Bundan 3,5 ay önce hatırlayanlar vardır, bir köşe yazısı yazmıştım DEPREM... başlığıyla;

Yazımın girişinde anlatmaya çalışmıştım depremi, HALK ARASINDA ZELZELE... NAMI DİĞER DOGAL AFET, BUNLARIN ARASINDA (SEL, HEYELAN, FIRTINA) cümleleriyle,

Aradan geçen 3,5 ay sonra ne mi oldu?

Tarihler 06.02.2023 ve saatler Saat 04.17’yi gösterdiğinde bir sarsıntı ile uyandı Kahramanmaraş, Diyarbakır, Malatya, Kilis, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Adana, Hatay ve Osmaniye.

 Hemde büyük bir sarsıntı ile…

O gece 7.7 büyüklüğünde meydana gelen DEPREM ile birçok insanın yuvası başına yıkıldı.

Olayın ardından AFAD arama kurtarma ekipleri gelse de kimileri için çok geç bazıları içinse hala umut var demekti.

 İnsanlar meydana gelen ilk depremi hazmedemezken Allah'ın hikmeti yatam dokuz saat sonra büyük bir sarsıntıyla daha irkildi.

Bu sadece bir sarsıntı değildi Kahramanmaraş başta olmak üzere 10 ilde büyük kayıplara neden olan 7.6 büyüklüğündebir deprem daha meydana geldi.

Daha uzmanlar tarafından depremin büyüklüğü bile tespit edilememişken o depremde binlerce aile yok oldu.

Bununla beraber yarın için yaptıkları planlar, hayaller ve umutları bir bir karardı. Yüzlerce insan evladını,binlerce insan ise anne ve babasını kaybetti.

Depremin ardından tüm Türkiye tek yürek oldu.

Ülke genelinde seferberlik ilan edildi.

Onlar “Kanatsız Melekler,”

 AFAD, AHBAP, KIZILAY ve bir çokları

Savaş alanına dönen afet bölgelerinde kurtarılmadık tek bir can kalmayıncaya kadar mücadele vermeye and içmişlerdi

Afet bölgelerinde zaman kaybedilmeden arama kurtarma çalışmaları

Birçok kişi sıcacık evini, ailesini bırakarak afet bölgelerinde gönüllü olarak görevlendirildi.

Deprem ülkemizin üzerine bir gecede kara bir bulut gibi çöktü

Tüm ülke karalara büründü…

Kimimiz planlarını iptal etti

Kimimiz evindeki tek baş hayvanını sattı

Kimimiz kızının çeyizine diye aldığı yorganı battaniyeyi verdi

Kimimiz ise UMRE parasını helali hoş olsun diyerek gönderdi

Sizin anlayacağınız doğu batı demeden tüm ülke “ TÜRKİYE YASTA”

Öyle ki bu duruma kayıtsız kalmayan...

Tayvan, Lübnan, Çekya, Malezya, Gürcistan, Azerbaycan, Bulgaristan, Almanya, İsrail, ABD, Rusya, Yunanistan, Fransa, Güney Kore, Pakistan, Hindistan, İngiltere, İsviçre, Japonya, Polonya, Avusturya, İspanya, Hırvatistan, Kosova, Sırbistan, Moldova, Meksika, İtalya, Mısır, Yeni Zelanda, Çin ve Avustralya gibi dünya ülkeleri bu zor günlerimizde bizleri yalnız bırakmadılar.

Gönderdikleri yardımlar ve arama kurtarma ekipleriyle afet bölgelerinde vatandaşımızın yaşam mücadelesine ortak oldular

 

BİRAZ DA UMUTLARDAN BAHSEDELİM...

Olacaklardan bir haberdi insanlar,kimileri mutlu bir akşam yemeği yedi.

 Kimileri ise hayatın en kötü gününü geçirdi.

Kim bilir belki son tartışmalarıydı ya da son güzel günleri...

Bazıları gözyaşı dökerken uyudu, bazıları ise içlerindeki ertesi günün heyecanıyla

Yüzünde küçük bir tebessüm olanda vardı.

İnce bir hüzünde…

Şimdi ise o geceye dair geriye kalan anılarda bazıları pişman

 "Keşke öyle söylemeseydim ya da öyle yapmasaydım"dedikleri bir gün kaldı geriye,

Bazılarının ise bir daha o insanlarla birlikte asla özel ve güzel tek bir günün dahi yaşanamayacağı gerçeği bir tokat gibi inmişti yüzlerine

Kaç anne yitirdi evladını?

Kaç baba kavuşamadı yavrusuna?

Kim bilir kimler kimler yitirdi eşini dostunu…

Harabeye dönmüş şehrin sokaklarında,

Gece gündüz demeden bir nefeslik umut için kaç insan bekliyor sevdiklerine mezar olmuş enkazların başında,

Ne sorular geliyor akıllara

       *Öldü mü?

       *Hayatta mı?

       *Ne zaman kurtarılır acaba?

İnsan kafayı yememek için zor tutuyor kendini

Peki ya kurtulanların aklındaki sorular...

       *Ne yaparız şimdi...

       *Neyer ne içeriz...

      *Nerede kalacağız...

      *Çoluk çocuk perişan...

Düşünün,daha bizim onlar kadar düşünemediğimiz neler geçiyor akıllarından.

TV’de gördüklerimizden daha fazlası yaşanıyor elbette oralarda

Ancak akıllara kazınacak tek bir söz var ki baştanbaşa çaresizlik

"Ölü ya da sağ yeter ki bulun onu en azından yerini bilirim…”

Bir insanın feryadı daha ne kadar kötü olabilir ki...

Bir gecede şükretmeyi öğretti

YARADAN…