Mustafa Enis Arabacı.

İş dünyasının flaş ismi.

Şapkadan tavşan çıkartan adam diye bir tabir vardır ya...

İşte bana göre o söze uyan kişilerden birisidir Mustafa Enis Arabacı.

 

Yaklaşık 20 yıllık bir özel hastane olan Park Hayat Hastanelerinin kurucularından.

20 yıl önce küçük bir hastane idi Park Hayat.

Halk arasında bilinen ismiyle Kırmızı Hastane.

Önce kendi içinde, sağına soluna büyüdü hastane.

Sonra...

Akşehir’de yepyeni bir kardeşi oldu.

Aradan bir süre geçti, bu kez Kütahya’da üçüncü hastane katıldı gruba.

 

Kendi personelini kendi eğitim kurumunda yetiştirmeyi düşündü Mustafa Enis Arabacı ve Park Kolejini kurdu.

Yüzlerce öğrenci yetiştirdiler orada ve pek çoğunu da kendileri istihdam ettiler.

 

Ülkemizin marka okullarından TED Koleji Afyon'da kapanma noktasına geldiğinde Mustafa Enis Arabacı Afyon Eğitim Vakfından o alanı kiraladı ve TED Kolejinin İlimizde faaliyetlerinin devamını sağladı.

Hem de...

Afyon Eğitim Vakfından kiraladığı o eğitim kampüsüne yeni yatırımlar yaparak neredeyse iki misline büyüttü.

Yıllardan beri de TED Afyon, hem eğitim hem de spor ve diğer alanlarda önemli başarılara imza atmakta.

BıgChefs markasını getirdi Afyon'a.

Gayet başarılı bir şekilde de gidiyor o işi de.

Afyon Milliyetçisi olduğunu bu alanda da gösterdi Mustafa Enis Arabacı.

Türkiye’deki tüm BıgChefs’lerin menüsüne Afyon Kebabını koydurdu.

 

Arabacı bunlarla yetinmedi...

Afyon'a daha fazla yatırım yapılmalı, daha fazla istihdam sağlanmalı dedi ve yeni bir işe daha soyundu.

Termal Turizm yatırımı...

Yaklaşık 300 bin metrekarelik bir alanda, bugünkü rakamlar ile 1 katrilyonu geçecek bir yatırım ile bu alanda da önder olma yolunda.

 

Mustafa Enis Arabacı’nın yatırımlarından, işlerinden neden bahsettim?

Bir özellik var Arabacı’nın önderlik ettiği bu yatırımların odağında.

Afyon...

Ağırlığını Afyon'a veren Mustafa Enis Arabacı, Afyon dışındaki iki yatırımının merkezine de Afyon'u koymuş durumda.

Pek çok başka zenginimiz gibi değil O.

Yemi burada yiyip, yumurtayı başka yere bırakmıyor yani.

 

Ve...

Yaptığı tüm işlerde başarılı.

 

Şimdi...

Neden bu kadar anlattım Mustafa Enis Arabacı’yı?

 

Bildiğiniz gibi Arabacı, bunca işine gücüne rağmen siyasete adım attı.

Hem de...

İYİ Partiden.

Muhalefet partisinden Milletvekili aday adayı oldu.

İlk ben yazmıştım.

O yazımda Mustafa Enis Arabacı’nın sözünü tutan bir kişi olduğunu da söylemiştim.

Bana söz vermişti, ‘ilk sana söyleyeceğim’ demişti ve o sözünü, bugüne kadar ki tüm sözleri gibi tutmuş ve söylemişti.

Bende o yazımda ‘Ronaldo’ benzetmesi yaptım O’nun için.

Gerçekten de öyle.

İYİ Partinin iki forvetinden birisi şu anda.

 

Bir işadamının, hem de Mustafa Enis Arabacı’nın siyasete girmesi, hem de söylediğim gibi muhalefette olan bir partiden girmesi öncelikle cesaret işidir.

Kutluyorum bu cesaretinden dolayı.

Neden cesaret işidir derseniz...

Risk olduğu için diyorum.

Çünkü...

Çok büyük bir grubu temsil etmektedir Mustafa Enis Arabacı.

En büyük hissedarlardan birisidir o grupta.

 

Bürokrasiye de, siyasilere de bugüne kadar işleriyle ilgili ne gerekiyorsa yaptırtabilmiştir.

Tekerine taş koyan olmamıştır.

 

Ama O, tüm bunlara rağmen siyasete adım atmıştır.

Bu İlin Milletvekili olmak istemektedir.

Yönünü de özellikle ‘Milliyetçi, Muhafazakar ve Atatürk’çü’ olarak nitelendirdiği Meral Akşener’e yöneltmiştir.

Ben bu İl ve hemşerilerim için siyaset alanında da hizmet etmek istiyorum. Halkımdan dua üstüne dua almak istiyorum bu alanda yapacağım hizmetler ile’ demektedir.

Alkışı hak eden sözlerdir bunlar.

 

Malı var, parası var...

İmkanları pek çok kimsede yok.

İş yapma, yaptırma becerisi gücü de var.

Tüm bunlara rağmen...

O’nun gibi bir kişi siyasete giriyorsa...

Yolu açık olsun demek gereklidir.

İlimiz için böyle insanların siyasette olmaları gereklidir.

 

Çünkü...

Yiyen mi bilir, doğrayan mı? derler ya...

Mustafa Enis Arabacı tüm işlerinin mutfağındadır.

İş dünyasının sıkıntılarını, dertlerini, nerelerde hangi engeller ile karşılaşıldığını, finansa erişimdeki zorlukları...

Kısaca iş dünyasının her şeyini bilmektedir.

 

Türkiye’nin büyümesi için üretimin birinci şart olduğunda herkes hem fikirdir.

Daha çok üretip, daha çok satmanın gerekliliğinde tartışma yoktur.

Bunun içinde iş dünyasının önündeki engellerin kalkmış olması, özendirici tedbirlerin alınması gereklidir.

İşte tam bu noktada...

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde iş dünyasının temsilcilerinin sayısal olarak ta bugünkünden daha çok olması zaruridir.

Mustafa Enis Arabacı gibi başarılı ve kendisini her alanda ispat etmiş bir kişinin siyasete girmesi kıymetlidir ve Allah nasip ederse de Meclise gitmesi bu nedenle daha elzemdir.

 

Bir not...

Mustafa Enis Arabacı siyasete yeni adım attığı için, siyasette bazen dönen dakka dubaraları bilmez.

Umarım ve dilerim...

İYİ Partililer bonservis almadan kendilerine gelen bu forvetin kıymetini iyi bilirler.

Parti içi ayak oyunlarına O’nu kurban etmezler ise, kendileri için-partileri için önemli bir kazanım olur.

 

Son not...

İYİ Parti İl Başkanı Muhammet Mısırlıoğlu’nu ve Hakan Şeref Olgun’u hem tebrik, hem de takdir ediyorum.

Neden derseniz...

Mustafa Enis Arabacı gibi bir işadamını siyasete ikna etmek kolay değildir.

Hele hele...

Muhalefette olan bir partiye ikna etmek çok zordur.

Mısırlıoğlu’nun bu operasyonunda biliyorum ki O’na en büyük desteği veren Hakan Şeref Olgun olmuştur.

 

Hakan Şeref Olgun içinde aslında, Mustafa Enis Arabacı gibi birisinin partiye katılması ve Milletvekili aday adayı olması büyük risktir.

Ama Hakan Şeref Olgun önce İYİ Parti demiş ve Mustafa Enis Arabacı’ya bizzat giderek partiye katılması için elinden geleni yapmıştır.

 

Şimdi...

Bu üçlü...

Eğer el ele verirlerse...

Birbirlerine ket vurmazlarsa...

Eminim ki Afyon için güzel şeyler yapacaklardır.

Hem Afyon, hem partileri, hem de kendileri kazanacaktır.