Ramazan Bayramı bir sevinç ve neşe günüdür. Duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin insanlar arasında yaşanan güzel günlerden biridir.

 O günde yardımlaşma ve kaynaşma son sınırına varır.

 Bayram insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biridir.

Öyle ki, bayramda şahlanan yardımlaşma ve hediyeleşme ruhu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz, dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır.

Onların bu dileğini yerine getirmek için insanlar bayramda kabirleri ziyaret ederler; ruhlarına Kur’ân’lar, Fatihalar ve dualar okuyarak onları da sevindirirler.

Ramazan Bayramının ayrı bir yeri vardır.

Çünkü Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder.

Sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar.

Ramazan Bayramı, bağışlanmış olmanın bir sevinç işaretidir. Bu bağışlanma müjdesini insanlara melekler veriyor. Ramazan Bayramı sabahı melekler yollara dökülür ve şöyle seslenirler:

“Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emir olundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emir olundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız”

Bayramda erken kalkmak, gusletmek, misvak kullanmak, güzel koku sürünmek, yeni ve temiz elbise giymek, sevindiğini belli etmek sünnettir.

Dargın olanların, bayramı beklemeyip, hemen barışması gerekir.

İyi insan, herkesle iyi geçinir.

Dostluk ve kardeşliğin arttığı güzel bir bayram dileği ile Ramazan Bayramınızı kutlarım…

Sağlıcakla kalın.