Yaklaşık 15 sene önce ekonomik sebeplerden dolayı ilk motorunu aldığını söyleyen Orhan Şevki Yiğitbaş, motorun kendisi için bir heves değil tutku olduğunu belirtti. Öğrencilik yıllarında okula gidiş gelişlerini kolaylaştırmak ve çalıştığı iş yerinin paket servislerini müşteriye daha hızlı ulaştırmak için motora ihtiyaç duyduğunu ifade eden Yiğitbaş, hayatının o zamanlar değişmeye başladığını  aktardı. Yiğitbaş; “40 yaşındayım. İstanbul Teknik Üniversitesinde strateji geliştirme dairesinde idari personel olarak görev yapıyorum.  Motosiklet tutkusu, bende açıkçası 15 yıl önce ihtiyaç ve ekonomik sebeplerden dolayı başladı.  O dönemler üniversiteden yeni mezun olmuş ve kendi ekonomisini tam anlamıyla oluşturmuş bir birey olarak bir küçük bir cafe açmıştım. Bu cafenin bazı gereksinimleri oluyordu. Meyve, sebze gibi bazı temel ürünleri alıyordum. O dönemlerde de araba alacak bütçem olmadığı için etrafımdaki eş dosttan araba istemek yerine buna bir çare bulmam gerektiğini düşündüm” diyerek motorun hayatına ilk ne zaman girdiğini anlattı.

MOTOR SEVDASI HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

Motorun kendisi için büyük bir kolaylaştırıcı etkisi olduğuna değinen Orhan Yiğitbaş ilk motorunu 18 aylık bir taksit ödemesiyle aldığının altını çizdi. Yiğitbaş; “ Motosiklet kullandıkça hayatımı kolaylaştırması ve gün geçtikçe de arabadan daha keyifli bir vasıta oldugunu fark etmemle motora karşı olan yüzeysel bakışım değişmeye başladı. İlk aldığım motorun borcu bittiğinde yeni bir motor aldım, bu sefer ki motor olayım  eskisi gibi ihtiyaç odaklı değil biraz daha hobby odaklıydı. Bu sebeple 2. motorum aslında benim motosiklete başlangıcım diyebilirim. Çünkü o motorla gezi rotaları grup sürüşleri, daha bilinçli bir şekilde ekipmanlı sürüşler vb. gibi durumlar gelişti. Motosikletin ayrıca insanların bakışında farklı bir vasıta olması da benim için güzel bir his. Böylelikle motor sayesinde sıradan bir hayat yaşamadığımı fark ettim” ifadelerini kullandı.

MOTOR KULLANIRKEN DİKKAT EDİN

Motor üzerinde yeni hayata adım atmasıyla birlikte her şeyin değişmeye başladığını ve kendisini eskisine oranla daha mutlu hissetiğini söyleyen Orhan Yiğitbaş, motor sevdasının çok farklı duygular yaşattığını belirtti. Yiğitbaş; “Motorun en güzel yanı, sizin başka yerde belki de hiç karşılaşmayacağınız bireyleri bir araya getirmesidir. Bu bağlamda motosiklet aslında insan hayatında olumlu olumsuz birçok şey öğretiyor. Motosiklet ile çok güzel dostluklar çok güzel anılar biriktirecek zamanlarınız olduğu gibi, çok kötü dersler üzücü tecrübelerde yaşayabiliyorsunuz.  Motordaki en büyük risk elbette ki trafik kazaları. Bu süreçte motosikletimle geçirdiğim zaman zarfında 1 kere kaza yaptım ve kaza tamamen kendi hatamdan dolayı oldu. Beni hastaneye kaldırdıklarında, aldığım riskin ödediğim bedele denk olmadığını öğrenmem beni ve ailemi derinden sarstı” diyerek motor severlerin yolculuk esnasında çok dikkatli davranmaları gerektiğini vurguladı. 

“O ANLARI ASLA UNUTAMAM”

Hayatını motora adayan ve motor üzerinde yaşadığı mutlulukların hiçbir şeye denk olmadığını anlatan Yiğitbaş, Odak Gazetesi’ ne motor üzerindeki ilk yurtdışı yolculuğundan da bahsetti. Yiğitbaş; “ İlk yurtdışı turumda sınır kapısını geçtiğimde motorla midemde kelebekler dolanıyordu ve tüylerim diken diken olmuştu. Oysa ki Türkiye içi yaptığım bir turda belki de o geziden daha fazla yol yapmıştım. Ama hani insan sevdiği insanlarla plan yapınca daha mutlu olur ya  tam da öyle birşeydi.. Hayalimde olan bir motoru aldığım zaman hedeflediğim garajıma geldiğimde karşısına geçip bakışmamızı asla unutamam” dedi.

“AFYON BENİ ÇOK ŞAŞIRTTI”

Birkaç ay önce Afyonkarahisar’a kalabalık bir motorcu gurubu ile gelerek gezi düzenlediklerini anlatan Orhan Yiğitbaş, bu geziyle alakalı bazı noktalara değindi. Yiğitbaş; “Bizim adv.İstanbul adında bir kanalımız var. Bu geziye kanalımıza TMF’den davet gelmesi neticesinde gittik. Bu davet bizi içerik açısından çok heyecanlandırdı ve bizde kanalımızdan 3 kişiyle beraber bu geziye katıldık.Geziye katıldığımızda hem organizasyon hem katılımcı profilleri açısından gayet üst düzey bir grup içinde olduğumuzu ve güzel anılar biriktireceğimizi hissetmemiz bizi ilk dakikadan itibaren heyecanlandırmaya başlamıştı. Ben Türkiye’de bir çok yere gittim, ama Afyon’a geldiğmde bir şey fark ettim. Ben Afyon’u hep geçiş noktası olarak ve ayak üstü dinlenip bişeyler yiyip yola devam etmek  noktasında  kullanmışım bunu farketmeme vesile oldu” diyerek Afyon Gezisi hakkında düşüncelerini aktardı.

“AFYON’A HAYRAN KALDIM”

Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen gezide büyük şaşkınlıklar yaşadığını ifade eden genç motorcu geziden sonra Afyon’a karşı hayranlık duyduğunu söyledi. Yiğitbaş; “Bu gezi benim için önemli bir sözün teyidi oldu. Ben gezilerimde Afyon’dan gelip geçen, ama hiç içi ve çevresini ayrıntılı gezmemiş biri olarak gerçekten şehre hayran kaldım.  Afyon kesinlikle gezilip görülmesi gereken bir yer. Frig Vadisi ve daha eski çağlardan eserlerin yanısıra Cumhuriyet tarihimizin önemli dokunuşlarının da olduğu bu şehir gerçekten çok güzeldi. Ayrıca motosikletçilerin bakış açısıyla da bakıldığında motosiklet rotaları açısından çok kaliteli bir bölge” diyerek şehrin coğrafi güzelliklerini gezi sayesinde fark ettiğini belirtti.

“TEKERLERİMİZ DÜZ BASSIN”

Eylül ayında Afyon’da yapılacak olan Motokros Şampiyonası hakkındaki düşüncelerini de dile getiren motorcu Yiğitbaş, Türkiye’nin bu güzide şehrinin böyle bir şampiyonaya ev sahipliği yapmasından dolayı çok mutlu olduğunu söyledi. Genç motorcu; “ Bu organizasyon biz Afyon’a gittiğimizde tanıtılırken ve pistler anlatılırken beni çok heyecanlandırdı.  İlk gelişimde fragman tadında bu güzelliği tadarken şimdi ise daha çok keşfetme zamanı. O zaman film başlasın. Ülkemizde motosiklet kültürü gün geçtikçe artmakta ve bizde böyle organizasyonların artmasını motosiklet sevdalıları olarak çok istiyoruz. Bu sebeple haydi herkes Eylül’de Afyon'a güzel zamanlar güzel anılar biriktirmeye gelsin. Tekerlerimiz düz bassın” ifadelerini kullanarak herkesi Eylül’de yapılacak olan şampiyona için Afyon' a davet etti. >>ODAK HABER MERKEZİ 

Editör: TE Bilisim