10 Haziran 2020 tarihinde Afyonkarahisar’a vali olarak atanan Gökmen Çiçek’in ilde yaptığı projeler ve bunun sonucunda ilde meydana gelen büyük dönüşümleri yazacağım. Vali Bey’in adeta arı gibi çalıştığı ve neredeyse yerinde hiç durmadığı herkes tarafından biliniyor. Bu kadar çalışkan, üretken ve iş bitirici bir kişinin tüm yaptıklarını buraya sığdırmak mümkün değil. Ben burada en büyük etkiyi oluşturan birkaç büyük projesinden bahsedeceğim.

Bir ağaç ormanı başlatabilir, bir kuş ilkbaharı müjdeleyebilir, bir tebessüm arkadaşlığı başlatabilir, bir tokalaşma bir ruhu canlandırabilir, bir kelime bir hedefi belirleyebilir, bir oy bir milletin hayatını değiştirebilir, bir gülüş sıkıntıyı yok edebilir, bir adım bir yolculuğa başlatabilir, bir umut ruhu aydınlatabilir, bir dokunuş acıyı hafifletebilir, bir kalp neyin doğru olduğunu bilebilir, bir tek insan bir fark meydana getirebilir. Unutmayın her şey size bağlı.
Mehmet Baki Öztürk

Kadın Kültür Evleri
Vali Gökmen Çiçek ve eşi Sümeyra Çiçek Hanımefendi öncülüğünde kurulan Kadın Kültür Evleri şu ana kadar çok büyük işlere imza attı. Her bir Kadın Kültür Evinde sayısız program oldu. Bunun çetelesini tutmak çok zor. Bu programlarda; ailelere çocukları ile ilgili bilgilerden sağlık bilgisine, ticaretten sanata, resimden müziğe çok farklı bilgiler verildi. Bununla birlikte ihtiyaç duyulan hangi alan varsa o alandaki uzmanlarla diyaloğa geçilerek eğitim alındı. Buralardan büyük bir kitle faydalandı. Bu, çok önemli bir proje idi.

Kadın Kültür Evlerinin fonksiyonu bununla bitmedi. Vali Bey her ilçeye farklı bir ya da iki alanda görev verdi, o ilçenin Kadın Kültür Evi o işi yapmakla görevlendirildi. Örneğin; Bayat ilçesinde mantar, Evciler ilçesinde çikolata üretimi, Sandıklı’da sabun ve Süs Kabağı yapılmaya başladı. Diğer ilçelerin her biri ayrı bir vazife aldı. Sonra ne mi oldu? Evinde oturan kadınlar üretime girdi, kadın eli değince işin değeri de arttı, öyle harika ürünler çıktı ki artık bunların satılması gerekiyordu. Vali Bey, bunu da düşündü ve bir site kuruldu: albikere.com. Afyonkarahisar’ın esnafları bu siteye üye oldu ve ilin eşsiz lezzetleri buradan satılmaya başlandı. Bu sitenin tüm gelirleri ile de üniversite öğrencilerine burs verilmeye başlandı. Yani Vali Bey’in yaptığı küçük bir dokunuş binlerce insana tesir etti. Düşünebiliyor musunuz? Vali Bey bir hayal kurdu, binlerce aile bundan faydalandı, faydalanıyor. Kadın Kültür Evleri projesi Valiliğin göz bebeği adeta. Kimsenin ona bir zarar vermemesi adına çok hassas çalışılıyor.

Vali Bey’in Kadın Kültür Evleri projesinde amacının ilde gençleri kötü ve olumsuz alışkanlıklardan kurtarmak ve bu anlamda ailelere dokunmak olduğu dillendiriliyor, bir çocuk dahi kurtulsa yeter diyor. Evet, yanlış okumuyorsunuz, bir çocuğun bile kurtulması adına bu büyük proje hayata geçirildi ve binlerce insan yararlandı.

Afyonkarahisar Kadın Kültür Evleri Kooperatifleri ilk olarak TÜSİAD tarafından “İşimizin Yarını” temasıyla düzenlenen Ortak Yarınlar 2021 Ödül Programı’nda “Kadınlar İçin Fayda Oluşturanlar” kategorisinde ödül almıştı, daha sonra da bir başka ödülünü de Halkbank Üreten Kadınlar Yarışmasından elde etti. Vali Bey’in bu projesi ülke çapında takdirleri kazandı.

1,5 yılda tüm milletvekilleri, kaymakamlar, belediye başkanları el ele vererek 26 kadın kültür evi, 17 kadın kooperatifi, 6 satış mağazası açıldı, kooperatiflerin 1 yıllık cirosu 10 milyona ulaştı. Akabinde şehrin en büyük alışveriş merkezlerinden birinde Kadın Kültür Evlerinde üretilen ürünlerin satıldığı bir market açıldı. Burada yazılanlar rakamlara sığmayacak kadar gönüle tesir etti, ediyor ve edecek. Vali Bey ve kıymetli eşi şehrin çok büyük bir kısmından teşekkür alıyor, dua alıyor. Gönüllere girince, inanınca, azmedince ilin ücra köyleri de seferberliğe destek oluyor.

Eğitimde Seferberlik
Vali Bey Afyonkarahisar’ın eğitimdeki durumunu değiştirmek ve ilin ülke çapındaki eğitim sıralamasını daha yukarılara çıkarmak için tüm Kaymakamlarla ve Milli Eğitim Müdürleri ile bir araya gelerek bir seferberlik başlattı. Bu seferberlik ile öğrencilerin başarılarını artırmak için ne gerekiyorsa yapılacaktı. Öncelikle her ilçe bünyesinde ciddi bir miktar para ayrılarak öğrencilere test kitabı kaynağı sağlandı. Denemelerde başarılı olan öğrencilere Kaymakamlar ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri ev ziyaretine başladı. Bu ziyaretler öğrencileri ve ailelerini ziyadesiyle mutlu ediyordu. Bu ziyaretler denemelerde başarıyı artırmak adına diğer öğrencileri de adeta kamçılıyordu. İlçenin üst yöneticilerini evinde gören öğrenci de büyük bir sorumluluk ile başarısını arttırmanın yollarını arıyordu.

“Bu yazı nereden çıktı?” diye soran olabilir. Bu yazı bir vefa gereği yazıldı. “Bunlarda iş yok, bu yıl bu öğrencilerden başarı çıkmaz” diye bakılan bir köy okulunun sınava hazırlanan 8. sınıf öğrencileri için bir öğretmenin “Bu çocuklarda bile bir kıpırdanma, hareket başladı” demesi Vali Bey’in etkisinin en ücra köye ulaştığının resmiydi. Vali Bey, belki kendi bile göremeyeceği, başarı hikâyesini dahi duyamayacağı, dezavantajlı binlerce çocuğun hayatına pozitif etki ediyordu. Domino etkisi ile Vali Bey küçük bir hamle başlatmıştı, ama o hamle Bayat’ın köyünde, Sultandağı ‘nın ücra mahallesinde, Dazkırı sokaklarında, Sandıklı’nın köylerinde hissediliyordu. Bir ilin kaderini değiştiren, en yakından en ücra köye kadar sirayet eden, köy okulundan en büyük liseye kadar etkisini gösteren bir dönüşümü tetikleyen Vali Bey’i yazmak istedim. Zira bu, tarihe karşı bir sorumluluğun göstergesi idi.

Frigya Vadisi
Vali Bey, binlerce yıllık geçmişe sahip Afyonkarahisar’ın saklı tarihini ve doğa güzelliklerini gün yüzüne çıkarmak için tarihi yerleşim yerleri, oyma kaya mezarları, peribacalarıyla görenleri büyüleyen Frig Vadisi’nde büyük bir proje başlatarak orayı adeta bir turizm merkezi haline getirdi. Frig Vadisi’ni alternatif turizmin cazibe merkezi yapmak amacıyla Emre Gölü çevresinde de çalışmalara başlandı. Emre Gölü, Çevre ve Frig Medeniyet Bahçesi Projesi kapsamında göl çevresinde yürüyüş yolları, seyir terasları, kır bahçesi, restoran, spor alanları, yeşil alanın olduğu birçok sosyal aktivitenin yapılabileceği alanlar oluşturuldu. Tarihin en eski uygarlıklarına ev sahipliği yapan bu gizemli merkezi Türkiye’nin önemli Turizm destinasyonlarından yapabilmek adına Frig Vadisinde Emre Gölü çevresinde, Ayazini Köyü çevresinde restorasyon çalışmaları yapıldı. Bölge baştan sona yenilendi denilebilir. Ayazininde öyle çalışmalar yapılmış ki bölge bambaşka bir yer haline gelmiş, kendinizi adeta Ürgüp’te sanırsınız, gidip gördüğünüz zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.

Vali Bey sporda da büyük bir özveri ile ilin takımına sahip çıktı, çıkıyor. Her maça binlerce kişi ilçelerden geliyor artık. Vali Bey bizzat sahada, tribünlerde. Valinin tribünde olduğunu gören Afyonkarahisarlı daha da coşuyor.

Vali Bey o kadar hızlı hareket ediyor ki kendisine yetişmek gerçekte zor oluyor, zira sabah bir ilçede güne başlayıp, öğlen ve akşam başka ilçelerde yoğun programlara katılabiliyor. İlin gelişmesi için gerekli olacak tüm projelere sahip çıkıyor.

Vali Bey hal diliyle binlerce gence çok büyük bir model oluyor diye düşünüyorum. Gençlerin hayat yolunda örnek alacağı güzel bir örnek oluyor Afyonkarahisar Valisi. Başarılı her işin arkasında bir imkân değil vizyon yattığını hal diliyle gösteriyor Vali Bey. Zira insanların büyük çoğunluğu imkânının olmadığına üzülür, belirli bir kısmı da imkânı olmasına rağmen harekete geçemez. Çünkü başarı sadece imkânlarla orantılı olarak gelmiyor, yoğun çaba, gayret, akıl teri, zihin teri dökülüyor ve büyük bir vizyon sonucu başarı geliyor.

Vali Bey düşündü, tasarladı, bir hayal kurdu. Bu hayaline inandı ve çevresine de inandırdı, çevresi de bu hayallerin peşinden gidince Afyonkarahisar’da büyük bir dönüşüm süreci başlamış oldu. Onlarca proje yapıldı, yapılıyor. Bu yazı ile ildeki en büyük dönüşümü sağlayan üç projeyi anlatmak istedim. Bu üç projenin etkisi tüm ili kapsamaktadır.

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek’in hikâyesi bana RonniKahn’ın hikâyesini hatırlattı. Mehmet Dinç’in Gençliğe Kitabe adlı kitabında okuduğum, Güney Afrika’da doğan, 37 yaşından sonra Avustralya’ya gelen, 2010 yılında “Yılın Avustralyalısı” olarak seçilen RonniKahn’ın hikâyesini anlatmak istiyorum size. “Yılın Avustralyalısı” seçilmesine giden yol; tüm istek ve ihtiyaçlarının karşılanmasına rağmen mutlu olamamasına neden olan süreç, Avustralya’da evlenip her ihtiyacının karşılanmasına rağmen mutlu olmadığını fark etmesiyle başlar.
Çevresindeki ve dünyadaki insanların sıkıntılarını görüyor ve bu sıkıntıları dindirmek, azaltmak adına ne yapabilirim diye düşünüyordu. Öyle bir şey yapmalı ki çok sayıda insanın hayatına dokunmalı, insanların bir konudaki ihtiyacını gidermeli ve bu yolla aradığı mutluluğu bulmalıydı. O şey neydi? Günlerce düşündü, düşündü…
Bir şey yapmalı ama ne? Sonuçta herkesin yaptığı bir şeyi aynı şekilde yapmanın çok bir faydası olmayacak. Herkesin ihtiyaç duyduğu ama herkesin yapmadığı bir şey yapmalı ve yapılan şey çok sayıda insanın sıkıntısını giderip, ihtiyacını karşılamalı ki aradığı mutluluğu bulsun. Bu gözle etrafa bakıp, dünyadaki çalışmaları incelerken bir yandan milyonlarca insanın açlıktan kıvranırken diğer yandan milyonlarca ton yiyeceğin çöpe gittiğini görüyor.
Bu konuda Amerika’da Helen verDuinPalit adında bir kadının yıllardan beri “AmericaHarvest” adında çok başarılı bir çalışma yürüttüğünü öğreniyor ve kalkıp Amerika’ya gidiyor. Helen verDuinPalit ile tanışıp onun hikâyesini ve yaptıklarını öğreniyor. Sonrasında Avustralya’ya dönüyor ve 2004 yılında OzHarvest’ı kuruyor. Yani lokantalar, pastaneler, kokteyl organizasyonları, açılış programları, fırınlar vs. ile irtibat kurup atık olmayan ancak ertesi gün bozulacağı veya tazeliğini kaybedeceği için çöpe atılacak olan yiyecekleri toplayarak yiyecek bulamayan insanlara ulaştırmaya başlıyor. Bir derneğin desteğiyle bir ofis ve bir minibüsle çalışmaya başlıyor önce. İlk ay 4 bin menü dağıtmayı başaran Kahn, 5 yıl sonra gönüllü çalışan yüzlerce insanla beraber 600'ün üzerinde yiyecek bağışlayan kuruluştan aldıklarını 10 minibüsle ve 163 sivil toplum kuruluşu ile ortak çalışma yaparak her ay 180 bin kişilik yemek dağıtıyor. Bu çalışma sonucunda sağlıklı yiyeceğe ulaşabilen insanların sayısına, çöpe atılıp israf olmaktan kurtarılan yiyeceklerin kaç ton olduğuna, bu çalışmanın insan sağlığına, toplum sağlığına ve çevreye ne kadar yararlı olduğuna dair istatistiklere ve araştırmalara yer vermeyeceğim ama rakamlar tahminlerin de çok üzerinde. Orta yaşlı, göçmen, kendi halinde bir ev kadınının çevresinden başlayarak ülkesini nasıl değiştirdiğini gördükten sonra yerli ve dertli gençlerin yapabileceklerinin de tahminlerin çok üzerinde olmasını istiyor insan. Mutluluğun en önemli anahtarı bu; bir şey yapmalı.

RonniKahn’ı okuyunca Vali Bey’in hikâyesine çok benzettim. Demek ki bir insan dertlenince, düşününce, emek verince büyük işlerin yolunu açmak için bir yol bulunabiliyor.

Afyonkarahisar Valisi Gökmen Çiçek gibi yöneticilerin artmasını ve daha büyük projelerle başarılarını artırmasını diliyorum. Zira bu ülke bu başarılı insanların artırması ile daha da gelişecek, büyüyecek.

Saygılarımla…