1970 Gediz Depreminde yedi yaşında çocuktum.
Sinanpaşa İlçesinde yaşıyorduk.
O zamanlar televizyon yok internet yok insanlar erken yatar erken kalkardı.
Saat 23:00’ten sonra deprem olmuş bizi kucaklayıp evimizin arkasındaki bahçeye götürmüşler.
Sabah komşu çocuklarıyla uyandığımızda bunu bir oyuna çevirmiştik.
Öğlen üzeri okula gitmek için yola çıktığım esnada güçlü bir artçı deprem oldu.
İki katlı iki ayrı binanın ayrıldığını arkadaki kavak ağaçlarını gördüğümde anladım.
Yüksek gerilim telleri kopup sokak çeşmesinin su yalağına düştü ve su bir anda buharlaşıp uçtu.
Deprem sonrası büyük at arabaları ile yardımlar toplandı.
İnsanlar evinden ekmek bulgur tarhana nohut fasulye ne varsa verdiler.
Daha sonra bunlar kamyonlara yüklenip gönderildi.
Bazı meraklı insanlar da bu kamyonlara binip deprem bölgesine gittiler.
O zaman iletişim bu kadar yaygın değildi.
Radyo da akşam ajans haberleri dinlenir gazeteler her eve ulaşamazdı.
Pazarlarda veya sokaklarda satılan destanlar vardı.
Tek sayfaya matbaada veya sonraları teksir makinalarında basılmış destanlar olurdu.
Bunları yanık ve güzel sesli destancılar bataryalı radyolara bağladıkları mikrofonla okurlardı.
Burada kısa ve uzun şiir formunda yazılmış haberler olurdu.
Depremde yaşanan olaylar, cinayete kurban giden insanlar, o dönemimin ölümcül hastalığı verem gibi hastalıktan can verenler anlatılırdı.
Bu destanlar beş on kuruşa satılırdı.
Destancılar geçimlerini çiftçilikten ve bu destanlardan sağlarlardı.
Bazı destancılarda isimler üzerine mani söylerlerdi.
***
Sonraki yıllarda 1995 Dinar 1999 Gölcük ve 2022 Sultandağı – Çay Depremi hatırladıklarımız.
Bunlarla ilgili hepimizin hatıraları var.
En sonunda da 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş ve diğer on ili etkileyen Erzincan 1939’dan sonra yüzyılın ikinci büyük depremi oldu.
Dokuz saat sonra aynı bölgelerde ikinci bir deprem oldu.
İletişimin uydularla yapıldığı günümüzde maalesef saatlerce hatta günlerce telefonlar çalışmadı.
Burada telefon şirketlerinin büyük ihmali var.
Baz istasyonları her türlü iklim şartları ve olaylara hazırlıklı olmalı.
Ucuz yatırımlarla çok para kazanma hevesleri insanları en çok ihtiyaçları olduğu zamanlarda sıkıntıya soktu.
Bir şehirde hastane, 112 binası çöküyor ilin valisi göçük altında kalıyorsa başımızı iki elimizi arasına alıp düşünmeliyiz.
Japonya’da 9 şiddetindeki depremde insanlar zarar görmüyorsa demek ki önce tedbirimizi alıp sonra takdiri bekleyeceğiz.
İlimiz de maalesef deprem riski olan bölgede.
Biz ne yaptık.
Altı tane hastaneyi kapatıp bazılarını da yıkıp bir tane hastane yaptık.
Bu hastane nerede?
Bataklığın üzerinde.
10 şiddetinde depreme dayanıklı dedi uzman olmayan büyüklerimiz.
Uzman olanlar ne dedi.
Bu bataklık olan bölgeye hastane yapmayın bu bina yıkılmasa da bataklığa gömülüp gider dediler.
İnatla hastaneyi yaptık
Sonra ne oldu?
O bölge cazibe merkezi oldu.
Şimdi çok yüksek katlı binalar yapılıyor.
Altyapı yetersiz.
Yollar plansız.
Dar yollar çıkmaz sokaklar burada.
Olağanüstü bir durumda dua etmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok.
***
Sorumluları eleştirmek siyaset değildir.
Yıl olmuş 2023 ulaşılamayan enkazlar varsa düşünmeliyiz.
Deprem yönetmeliğine göre yapılmış binalar yerle bir olmuşsa düşünmeliyiz.
Teknoloji bu kadar gelişmişken iletişim kuramıyorsak düşünmeliyiz.
Düşünmekle kalmayıp önlemlerimizi almalıyız.
***
Afyonkarahisar’ın birçok yerinde yardım merkezleri var bunlar canla başla çalışıyor.
Hepsinden Allah Razı Olsun.
Dün İYİ Parti’nin seçim koordinasyon merkezine gittim.
Tevfik Sarı Hocam kayıt masası oluşturmuş tüm yardımları tek tek kaydediyor.
Muhammet Mısırlıoğlu Başkan telefonla içme suyu tırlarını koordine ediyor.
Vatandaşlar arı gibi çalışıyor.
Önümüzdeki salı gününe kadar çalışma planlamışlar.
Hepsine teşekkür ederek ayrıldım.
Eve geldiğimde aklıma geldi.
AK Parti İl Başkanı Uluçay ve MHP İl Başkanı Kocacan bu merkezi ziyaret etse ne kadar güzel olur dedim.
Deprem öncesi karşılıklı çok ağır sözler söylendi birlik ve beraberlik için bu bir vesile olsa dedim.
Hatta Vali Hanım biliyorum çok yoğun ama bir fırsatını bulup ziyaret etse teşekkür etse ne güzel olur.
Olur inşallah.
