Sosyal medyada dolaşımda -doğru ya da yanlış- çok konu var aslında ama bakıldığı zaman en acil olanı mülteciler.
Neden mi?
Sosyal medya platformunda bir yazıya denk geldim.
Hem kırıcı olmadığını hemde artık olması gerektiğinin bu olduğunu düşündüm
Neydi o yazı?
“Biz ırkçı değiliz ama enayide değiliz bu misafirlik fazla uzadı”
Uzun zamandır insanların bu durumdan mustarip olduğunu zaten biliyoruz.
Onlar sayesinde her şeyin iki katına katladığını bununla yetinmeyip bizlerden daha üstün olduğunu bizlerden daha önceliğe sahip olduğunuve bu durumun ülkeyi nasıl etkilediğin canlı canlı hepimiz gördük izledik yaşadık.
Örneğin;
Çalışma hayatımızda kendi demografik yapımıza kıyasladığımızda pek çok zarar verdiklerini hep beraber seyrettik.
Nasıl mı?
Bizlerden daha uzunca çalıştılar daha çok çalıştılar ve ya fazla mesailer yaptılar.
İşletmeler bunu fırsat bilip onlar gibi çalışmamızı istediler ama bizler bunu istemeyince Türk çalışmıyor oldu.İş beğenmiyor oldu.
Oysa ki bunun adı Çin Modeli diyebileceğimiz “Ucuz iş gücü” idi.
Ayrıca 16saat çalıştırıp hakkını vermeyen işletmelerde var.Bunları yine söylüyorum hep beraber yaşadık, izledik, dinledik, gördük.
Muhtemelen de yaşamaya, izlemeye, dinelmeye ve görmeye de devam edeceğiz.
Beni bilirsiniz dostlarım,
İyi tanıyan da var.Kötü tanıyanda…
13 senedir aktif olarak çalışıyorum. Kendi hakim olduğum alanlar nispetinde iş ayırt etmedim bu zamana kadar.
Ne için?
Aman bu ay kirayı çıkartayım.
Bakkal borcunu kapatayım.
Elektrik geldi, su gitti derken; insanın iş ayırt etme gibi lüksü olmuyordu. Ben şahsım adına söylüyorum.Benim için iş iştir.
Mantık ise şu
İş hayatı nereye gidersen git böyledir.
Nereye gitsen aynı şeyleri mutlaka yaşayacaksın
Bakıldığı zaman çok iş değiştirmekte sıkıntı…
Peki, neden?
Bu seferde neden çok iş yeri değiştirdin diye soruyorlar.
Ama problemin işletmede de olabileceğini düşünmüyorlar mesela!
KONUT SORUNSALI
Birde konut meselesi var tabi…
Kiralık ev fiyatlarının her ay afaki ve pek çoğumuza göre ucube tarzda yükseldi.
Yüzde 75 oranla mültecilerin sanki kendi ülkesine yerleşirmiş gibi bizim ülkemizi sahiplenmeleriyle başladıev sahiplerini güvensizliği.
Onların kirayı ödemeden evi alığı gibi bırakmadıklarından değil mi tüm bu sorunsal durumlar…
Birçoğumuz evimizi boşaltmak zorunda kaldık. Yeniden ev arama telaşına girdiğimizdesanki tüm emlakçılar ağız birliği yapmışçasına;
*Memur arıyoruz
*Ne iş yapıyorsunuz
*Öğrenci misiniz
*Kiraya vermiyoruz vs. gibi söylemlerle de karşılaşmış olmalıyız…
Neden sürekli mültecilerden bahsediyoruz ve neden bu zor günlerde bunu gün yüzüne çıkartıyoruz?
bizlerTürk milleti olarak bu yüz yılın felaketini bir şekilde atlatabiliriz ama bu ülke kendine yapılan iyiliği de kötülüğü de asla unutmadı unutmaz da…
Ben inanıyorum ki bir gün her şey düzene girecek bu caoğrafya da. Acılar dinmese de hep dik duracak bu millet.
Zira bizim fıtratımızda var bu.
