsun.
Öyleyse... Haftalardır bir bardak suda fırtına koparma gayretleri neden?

***


Yorgun demokratlar
Muhalefet cephesi, "sistem tartışmasını" erken açtı.
Seçime bir yıldan fazla varken yapılan tartışma, "6 partiyi" yorar.
Bitmedi... "Kendi tabanlarını" da yorar.
Bir süre sonra... Kendi içlerinden "itirazlar" başlar... Göreceksiniz.

***


Vizyon
Halkın öncelikli sorunu "sistem değişikliği" değil ki.
"Sıcak gündem" ekonomi... Gelir düzeyinin artması.
"Gelir dağılımının" adil hale gelmesi.
"Alt kat" ile "üst kat" arasındaki makasın, toplumu rahatsız edecek ölçüde açılmaması.
Muhalefetin bu konuda "vizyonu" yok.
"Erdoğan gitsin de, nasıl giderse gitsin" temelinde buluşmak, bir vizyon değil ki.

***


Aritmetik
Sistemi değiştirmek...
"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi" getirmek... Eski sistemi özlemek... Muhalefet, siyasetini bu temele oturtabilir... Normaldir.
Fakat... Böyle bir siyasetin, "pratiği, karşılığı" yok ki.
Kim? Hangi Meclis aritmetiği ile "sistemi değiştirecek?"
Seçimde, "Anayasa'yı değiştirecek çoğunluğu" elde edebilecek bir "muhalefet yapısı" görebiliyor musunuz?
"Görüyorum" diyenin "göz sorunu" vardır.

***


Altın öğüt
Jacques Seguela... Fransa'da Mitterrand'ın seçim kampanyasını "tam yetkiyle" yürütmüş, ünlü reklamcı.
1991 seçimlerine gidilirken, ANAP Genel Başkanı ve Başbakan Mesut Yılmaz"Fransız RSCG ajansı" ile anlaştı.
Kampanyanın başında, Seguela vardı.
Jacques Seguela'dan Mesut Yılmaz'a...
"10 altın öğüt." İlk 3'ü şöyle:
1. Seçimi ideoloji değil, lider kazanır.
2. Seçimlerde geçmiş için değil, gelecek için oy verilir.
3. Oy umut için verilir, program için değil.
Evet... Seçmen, "umuda" oy verir... Sayfalar dolusu programa değil.
Programı... Kaç kişi okur acaba?
Araştırmacı çok... Araştırsınlar... 28 Şubat'ta açıklanan 48 sayfalık "Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" metnini, muhalefet tabanının yüzde kaçı okudu acaba?

***


'Efsane' öğüt
Seguela'dan Yılmaz'a... "5 numaralı" öğüt:
"Devlet adamı olmak isteyen her siyasetçi, kendi efsanesini geliştirmelidir."
Turgut Özal, "efsanesini" geliştirmeyi başardığı için ANAP'ı iktidara taşımıştı.
Özal'dan sonra...
Mesut Yılmaz, "bir efsane geliştiremedi... Ve ANAP eridi, gitti."
Bugün... Erdoğan karşıtlığı bir "siyasettir..." Fakat...
Siyasetçiyi, "devlet adamlığına... İktidara" taşıyacak bir efsane değildir.

***


Geçmiş... Gelecek
Süleyman Demirel, "Birinci Boğaz Köprüsü'nü" yaptı... "Keban Barajı'nı" yaptı... "Dönemin büyük yatırımlarıydı." Ama... Seçimi kaybetti.
Turgut Özal... "İkinci Boğaz Köprüsü'nü" yaptı... Otoyollar... Ve GAP.
1999... Yerel seçimi kaybetti.
Seguela'nın, "2 numaralı öğüdü" yabana atılır gibi değil.
Evet... Seçmen "geçmiş için" değil, "gelecek için" oy verir.
Siyasetçi... "Gelecek" iddiasını, inancını, hedefini, vizyonunu sergilemeli.
Mevlânâ'nın söylediği gibi... "Dün dünde kaldı cancağzım, şimdi yeni şeyler söylemek lazım."

***


Öğüt 6
Ünlü Fransız "kampanya yöneticisinin" 6 numaralı öğüdü:
"Lider, bağımsız kişiliğini vurgulamalıdır."
Lider eğer "Bağımsızım... Bağlantısızım... Şununla bununla... O çevreyle, ötekiyle iş yapmıyorum... Bagajımda ağırlık yok" diyorsa... Yolu açık olsun.
Ama... Öyle değilse... "İşi zordur... Hem de çok zor."

***

Zor sorular
İktidar cephesinin, 2023'teki adayı yıllar öncesinden belli... Recep Tayyip Erdoğan.
Ama... "2023 yarışını çok önceden başlatan" muhalefetin adayı kim? Belirsiz... İsimler havada uçuşuyor.
Sorular:
 Muhalefetin "ortak adayı", 6 partinin tabanından/seçmeninden oy alabilecek mi?
 "Tabanlar... Seçmenler" ortak adaya "İşte benim gönlümdeki isim" diyebilecekler mi?
 Adayı "aslanlar gibi" savunabilecekler mi?
Cevaplar o kadar önemli ki.


***


Dava
Siyasetçi... Parti... Lider... "Bir davanın peşinden koşar."
Muhalefet cephesinin 28 Şubat metninde bir "dava" göremedik.
"Erdoğan gitsin, getirdiği sistem de gitsin" demek, bir "dava" değil ki.
Mahkeme kadıya mülk değildir... İktidarlar gelirler, giderler... Demokrasi budur.
Önemli olan... Türkiye'nin "yarını" için göreve soyunanların bir "davasının" bulunmasıdır.