2022 yılı Ailem ve benim açımdan çok stresli ve sıkıntılı geçti.

Atamızı, Babamızı kaybettik.

Acı geçti velhasıl...

 

Başka sıkıntılı süreçlerde yaşanmadı değil 2022’de.

2023’e girdik girmesine ama o yaşanılan sıkıntılar, stresler bir şekilde sağlığımızı etkilemiş olacak ki, vücut tepkisini misliyle vermeye başlamıştı.

Kısa bir sürede olsa, bu süreçte yazılarıma ara vermiştim.

Bu süre içerisinde hem ertelemiş olduğum sağlık operasyonlarıma start verdim, hem de gelişen-değişen sektörümüzle ilgili konular hakkında karar vermeye çalıştım.

 

Sonunda bir karara vardım...

Aileme, aile işlerime ve kurucusu olduğum ODAK ile dijital medyaya daha fazla vakit ayıracağım.

Elbette televizyon programları da olacak.

Sürprizler yakında...

*

Yenilmemek için...

Yurtiçi Kargo ve MEF Üniversitesi kurucusu rahmetli İbrahim Arıkan ile Basın Konseyi Yüksek Kurulunda yıllarca birlikte çalıştık.

Yüksek Kurul Toplantıları öncesinde veya sonrasında bir iki saat söyleşirdik.

Vakit ayırırdı bana.

Anadolu ile ilgili tespitlerini söyler, sorular sorardı.

Hayat tecrübesini aktarırdı.

Keyifli sohbetlerdi.

 

Bir gün elinde bir kitapla geldi.

İmzaladı verdi ve ‘mutlaka oku’ dedi.

Kitabın adı...

Ya yenilenirsin, ya da yenilirsin.

 

Bir solukta okudum.

Herkese tavsiye ediyorum.

 

Geçtiğimiz ay Özbekistan’a gittik Belediye Başkanımız Mehmet Zeybek ile.

Yanıma almıştım kitabı.

Orada tekrar okudum.

 

Çok haklıydı rahmetli İbrahim Arıkan.

Yenilenmek şart.

Her açıdan, her konuda.

Özellikle mesleğimiz açısından ‘yenilenme’ ile teknolojik gelişmelere ayak uydurma hususunda.

 

Avrupa ve Amerika medya sektöründe en son teknolojik gelişmeleri uygularken, yerel medya olarak hepimizin de bu gelişmeler ışığında gelecek ile ilgili adımları atma kararlılığımızı şimdi göstermemiz gerekiyor.

Yazılı basın, görsel basın yerini çok hızlı bir şekilde dijital ortama bırakıyor.

Bu isteyerek bırakma değil aslında.

Teknoloji bunu körüklüyor.

Dünya şimdi haberleri elektronik olarak takip ediyor ve sosyal medya her geçen gün daha da büyümekte.

Rahmetli İbrahim Arıkan’ın işaret ettiği de aslında bu.

Teknolojiye ayak diremek imkansız.

Yenilmemek için, yenilenmek kaçınılmaz...

 

*

Allah izin verirse...

Sürprizler yakında demiştim, yazının başlarında.

Beni tanıyanlar, bilirler.

Hep daha ileriye gitmek gibi bir prensibim vardır.

Allah’ın izniyle tabiki...

 

Bakıp göreceğiz Mevlamneyleyecek...

Biliyoruz ve inanıyoruz.

Mevlam neylerse güzel eyler...

*

Aktaralım.

O güzel mısraları...

 

Maziye göçüp kalma,

Hal ile dahi olma,

Müstakbale hem dalma,

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler...

 

Deme şu niçin şöyle,

Yerincedir o öyle,

Bak sonuna sabreyle,

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler...

 

Hiç ummadığın yerde,

Nağah açılır perde,

Derman erişir derde,

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler...

 

Hakkın olacak işler,

Boştur gam u teşvişler,

Ol hikmetini işler,

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler...

 

Mevla görelim neyler,

Hak şerleri hayr eyler,

Zannetme ki gayr eyler,

Arif anı seyr eyler,

Mevla görelim neyler,

Neylerse güzel eyler...

 

*

*

*

Günün sözü

Yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın...