Ülkemizde 6 Şubat pazartesi günü merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ili yakından etkileyen depremde 45 bini aşkın vatandaş yaşamını yitirdi. Vefat edenlerin sayısının artması da bekleniyor.

Yaraları sarmak adına ülke olarak kenetlendik. Deprem bölgesinde yardım ve enkaz çalışmaları da hızla devam ediyor.

Ölenlere Allah’tan rahmet yaralılara ise acil şifalar dileklerimizi bir kez daha iletiyoruz.

Her daim söylüyoruz böylesi afetlerden yeterince ders almıyoruz.

Verilere baktığımızda artık tedbir almanın zamanın geldiğini de görüyoruz.

 

Dünyada yılda 500 bin deprem oluyor ve 100 bini hissediliyor

Doğusunu isterseniz deprem, yapı kalitesi ve denetim yokluğuyla bir az gelişmişliği anlatır. Çünkü dünyada her yıl 500 bin deprem oluyor, bunun sadece 100 bini hissediliyor.

1900‘den bu yana her yıl 7-7.9 şiddetinde 18, 8 ölçek üstü 1 adet deprem yaşandı. Depremlerin yüzde 90’ı, 40 bin kilometre uzunluk ve 500 kilometre genişliği olan Circum Pasifik Sismik Kuşağında görülüyor.

17 ülke deprem kuşağında. İstanbul, Mexico City, Tahran gibi kentlerin olduğu ülkelerde “Sismik Risk” daha yüksek. 

Bakın Japonya’da 1941 ’de Miyazaki’de 8 şiddetinde bir deprem yaşandı, ölü sayısı 2 oldu.

1968 / 1973 depremlerinde aynı durum yaşandı, ölü sayısı 52 insandı.

Ve 1978 Depremi’nin şiddeti 7.7 idi, 28 insan öldü buna karşılık 6,757 konut yıkıldı, Orada yaşayan insanlar deprem gerçeğinde yapılması gerekeni biliyordu.

Bunlar Dayanıklı Bina/ Afet Bütçesi ve Deprem Eğitimi

 

19 İMAR AFFI ÇIKTI

Afet riski yüksek Türkiye’de bu önlemler görmüyoruz. Fay hattına konutlar kolonları kesiyoruz. Yüksek binalar ile tehlike saçmaya devam ediyoruz.

Bölgeyi gören bir arkadaşım anlattı. ‘ İskenderun merkezinde 5 gün çalıştım. Burada bir binada birisi oto galeri yapmak bir diğeri ise Dayanıklı  Tüketim Aletleri satan dükkanı için kolonları kesmiş. Bina yerle buz olmuş. 60 kişiden sadece 2 kişiyi kurtarabildik.’

Önlem “olmadığı” gibi İmar Affı ile depremin yıkımı kolaylaştırılıyor.

1948‘de Gecekondu İmar Yasası’ndan sonra 19 af çıktı. “Kaçak ve çarpık yapılaşmayı engelleme” amaçlı olan aflardan nüfusun yaklaşık yüzde 25’i yararlanmış.

AK Parti döneminde çıkan imar affı sayısı ise 9.

İmar affı veya barışı adına ne derseniz deyin büyük yıkım.

Çünkü imar affı 2 türlü beklenti yaratıyor. Birincisi yasal düzenleme içinde ruhsat almış projesi  var. Ancak 5 yıllık sürede inşaatı bitmemiş. İnşaat sigorta ve benzeri maliyetleri de karşılayamadı. Oy uğruna imar affını bekler oluyor.

Bir başkası daha vahim hiçbir ruhsat yok. ’Saldım çayıra mevlam kayıra’ misali yapmış derme çatma bir konut bekler olmuş 4 gözle affını.

 13 MİLYON KİŞİ ETKİLENDİ

Deprem can kaydı yanı sıra ekonomiye de büyük darbe vuruyor. Özellikle üretimi etkileyecek şekilde ulaşım, enerji, iletişim, altyapı, sanayi vb. gibi doğrudan  etkiler. Bir de altyapıya verdiği zararların tamiri ve yeniden yapımı söz konusu olacak. Zarar gören konutlar, okullar, hastaneler, barajlar, yollar, fabrikalar ve alt yapıların yeniden inşa edilmesi ekonomiye ilave bir maliyet yükleyeceği açık.

Bölgeye ait resmi veriler ışığında  baktığımızda karşımızdaki tabloyu daha iyi analiz ederiz.

TÜİK’in açıkladığı verilere göre depremden etkilenen 10 ilde toplam 13 milyon kişi yaşıyor ve bu sayı toplam Türkiye nüfusunun %15,7’si.

İstanbul Sanayi Odası tarafından açıklanan “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu” 2021 araştırmasına göre Gaziantep’ten 33 firma, Kahramanmaraş’tan 16 firma, Adana’dan 12 firma ve Hatay’dan 12 firma bulunuyor.

TÜİK 2022 yılı verilerine göre Gaziantep 11,2 Milyar Dolarla en fazla ihracat yapan iller arasında 6’ıncı sırada yer alıyor.

Depremden etkilenen diğer illerden Hatay ve Adana sırasıyla 4,1 Milyar ve 3,1 Milyar Dolarla en çok ihracat yapan iller arasında. Bunun yanında İskenderun ve Mersin limanları bölgeden mal sevkiyatı ve ithalatın merkezi konumunda.

Anılan bölgedeki organize sanayi bölgelerinde üreten 539 bin 600 kişi çalışıyordu. Türkiye’nin ekonomik büyümesinin 1,15 puanını bu 10 il oluşturuyor.

Depremden etkilenen bu 10 ilin ekonomisinin yaraların sarılması sürecinde durması, yavaşlaması neticesinde 80-90 Milyar TL’lik bir üretim kaybı meydana gelebilir.

2022 yılında 2 trilyon 353,3 milyar lira olan toplam vergi gelirlerinin 176,4 milyar lirasını depremden etkilenen 10 ilin ödediği görülüyor.

Bu ise toplam vergi gelirlerinin % 7,5’ini oluşturuyor.

Sonuç olarak her şeye rağmen biz bu felaketi de atlatacağız. El birliği ile yaralarımızı saracağız. Zaman kenetlenme zamanı. Zaman önlem alma zamanı. Zaman duyarlı olma zamanı.