Afyonkarahisar Cumhuriyet Halk Partisi’nde uzun zamandır kınında bekleyen kılıçlar yeniden çekilmeye başlandı

Genel merkezdeki gruplaşmanın yankısı ve ayak sesleri seçimler sonrasında da su yüzüne çıktı. Doğal olarak seçimlere kadar ara verilen Afyonkarahisar’daki bildik gruplaşma da kendini gösterdi.

Önce ilçe kongreleri, sonrasında merkez ilçe kongresinde yaşananlar parti içi mücadele ve  savaşın göstergesi oldu.

Öyle bir savaş ki bayılmalar oluyor. Hırsızlar dışarı sloganları atılıyor. ‘Burcu dışarı’ nidaları yükseliyor. Hesap sormalar, hesaplaşmalar, efelenmeler, dayılanmalar ne ararsan var.

Sanki ana muhalefet partisinin kongresi değil de aksiyon filmi.

 

Kastamonu nire Afyon nire

Mevzuya tekrar dönersek:

Kastamonu’dan Yalçın Görgöz’ün arkadaşı da olan İl Başkanı ve  Milletvekili Ömer Ayyıldız’ın daveti üzerine Afyonkarahisar’a geliyor.

Milletvekili AKÜ’ye bağlı Uşak Üniversitesinde mühendislik okumuş Hasan Baltacı… Baltacı aynı zamanda CHP PM üyesi.

İl Başkanı Afyonkarahisar’da üniversite okumuş o tarihte. Emeğin partisinde aktif siyaset yapan benim de tanıdığım Hikmet Erbilgin.

Tabi ki konuk olarak gelmişler.

Gelmişler ama; neden 500 km uzaklıktaki Kastamonu.

Baktım; Kastamonu Afyonkarahisar’ın yarısı kadar bir yer. 3 vekil çıkarıyor. 2’si AKP’den 1’i CHP.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Kılıçdaroğlu ilimizde yüzde 28 oy alırken, Kastamonu’da yüzde 26 oy alabilmiş.

Yani demem o ki komşu desek değil.

Seçimlerde başarılı bir il desek o da değil.

Üzerine sel felaketi sonrası yapılacak yardımlar konusunda İl Başkanı Hikmet Erbilgin’in bastığı kartvizitlerde eşine ait iban numarasının olduğu iddiaları da ayyuka çıkmış. (Kastamonu Taşköprü Gazetesi Perşembe günkü İzzet Sarı yazısı)

Ve Kastamonu’dan gelip Afyon’u karıştırmak.

Operasyon mu?

İl Başkanlığı provası

Şimdi aslında bunlara hiç ihtiyaç yoktu. Merkez İlçe delege yapısını bilen sokaktaki her insan yeşil listenin kazanacağını da biliyordu.

Peki !

Kazanmak değilse amaç neydi?

İl Başkanlığı seçimi ve kurultay delegeliği. Tepeden aferin almak. Yıkılmadık, bayılmadık, ayaktayız demek.

Bütün hesap bu.

Yoldaş dediği seçimlerde birlikte omuz omuza çalıştığı, seçmen karşısına çıkıp birlikte oy istedikleri insanlar nasıl olur da böylesine birbirlerine kin nefret ve öfke duyar.

Nasıl olur da, partili arkadaşının kafasına su şişesi fırlatır.

Neyin mücadelesini veriyorsunuz?

Bireysel hesapları ve çıkarları olan insanlar nasıl bu kadar etkiledi sizi.

Bak çevrene dün ekip ekip diye sırt döndüğün, her türlü hakareti ettiğin kişi veya kişiler ile aynı masadasın bugün.

Aynı ekmeği yedin ve suyu içmeye başladın.

Seçimlerde eşi benzemez partiler ile ittifak yapan sen. Kendi partilinin başında boza pişirmeye başladın.

Bunu nasıl görmüyorsun?

Milletvekili olmanın yolu, İl Başkanı olmanın yolu, İlçe başkanı olma yolu bu mu ?

Bu kargaşa mı, kaos mu?

Afyon CHP birkaç kişinin kişisel, bireysel hesabına kurban edilemez.

Neyse; yazacak çok şey var ama başka bir zamana bırakalım.

Ve yukarıdaki başlığın açılımını vereyim.

Bu başlık CHP’deki gruplaşma başlığı…

Yani merkez ilçe seçiminde 3 aday çıkıp 2’si kaybedip, birisi kazandı ya.

Bu genç avukat Büşra ve yönetiminde olanların kazandığı bir seçim falan değil bu…

Kendi iradesi ile yazdığı bir iki isim listede ya vardır ya da yoktur. Büşra öyle de diğerleri farklı mı?

Hayır !

Perde arkası

Onların da kendi iradeleri ile yaptığı bir liste falan değil.

Hani CHP çok kullanılır. Ortak akıl denir. Ekip denir. İşte onların hazırladığı listeler delegelere sunuldu ve birisi de kazandı.

Şimdi o gruplar kimler, bakalım mı?

BOR yazınca bor madenine falan sakın gitmeyin.

Ama bor madeni kadar kıymetli Afyonkarahisar’ın yetiştirdiği çok değerli önemli üç isim var. CHP’de üç avukat…

Burcu Köksal-B- Onur Seçme-O- Ramazan Akgöz-R

Bu ekibin listesi kaybetti merkez ilçe seçimini.

Diğer açılıma bakalım.

Burada çok kıymetli ve değerli isimler yer alıyor. Her daim mücadele içinde olan yıkılmadık ayaktayız şarkısını bilen devrimci solcu ekip ise:

Yalçın Görgöz Y Ömer Ayyıldız-Ö- Kemal Demirkırkan-K-

Biz merkez ilçe başkanlığında aslında filmin fragmanını izledik.

Asıl film 8 Ekim’de.

Aksiyon filmlerine meraklı olanlar sakın o gün başkalarına randevu vermesin.

Bu sefer filmde BOR-YÖK dışında ilçe başkanları da önemli rol alacak.

Kurultay delegeleri de büyük kurultayda malum üzere Genel Başkanı seçecek.

BOR ekibi Kılıçdaroğlu yanlısı.

YÖK ekibi ise yenilikçi.

Bakalım bu zamana kadar neler neler yaşanacak ?

Bekleyip göreceğiz diyerek sözü Nazım Hikmet Usta’ya bırakarak yazımıza noktayı koyalım.

Alçaklığın, hainliğin, ikiyüzlülüğün, puştluğun, kısacası

 cümle kokuşmuşluğun at oynattığı bir dönemde;

yaşamdan zevk alabilmek ancak zayıfların bahtiyarlığıdır.

Esas olan sadece yaşamak değil, insana yakışır şekilde ve

onurlu yaşamaktır. Teslim olmadan, boyun eğmeden,

sürünmeden, el etek öpmeden yaşamaktır