“Olacak olan olur,
gelecek olan
her şey yakındır.” derler Bünyamin.
 
Nice yılların geçtiği muhakkak,
nice yılların da geleceği muhtemeldir.
 
Her yeni yıl eskiyecek,
Her eskiyen yıl da yenilenecektir.
 
Yeni yılda herkesin
kendine göre umudu;
kendisi için, ailesi için,
devleti ve milleti için
ve hatta tüm dünya için
umudu ve beklentileri olacaktır
ve olmalıdır da elbette.
 
Kendi evi olmayan dar gelirli biri
acaba Toki’den bir ev sahibi
olabilir miyim diye umut ederken,
organ nakli bekleyen bir hasta
acaba uygun bir donör
bulunur da kurtulabilir miyim diye
umut ve dua eder.
 
Yeni mezun bir coğrafya öğretmeni
kadro verilirse ailesine yük olmamayı,
bir gazeteci yılın haberini yakalamayı,
bir âmir müdür olmayı,
bir kadın kocasının kendisine
doğum günü süprizi yapmasını,
bir marangoz işleri iyi giderse
yeni bir makina almayı,
bir çiftçi yağmurun bol yağıp
hasadın iyi olmasını,
piyango bileti alan birisi
büyük ikramiyenin kendisine çıkmasını,
bir müteahhit beleşten bir arsa kapıp
üç beş büyük bina yapmayı,
bir spekülatör büyük bir vurgun vurmayı,
bir defineci kendisi dahi inanmasa da
bir define bulmayı,
bir doçent profesör,
bir siyasi partinin il başkanı
milletvekili,
br milletvekili bakan olmayı,
bir bakan bakanlıktan alınmamayı,
bir başbakan seçimi kazanmayı,
iyi bir insan iyilik,
kötü bir insan da
kötülük fırsatı çıkmasını,
bir “insan” da
hep “insan” kalabilmeyi
başarabilmeyi umut ve temenni eder.
 
Yukarıdaki örneklerin tamamına ilişkin olarak bizzat son bir kaç ay içinde ya kendim dinledim, ya yardımcı olmam istendi ya da ben halin icabâtına göre ya direkt ya da dolaylı olarak müdahil olma durumunu yaşadım. Anladım ki herkesin çözmek ya da ulaşmak istediği amaç veya sonuçları var. Ayrıca bu sorunlar veya amaçlar insan var olduğu sürece var olacak ve hiç bitmeyecek.
 
Ne ki ancak olacak olan olacak,
gelecek olan gelecektir. 
 
Rahmetli Kayahan acısıyla tatlısıyla
cerbezeli bir hayat yaşadıktan sonra
ömrünün son demlerinde
kendisiyle yapılan bir söyleşide
aynen şöyle demişti:
“Olacak olanın olacağına,
olmayacak olanın da
olmayacağına inanan
bir anlayışa sahibim. “
 
Olacak olan olacak,
olmayacak olan da
olmayacaktır aslında ama
“insanın hissesine”
hep umut düşmüştür.
 
Sen de umduğuna nail olasın
inşaallah Bünyamin!
Ama içindeki umudu yitirmeden,
biteviye bir gayretle
çalışmayı da ihmal etmeyesin.
Aksi halde
hem sahip olduklarını kaybedebilir,
hem de umduklarına
ya nail olamazsın
ya da onlara çok geç nail olabilirsin.
 
Yazının sonuna gelmişken 
ve yeri de gelmişken
Merhum Mehmet Akif Ersoy’un
güzel ve mâna yüklü
bir beyitini de yazayım sana:
“Kadermiş! Öyle mi?
Hâşâ, bu söz değil doğru,
Belânı istedin, Allah da verdi,
doğrusu bu!
...