Ne günahı var şarkıların,

Başkasının yaşattıkları yüzünden neden karalanır ki o güzel melodiler,

Ansızın radyoda çıktığı zaman sana onu hatırlatan bir parça,

Suçlu mudur gerçekten, her şeyi yüzüne vuran o kişiden

Kalbin acır, sesin titrer, gözlerin ağlar…

Büzülür bir çocuk masumluğuna bürünen o dudaklar.

Birkaç kelime edecek hali bulamazsın kendinde.

Sonra onun yokluğunda dinlediğin şarkıların esiri haline gelir vücudun birdenbire,

İşte o günden sonra küser kalbin her şeye,

Eğer baktı ki olmuyor ardından susmaya başlar şarkılara bile,

Bazen gerçekten zor gelir kırık bir kalbe bekle demek, sabret demek…

Bazen kelimeler yetmez ya, işte o zaman da şarkılar suçlanmaya başlar,

Sırf onu hatırlattığı için, can yakanı, çekip gideni kelimelerinde barındırdığı için,

Zamanla melodilere de küser insan.

Bizim şarkımız dediği şarkıdan bile kaçar gider bilmediği yerlere,

Unutmak adına şarkıdan bile korkar olur,

Tam yalnız kaldım derken, şarkıların olmadığı bir diyarda,

Yine de el sallar beklenmedik ayrılıklar şarkıların arasından.

 

GİZEM AKTAŞ