Celal Bayar... Demokrat Parti Genel Başkanı olarak mitingde konuşuyor... 1948... Düzce:
Beni, sizden ancak ip, idam ayırır... Onu da göze almış bulunuyorum.
Darbe... 27 Mayıs 1960... Yassıada... Bayar, idam cezasına mahkûm edildi.
Yaşı 65'in üzerinde olduğu için... Cezası, müebbet hapse çevrildi.
Ama... Aynı mahkemenin kararıyla... Üç siyaset ve devlet adamı, idam sehpasında hayatlarını kaybetti.
Bugün 16 Eylül... Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile Maliye Bakanı Hasan Polatkan'ın...
Yarın 17 Eylül... Başbakan Adnan Menderes'in...
"Şehit edilişlerinin" yıldönümü.
"Kahrolsun darbe, yaşasın demokrasi" diyoruz ve "demokrasi şehitleri" Menderes, Zorlu ile Polatkan'ı rahmetle anıyoruz.

***


Saat 04.40... İlk idam
Fatin Rüştü Zorlu... İdam Zabıt Varakası...
T.C. Anayasası'nı ihlalden sanık idam hükümlüsü Fatin Rüştü Zorlu'ya, son arzusu ve vasiyeti soruldu.
"Karıma ve çocuklarıma söylensin, suçsuzum... Allah'a ve vicdanıma güveniyorum... Aynı sözler anneme ve kardeşlerime de söylensin" dedi.
Zorlu'nun son isteği:
Mektup yazmak istiyorum.

***


Son mektup
Sevgili anneciğim, Emel'ciğim, Sevin'ciğim ve Ağabey'ciğim... Şimdi Cenab-ı Hakk'ın huzuruna çıkıyorum.
Sakinim ve huzur içindeyim.
Benim için üzülmeyin.
Sizlerin sakin ve huzur içinde yaşamanız, beni daima müsterih edecektir.
Bir ve beraber olun.
Allah'ın takdiratı böyleymiş.
Hizmet ettim ve şerefimi daima muhafaza ettim.
Anne... Siz de sevdiklerimi muhafaza edin ve Allah'ın inayeti ile onların huzurunu temin edin.
Hepinizi Allah'a emanet eder, tekrar üzülmemeniz ve hayatta berdevam olarak beni huzur içinde bırakmanızı rica ederim.
Allah memleketimizi korusun.
Fatin Rüştü Zorlu

***


Saat 05.12... Hasan Polatkan
Kısa bir süre Çalışma Bakanlığı... Ve sonra 9 yıl Maliye Bakanlığı... Bu bir rekor.
Savunmasında şöyle demişti:
- Mülkiye'de Maliye Hocamız rahmetli İbrahim Fazıl Pelin, 'Maliye vekâleti, devlet gemisinin makine dairesidir' derdi... İşte ben, devlet gemisinin bu makine dairesini 9 yıl idare ettim.
Ve 16 Eylül... Sabaha karşı... Hasan Polatkan"Abdest aldı... Dini telkinde bulunan imamın hatalarını düzeltti... İskemleyi çekme işini cellada bırakmadı... Kendisi tekmeledi... Bir saat ipte asılı kaldı."

***


17 Eylül... Saat 14.20
Darbecilerin acelesi vardı... Menderes, bir an önce asılmalıydı... Yurt içinden ve dışından, "İdam edilmesin" diyen çoktu.
Onun için... "Sabaha kadar" beklenmedi.
Adnan Menderes, İdam Zabıt Varakası:
 T.C. Anayasası'nı ihlalden sanık idam hükümlüsü Adnan Menderes'in son arzusu olup olmadığı soruldu... "Hayata veda ettiğim şu anda devlete ve millete saadetler diler, karımı ve çocuklarımı şefkatle andığımı bildiririm" dedi.
 Beyaz gömlek giydirildi.
 Son arzusu soruldu... "Şerefle yaşadığım ve suçsuz olduğum bilinsin... Vatan sağ olsun" dedi.
 Cellat iskemleyi itti.
 Menderes'ten, "Allah" sözü yükseldi...
Ve yağmur başladı.

***


Darbe ve Amerika
Hasan Esat Işık... Eski büyükelçi... Milletvekili... Dışişleri Bakanı... Milli Savunma Bakanı.
Zorlu, Dışişleri Bakanı iken... Işık, Dışişleri Bakanlığı Ticaret İşleri Genel Müdürü idi. Aşağıdaki sözler ona ait:
 Menderes'i ve Fatin Bey'i deviren Amerikalılardır.
 '27 Mayıs'ı yapan olaylar ve kişiler mevcut değildir' demiyorum.
 Ama böyle bir hareketin yapılmasını, Menderes ve Zorlu'nun işbaşından uzaklaştırılmasını Amerikalılar herkesten çok istiyorlardı. (Türkiye'de Askeri Darbeler ve Amerika... Çetin Yetkin... Ümit Yayıncılık... 1995... Sayfa 54.)

***

 


İşkence
Adnan Menderes'in idamının ertesi gün... 18 Eylül 1961.
Ankara... Tahran Caddesi'ndeki Arman Apartmanı'nda... Sadi Hoşses ve Muzaffer İlkar, Menderes ile diğer şehitlerin ruhuna Kur'an okuyorlar... Berin Menderes'in acısını paylaşıyorlar.
Bu sırada kapı çalınıyor.
Bir kamu görevlisi... Elinde iki resmi belge.
Biri... Adnan Menderes'in idam kararı... Kapıya asılıyor.
Diğeri... Ödeme emri... 150 lira... Menderes'i asan celladın ücreti... Berin Hanım'dan isteniyor.

***


Rezilliğin daniskası
Adnan Menderes idam edildi ama... Darbecilerin ve "akıl hocalarının" Demokrat Parti ve Menderes'e duydukları öfke sona ermedi.
Bu konuda o kadar çok örnek var ki...
Ankara'da dava açıldı... Berin Menderes'e:
Eşiniz Adnan Menderes, 11 Şubat 1958'de Bursa'ya gitmiş ve Çelik Palas Oteli'nde konaklamıştır... Ancak ayrılırken otel parasını ödememiştir... Telefon parasını da... Kullandığı sabunun parasını da.
Para... Berin Menderes'ten istendi.
Mahkemede tanıklar dinlendi.
Çelik Palas Oteli'nden, kayıtlar istendi.
Ve sonunda... Ankara 9. Hukuk Mahkemesi Hâkimi Mehmet Kaya, "Türk milleti adına" kararını verdi... 964/118 sayılı karar:
"Başbakan Adnan Menderes'in, söz konusu tarihte Bursa'ya gittiği, ancak Çelik Palas Oteli'nde konaklamadığı, Bursa valisinin konağında kaldığı, dinlenen şahit ifadeleri ile sabit olduğundan, davanın reddine karar verilmiştir."

***


Çirkinliğin tavan yapışı
Başbakan Adnan Menderes, Yassıada'da tokatlandı.
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu da.
Yıllarca bakanlık yapan, Yassıada'da idama mahkûm edilen ve cezası müebbet hapse çevrilen Tevfik İleri'nin anılarında bunlar anlatılır.
(Tevfik ileri... Yassıada ve Kayseri Günlükleri.)

***


Nokta
Darbeler, muhtıralar, idamlar... Yaşanan acılar yetmiyormuş gibi bugün hâlâ "darbe özlemiyle yanıp tutuşanlar" var.
Bunlar... "Postallı demokratlar."
İçlerinden çıktıkları milleti beğenmeyenler, "tepeden bakanlar."
Ve... Acı gerçek... "Sözde" Atatürkçü geçinip, "özde" Batı'ya selam duranlar.
Ne varsa yine "cahil oy yığını" diye eleştirilen millette var... Darbeci yıkıyor, demokrasiye âşık Türk halkı ise derliyor, toparlıyor, demokrasiyi yaşatıyor.