ELAZIĞ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu'nun söylemiyle, "Suyu sert, insanı mert" Elazığ'dayız.
Şehidini unutmayan, gazisini baştacı yapan, kadir/kıymet bilen, vefalı Gakkoşlar diyarı Elazığ.



Nereye gitsek... İl merkezinde... İlçede... Köyde... Şehit Fethi Sekin adı, bir eserde yaşıyor.
Okulda... Mesire alanında... Kültür merkezinde... Parkta... Hastanede... Her yerde.



Taksilerin arka camında... Otobüs ve kamyonların arkasında... İşyerlerinin vitrinlerinde... Yiğidin... Şehidin... Elazığ'ın evladı Fethi Sekin'in fotoğrafları, resimleri.
Öyleyse... Şehidimizin memleketi Baskil ilçesine gitmek şart... Şehide saygı... Ve Fatiha.

***


Işıklar içinde uyu
Baskil Belediye Başkanı İhsan Akmurat, "Külliyeye gidelim" dedi.
Şehit Polis Fethi Sekin Külliyesi.



İlçede, Şehit Fethi Sekin Kültür Merkezi vardı... Bir de külliye inşa edilmiş.
Elazığ'a yolu düşen, Baskil'e de uğruyor... 40 kilometre.
Şehidimiz... Akrabaları ile koyun koyuna, kara toprağın altında... Annesi Zeynep Hatun Sekin... Dedesi Mehmet Sekin... Babaannesi Fatma Sekin... Halası Fatma Sekin... Zihni Sekin... Hasan Hüseyin Sekin... Nevin Sekin...
Işıklar içinde uyusunlar.

***


Afiş
Reklam panoları... Afişler... Şehrin her yerinde... Caddelerde... Meydanlarda... Çarşıda.
"Gıdanı koru... Sofrana sahip çık... İhtiyacın kadar al... Geleceği çöpe atma."



Zaten Elazığ'da, ekmeği, yemeği, geleceği çöpe atmak... Günah.
Ah! Ülkenin her yerinde, aynı özen gösterilse... Gelecek, çöpe gitmese.

***


Ekonominin nabzı
Elazığlı dostumuz Etem Yalın ile birlikte... O dükkân senin, bu dükkân benim, dolaştık.
Ey Kapalıçarşı esnafı... Haliniz nicedir? Seçim... Siyaset... Geçim... Çarşının gündemi nedir?



Esnafın biri, "Çok şükür... İşler iyi... Ama doğru dürüst kâr edemiyoruz" dedi.
Aklımıza, Elazığ Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Asilhan Arslan'dan dinlediklerimiz geldi.
Asilhan Arslan, işletmeler anketi yaptırmış... Sonuç:
"İşler fena değil... Fakat gelirim azaldı."

***


Kapalıçarşı
Tarihi ticaret merkezi... Şehrin göbeğinde... 116 dükkân... Belediye Başkanı Şahin Şerifoğulları, Elazığ'ın en eski çarşısının restorasyonunu yaptırmış... Pırıl pırıl... Tertemiz.
Yerel, organik ürün satıcısı ağırlıklı.
Kayısı... Ürün bol... Üretici memnun... Fiyatına gelince:
Gün kurusu jumbo kayısının kilogramı 200 lira.
Kayısı bahçesi Elazığ'da fiyat buysa... İstanbul'u düşünün artık.
Dut kurusu... 60 lira... 80 lira... Siyah üzüm kurusu, 60 lira.
Ama... Sebze/meyve pazarına gidince... Ucuzluğu görüyorsunuz.
Domates ucuz... Biber, salatalık, kavun, karpuz ucuz... Meyveler ucuz mu ucuz.

***


Önce geçim, sonra seçim
Esnafın beklentisi... "Enflasyon insin... Çarşı hareketlensin."
40 yıllık esnaf... Dedi ki:
Çok seçim gördüm... Yaşayan, nice seçimler görecek... Siyasetçiler kavga etmesinler... Ağır sözler söylemesinler.



Bir diğer esnaf:
Parti çok... Hepsinin görüşü farklı... Bu da normal... Ama önemli konularda çatlak ses çıkarmasınlar... Ege gibi... Dış politika gibi.
3'üncü esnaf:
Yatıyor kalkıyor diyorum ki... Türkiyem iyi ki Rusya-Ukrayna Savaşı'na bulaşmadı... Bulaşsaydık, taraf tutsaydık yanmıştık.
Ve... Belki 10 esnaftan dinledik ki... "Önce geçim... Ekonomi düze çıksın... Sonra nasıl olsa seçim yapılır."

***


Dilenciler
Otelimiz Vali Fahri Bey Caddesi'nde... Hilton.
Otelden çıktık, hemen bir dilenci kadın yanımıza yaklaştı... Suriyeli.
Caddede sabah yürüyüşü... Yine her köşe başında dilenci.



Kapalıçarşı... Kucağında çocuk, dilenci.
Sığınmacıların çoğu, fabrikada, tarımda, inşaatta çalışıyorlar...
Elazığlı hoşgörülü... Problem yok.
Ama... Dilenen Suriyeli kadın hayli çok... Tembellik... Emek vermeden ekmek yemek.

***


Keban Barajı... Bir siyaset dersi
Elazığ'a gelip de... Keban Barajı'nı görmemekyazmamak mümkün mü?
Enerji açısından Türkiye'nin ilk dev yatırımı.
Atatürk Barajı'ndan sonra, Türkiye'nin en büyük yapay gölü.
Süleyman Demirel... "Barajlar kralı" unvanını Keban'ı yaparak aldı.
Keban... Ders alınacak bir olay... Türk siyasetinin aynası.
 Süleyman Demirel, 39 yaşında, Başbakan olunca, "Keban Barajı... Şart... Yapacağım" diye tutturdu.
 Karşısında, muhalefet. Ve bir kısım medya. Bitmedi... Bazı akademisyenler... Uzmanlar.
 Bir yanda Demirel... Tek başına iktidar. Diğer yanda istemezük cephesi.
 Sonunda... Demirel, barajın temelini attı... İnşaat başladı.
 Derken... Hoş geldin, 12 Mart 1971 Muhtırası. Demirel, istifa etti... Ara rejim dönemine girildi... Nihat Erim, Başbakan.
 Ara rejim hükümetinin Enerji Bakanı, "Türkiye, bu kadar elektriği ne yapacak? Toprağa mı verecek? Baraj inşaatları durdurulsun" dedi.
 Muhalefet... Bazı gazeteler... "Keban Barajı'nda çatlak var... Kızılırmak kadar su sızdıracak... Bu maceradan vazgeçilsin" kampanyası başlattı.
 Almanya'nın ünlü dergisi Der Spiegel yayın yaptı... Bizim medya da paylaştı:
"Keban, Türklerin onursal fiyaskosu... Bölge, baraj yapımına uygun değil."
Büyük Türkiye, sonunda Keban Barajı'nı yapmayı başardı... Ancak... Yapılana kadar da, Demirel'in anasından emdiği süt burnundan geldi.
Keban Barajı... Atatürk'ün modern Türkiye'sinin onur anıtı... Gururumuz...