Atatürk Orman Çiftliği... Merkez Lokantası... Mart 1993... İftar yemeği... Davet sahibi Hüsnü Doğan ve arkadaşları... Şeref konuğu, Cumhurbaşkanı Turgut Özal.
İftar sonrası... Özal, konuşma yaptı... Aradan 29 yıl geçti... Sözleri hâlâ güncel:
 Lüzumsuz bir kavganın içindeyiz.
 Türkiye kadar dedikodusu çok olan ülke yoktur.
 Türkiye'de bir şer cephesi var. Bugün... Dünya, sorunlar yumağı... Türkiye, dev sorunlarla boğuşuyor... Terörle mücadele... Ekonomi... Dış politika. Ama siyaset sektöründe konuşulan/tartışılan konulara, sıkılan yumruklara, yapılan kavgalara bakınca... Özal'ı saygıyla, rahmetle anıyoruz... Doğru söylemiş.

***


Dönmedolap gibi
Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı kim olacak? Konu, üç yıldır, çiğnene çiğnene çürüyen sakıza döndü.
Tam... Arap yalellisi gibi... Bitmeyen, içi boş, anlamsız bir şarkı.
Ortalıkta aynı isimler dolaşıyor...
Anketler, borsa misali... Bir gün bir isim yükseliyor, ertesi gün başkası.
Hani ne derler?
"Dön baba dönelim, hacılara gidelim."
Ya da... "Benim oğlum bina okur, döner döner yine okur."
Ülke, üç yıldır, içi boş tartışmayla, dedikoduyla, gevezelikle meşgul edilir mi?

***


Aranan aday
Seneler önceydi... Türkiye bir türlü cumhurbaşkanı seçemiyordu.
Adalet Partisi yönetimi, toplantı halindeydi...
Selanik Caddesi'ndeki Genel Merkez binasında.
Toplantı gece yarısından sonra bitti.
Süleyman Demirel, parti binasından çıkıp makam aracına doğru yürürken... Karşı kaldırımdan... Bir sarhoşun narası yükseldi:
Başbakanııım! Başbakanıııım! Benim bir isteğim var.
Koruma polisleri hemen sarhoşun etrafını sardılar.
Demirel, "Dokunmayın adama" dedi:
Derdi, isteği neymiş söylesin.
Sarhoş... "Sayın Başbakanııım" diye avaz avaz bağırdı:
Cumhurbaşkanı olmak istiyorum.
Demirel, "Yahu bugüne kadar nerede idin? Biz de seni arayıp duruyorduk" diye tepki verince... Bakanlar, parti yöneticileri, güvenlikçiler, bastılar kahkahayı.
Günümüzde... Muhalefet cephesi, üç yıldır aday arıyor.
İş öyle bir hâl aldı ki, sarhoşun biri narayı basarsa şaşmamak lazım.

***


Kıstas
Muhalefet, uzun süre, düşük profilli, iddiasız, göstermelik bir aday aradı.
Sanki VAR hakemi gibi.
Ya da... Noterler alınmasın...
Noter gibi.
6'lı masa karar verecek, cumhurbaşkanı da mührü basacak.
Böyle şey olur mu?
Ülke böyle yönetilir mi?
Vatandaş, böyle bir kafaya güvenir mi?

***


Koalisyon kazığı
Günümüz gençliği... Z kuşağı bilmez.
Bilenler, bilmeyenlere anlatsın. Türkiye, koalisyonlardan çok çekti... 3'lü koalisyon, 4'lü koalisyon.
Liderin biri, "Benim dediğim olacak" dedi... Diğeri, "Hayır, benim dediğim." Bu nedenle... TRT'ye genel müdür, aylarca atanamadı.
Koalisyonun 6'lısını düşünün... Vay babam vay.
Demirel, koalisyon için boş yere, "Çatal kazık yere batmaz" demedi. Hele... Altı çatallı kazık... Yere batırın, batırabilirseniz.

***


Matruşka
Kemal Kılıçdaroğlu, belli ki, cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor... Kim istemez ki?
Ama masadakiler, ne diyor? Onay veriyor mu?
Ayrıca... Kılıçdaroğlu, pasif, düşük profilli bir cumhurbaşkanlığına mı talip?
Eğer öyleyse... Ülkeyi kim yönetecek? Cumhurbaşkanı yardımcısı mı?
Kılıçdaroğlu, güçlü cumhurbaşkanlığı istiyorsa... "Masa" bu işe ne diyecek?
Tam bir bilmece... Matruşka gibi... Açıyorsun içinden bir bebek çıkıyor... Onu açıyorsun, bu defa başka bir bebek... Aç aç bitmiyor.

***


Beyhude çabalar
Muhalefet, öyle şeyler vaat ediyor ki... Say say bitmez.
Başkanlık sistemi değişecek... Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçilecek.
Kurumlar, kurullar yeniden düzenlenecek.
İyi de... Bütün bunlar, Anayasa değişikliği gerektirir... Anayasa'yı değiştirecek Meclis aritmetiği, 6'lı masada oturanların cebinde mi?
Konuşmaları dinliyoruz da... İncir çekirdeğini doldurmuyor... Laf olsun torba dolsun.

***

 


Derin sondaj
Altı parti bir araya geliyor ve üç yıldır, "Kimi cumhurbaşkanı adayı yapalım?" diye, uğraşıp duruyorlarsa... Ve bulamıyorlarsa... Emeklerine yazık.
Ülkeye de yazık... Yarattıkları kafa karışıklığı ve sanal gündemlerden dolayı.
Üç koca yıl... Dile kolay... Bu sondaj karada ya da denizde yapılsa... Petrol..Doğalgaz... Veya altın bulunurdu.

***


Susuz kuyu
Muhalefet çok önemli bir kurumdur... Alternatiftir... Demokrasinin olmazsa olmazıdır... Vazgeçilmezidir.
Şayet... Aynı parti, 22 yıldır yönetimdeyse... Ve muhalefet, 22 yıldır yerinde sayıyorsa...
Yazık... Ülkeye de yazık... Muhalefete umut bağlayan vatandaşa da.

***


Hayal dünyası
Demokrasilerde, sihirbaz olmaz.
Hiçbir liderin elinde, sihirli değnek bulunmaz.
Bizde ise... İş öyle bir noktaya geldi ki... Öyle bir beklenti yaratıldı ki...
Bir sihirbaz, elinde sihirli değneği ile sahnede boy gösterecek ve şapkasından tavşan çıkaracak... Ülkenin bütün sorunlarını çözüverecek.
Safiye Ayla'nın şarkısı gibi:
"Hayal içinde akıp geçti ömr-ü derbederim."