Öğretmen cehaletin düşmanıdır

Bugün Öğretmenler Günü

Mustafa Kemal Atatürk’e 92 sene önce Millet Mekteplerinin Başöğretmeni” unvanının verilmesi sebebiyle 12 Eylül ‘darbesi sonrası 24 Kasım ‘Öğretmenler Günü’ ilan edilmişti.

Öğretmen sayısı

Bu vesile ile öğretmen ve eğitime bir göz atalım…

Ülkemizde 1 milyon 120 bin öğretmen var.

728 bin derslik yer alıyor.

Bu öğretmenler mevcut dersliklerde 15 milyon resmi öğrenci yanı sıra 1 milyon 500 özel ve 1 milyon 600 bin açık lisede ki eğitim öğretim veriyor.

Bugün  Öğretmenler Günü kutlamaları COVİD19 a takıldı.

Yaldızlı cümlelerle mesajlar yayınlanacak ama…

Bu salgından dolayı her işe koşturulan uzaktan eğitim yapmaya çalışan öğretmenlerin hali içler acısı aslında.

Öğretmen sorunları dağ gibi büyüyor

Peki ülkemizde öğretmenin durumu nedir diye baktığımızda tablo hoş değil.

Yapılan ankette bunu net olarak görüyoruz.Bu ankete göre:

Türkiye'de "en itibarlı mesleğin öğretmenlik olduğunu" düşünenlerin oranı yüzde 4,7.

Devlet okullarının itibar kaybettiği görüşünde olanların oranı da yüzde 90, 9.

Katılanlardan yüzde 96,5'i de öğretmenlerin toplumsal itibar kaybettiğini düşünüyor.

Öğretmenlerin yüzde 89, 2'sinin borcu var.

Yüzde 42, 2'si aylık borcunun tamamını düzenli ödeyemiyor.

Yüzde 82, 9'u son banka kredisi çekti.

Öğretmenler kendilerini üvey evlat gibi hissediyorlar.

Ülkemizde bir öğretmenin yılık kazancı 25/30 bin lira arasında. Yani 4 bin dolar.

Bakın bazı ülkelerdeki öğretmenlerin yıllık maaşlarını vereyim:

Lüksemburg 288 bin, İsviçre 200 bin, Almanya 189 bin, Hollanda 177 bin ve Kanada 167 bin lira yıllık ücret alıyor.

Sorun sadece ücret değil ki…

Aynı ankette: Öğretmenler yüzde 66, 9'u 'Tükenmişlik sendromuna' yakalandığını söylüyor.

Yüzde 37'sinde işe bağlı olarak stres ve sinirlilik hali var.

Yüzde 77, 7'si toplu sözleşmelerde kayda değer bir kazanım olmadığını söylüyor.

Yüzde 78, 9'u yönetici atamalarındaki sözlü sınavların adil yapılmadığı görüşünde.

 Katılanlar, "yandaşlar kayrılarak kul hakkı yeniyor" diyor.

Yüzde 59'u iş güvencelerinin ellerinden alınacağına dair endişe taşıyor.

Sorunlar gün geçtikçe artıyor.

Eğitim sorunları masaya yatırıldığında en başta sorumlu öğretmen tutuluyor değil mi?

Ama ülke şartlarına baktığımızda eğitime verilen önem. Bütçede eğitime aktarılan kaynak ve bu kaynaklardan sağlanan imkanları ele aldığımızda mesele daha anlaşılır oluyor.

Çünkü

- Türkiye genelinde öğretmen başına düşen öğrenci sayısı çok fazla,

- Hala tezekle ısıtılan sınıflar var ve birleştirilmiş sınıf uygulaması devam ediyor,

- Atanamayan öğretmen sayısı 400 bini geçmiş durumda.

- Ücretli öğretmenler çok düşük maaşlarla çalışıyor. Ve Sosyal güvenceleri yok, Sendikalı da olamıyorlar…

Tıp ve Mühendislik makbul

Ama bir raporu da paylaşalım…

İşte stratejileriyle ünlü İngiltere'nin bir büyükelçisi olan Jane Marriot'un,  İngiliz avam kamarasına sunduğu Arap dünyasında eğitim konulu raporundaki tesbitleri…

"En zeki öğrenciler tıp ve mühendisliğe gidiyorlar.

İkinci derece mezunlar ise iş idaresi ve iktisat gibi bölümlere giderek birinci derece mezunların yöneticisi oluyorlar.

Üçüncü derece mezunlar ise siyasete yöneliyorlar ve ülkenin siyasetçileri olarak birinci ve ikinci derece mezunlara hükmediyorlar.

Bu rapor;

Arap dünyasına yönelik ve Arap halklarının sosyolojisi göz önünde bulundurularak yazılmış.

Ancak ülkemizde de durum farklı mı sizce ?

FETÖ cehalet sonucudur

O siyasilerin yaptıkları yapboz eğitim politikası ile sözüm ona ‘Milli’ Eğitim reformları görüyoruz her dönem

Cemaatçılık yandaşlık,adam kayırma eğitimi de sarmıştı.

İşte FETÖ nün yarım asırdır eğitime hakim olması ve istediği şekilde at oynaması da bundandır.

Kabullenen, biat eden, sormayan, Sorgulamayan bir nesil yetiştirdiler. Ve 15 Temmuz yaşandı. Başta eğitim kurumlarını örümcek ağı gibi sarıp sarmaladıklarını gördük bu darbe girişiminde.

Şunu unutmamak lazım

Eğitimin başarılı olduğu ve iyi eğitilmiş insanların bulunduğu toplumlarda darbeler olmaz, Biat olmaz.

Onun yerine bilim vardır.

Onun yerine akıl vardır.

Okumamış veya az okuyan insanlar daha kolay kandırılır, hemen kabul eder, araştırmaz, sormaz, soruşturmaz,yorumlamaz,Başını sallar ’Evet Efendim’ der.

Son söz olarak:

Bir ülkede eğitimin iyi ve kaliteli olabilmesi için öncelikle eğitimcilerimizin, eğitim emekçilerimizin sosyal ekonomik anlamda hak ettiği değeri görmesi şart.

Mutlu olmayan eğitimciler mutlu bireyler yetiştiremez….

Mustafa Kemal Atatürk ile başladık onun sözü ile yazımıza noktayı koyalım.

Atatürk diyor ki ‘Toplumun düşmanı cehalet, cehaletin düşmanı öğretmenlerdir.

Bu vesile ile öğreten öğretmenlerimiz…

Emekli olanlar göreve devam edenler…

Gününüz kutlu olsun..

Yarınlarınız mutlu ve aydınlık olsun…