Kar kış kıyamette olsa dedim ki bir yolculuğa çıkalım…

Barajı ve balığıyla bilinen dizelerde “Yeşil Özburun” olarak adlandırılan diyara doğru bir kış yürüyüşü yapalım.

Bir Ürgüp olmasa da peri bacaları bulunan yazı yeşil olan bu güzel diyara son dönemde verilen sözlerin hiç birisi tutulmadı…

Nüfusun azlığından dolayı mıdır bilinmez bölgede üvey evlat muamelesi gören bu yerleşkeyi her ziyaretimde seçilmiş mahalli idarecinin vurdumduymazlığı vicdanımı sızlatıyor.

Kim buranın şerifi…

Buranın şerifi Şahin Şener…

Namı diğer “Hoca”…

Hoca dediysek din ya da itikat noktasında değil… Bildiğiniz öğretmen, eğitimci babında.

Peki kim bu Şerif Şahin Şener?

Nasıl bir siyasi geçmişi olmuş da nasıl seçilmiş…

Birinci olarak Başkan Şener’in okuyunca “Maşallah” diyeceğiniz bir siyasi transferi söz konusu.

Barış Manço’nun Halhal şarkısında geçen dizeler geliyor aklıma nedense…

 

♪♫  YAVRU CEYLAN GİBİ KAÇAR

SEKE SEKE ÇAYDAN GEÇER ♪♫

 

Önce Refah Partisi ardından Milliyetçi Hareket Partisi ve En nihayetinde Ak Parti…

Neredeyse üç dört dönem uğraşmış seçilebilmek için…

En nihayetinde “Seçelim de kurtulalım bari” edasıyla bizim hocayı gel başımıza geç diyerek seçmişler…

Seçim döneminde belde de seçim bürosunun açılışı esnasında ne sözler verilmiş ne temenniler ne samimiyet gösterileri yapılmış aklınız durur…

Arşiv görüntülerinden ulaştığım bilgilere dayanarak yedi yıl evvel Milliyetçi Hareket Partisinden aday olduğunda Sayın Şener neler söylemiş daha sonrasında AK Partiye geçtiğinde neler söylemiş  tüm tezatlıklarıyla kamuoyunun takdirine sunacağım…

 

İKİ PARTİ BİR ŞENER

Milliyetçi Hareket Partisi kökleri olan ve mensuplarının katı bir dava anlayışı ile ideolojisini savunduğu bir partidir. Ne kadar bölünürse bölünsün oy oranını korumak noktasında kaygısı olmayan kemik kadro ve kemik seçmenin asla terk etmediği bir parti olarak elli yıllık tarihiyle karşımıza çıkıyor. Hal böyleyken ne oldu da Sayın Şener gemiyi terk etme kararı alarak AK Parti saflarında yer almayı seçti?

El cevap;

Elbette bu işin aslını Sayın Şener kendi vicdanında daha net bir şekilde bilmektedir lakin bu tabloda yıllarca belediye başkanı seçilememiş olmanın verdiği eksiklikle makam için gemiyi terk etmiş olabilir ihtimali çok daha ağır basıyor. Makam, mevki için yaptıysa bu strateji ilkeli yönetici profilinin çok çok uzağında olmakla birlikte insanlara samimiyet noktasında sahte görüntüler ortaya sunacaktır.

 Diyeceksiniz ki ittifak var ama…

İttifakın geçmişi o dönemlere denk gelmemektedir. Kaldı ki ittifak genel merkez tarafından belli şehirlerde uygulanmış olup bu ittifak Özburun, Bolvadin ve hatta Afyonkarahisar merkezde bile oluşturulmamıştır.

O yüzden ittifak bahanesine sığınılacak bir durum söz konusu değildir.

 Eski başkana sallayıp bir dönem sonra eski başkanın icazetiyle başkan olmuş olması…

Şener bir röportajında bir önceki başkan için (Asım Kızılaslan) “Özburun hizmete susamış bir kasabadır. Halk da yeni bir başkan arayışına girdiği için (kendi yapmış olduğu mitingi kastederek) halkta ki sevgi ve coşku bundan kaynaklanmaktadır.  Karşı tarafta aday olan arkadaş bu sefer altıncı kez aday oluyor. Daha önce iki sefer kazanmış bir sefer Doğruyol Partisinden, daha önceki dönemde de Adalet ve Kalkınma Partisinden kazandı. Kasabımıza yaptığı, yapacağı hiçbir hizmet görünmemektedir. Sizlerinde gözlemlediğiniz gibi sokaklar çamur içerisinde kaldırımlar yenilenecek su içme şebekesinde büyük sorunlar var. Yaz günleri geldiğinde yurt dışında kalan vatandaşlarımız içme su sıkıntısı çekmektedirler. O yüzden kasaba halkımız yenileşmek için yeni bir vizyona ihtiyaç duyduğunu hissediyor” şeklinde açıklama yapıyor.

Kelime kelime ya da cümle cümle o dönem Sayın Şener’in eleştirdiği şeylerin kendi döneminde yapılmadığı ispata ihtiyaç bile duymamaktadır.

Ak partiye geçip de aday olabilmeniz noktasında Asım Kızılaslan size destek olmuş mudur olmamış mıdır?

Özburun’da çok ciddi bir alt yapı sorunu olmakla beraber yollar kaldırımlar ve dahi peyzaj denilen şeyler Sayın Şener’in lügatinde bulunmamaktadır.

Yarın tekrar aday olduğunda  Özburun’un yiğit insanlarından hangi referansla oy isteyeceği  konusunda hiçbir fikir yürütemiyorum. Proje noktasında şu ana kadar geçen sürede Özburun’a kattığı şeyler yok denecek kadar azdır.

Hangi vatandaşa hangi haneye dokunabilmiştir?

Özburun’un bu saydığım şeyler dışında asıl istediği şey adaletli bir yönetim anlayışıdır. Adaletsiz bir yönetim anlayışı tabiri caizse paçadan akmaktadır.

Röportajında bahsetmiş olduğu vizyon kavramı üzerinde de biraz durmak istiyorum.

Her yöneticinin yönetim şekli o idarecinin vizyonunu belirleyen en önemli unsurdur.

Vizyon noktasında bu kadar ahkam kesip icraat noktasında tam bir vizyonsuzluk sergilemek ise ciddi bir yetenek işidir. Bu nedenle de Sayın Şener’in, Nobel ödülüne aday gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum.

Daha Özburun’da zabıta statüsünde olmadığı halde belediye de zabıta kıyafetiyle dolaşan, istediği zaman işe gelip istediği zaman gelmediği ifade edilen, adı pek çok olumsuz duruma karışmış bir personeline söz geçiremeyen bir başkanın hamiliğine şek ve şüphe ile bakılacağı kanaatindeyim.

Başkanlık döneminde evi kurşunlanan Sayın Şener’in bu durumu muhaliflerden bilerek şikayetçi olması yerine en yakınında adı suça karışmış personeline dönüp bakması herhalde soruşturmanın selameti açısından daha iyi olurdu diye düşünüyorum.

Halkına ve yönettiği beldeye güvensizlik değil de nedir bu?

 

31 MART SEÇİMLERİNDE JET HIZIYLA AK PARTİ’YE TRANSFER DÖNEMİ

Futbolda transfer dönemleri vardır. Bir futbolcu bir başka takıma transfer olurken daha çok para kazanmayı hedefleyerek hep daha büyük bir camiaya gitmek ister. Böylece hem aldığı ücretin artışı hem de camianın büyüklüğünü kullanarak kendi adını duyurmak futbolda çok normal bir stratejidir.

Ancak…

Camia siyaset olunca bu tür durumları kamuoyu “Çıkar, manfaat, ideolojiye ihanet ve ya iki yüzlülük” olarak değerlendirebilmektedir.

Özü siyasi ihanettir bu kavramın…

Burada tek olumlu görülebilecek durum ise Sayın Şener’in siyasi eksende kayması hep sağ ideolojiler üzerinde olmasıdır.

Bir sol parti iktidar olmuş olsaydı da Sayın Şener sırf koltuk için o tarafa doğru bir eksen kayması yaşar mıydı şeklinde sorarsanız…

O kadar da değildir artık diye düşünmek istiyorum.

 

BİR DE ŞEHİTLİK MEVZUSU VAR

Özburun, Kurtuluş Savaşı sırasında destan yazan kahraman Mehmetçiklerimize destek olan yakın tarih bakımından son derece stratejik bir bölge olarak karşımıza çıkıyor.

Yunan işgali sırasında şehitler ve yaralılar için Özburun mevkisinde bir geri nokta oluşturularak burada bulunan cami hastaneye çevrilmek suretiyle lojistik bir destek noktası yapılıyor. İscehisar dolaylarında şehit olan Mehmetçiklerin bu bölgeye taşınmaları ve defnedilmeleri manevi anlamda da Özburun’un sıradan bir belde olmadığının en büyük kanıtıdır.

Manevi anlamda önem arz eden ve maddi olarak ihya edilmesi gereken bu şehitlik tamamen unutulmuş ve doğanın insafına terk edilmiş bir halde öylece durmaktadır.

Sayın Şener’in göreve başladığı günden bu yana burasıyla alakalı hiçbir tasarrufunun olmaması her şeyden evvel onun eğitimci kimliğiyle bağdaşmamaktadır.

 

GURBETÇİLERİMİZİN TATİLİ ZEHİR OLMASIN

Sıla hasreti, hasretlerin en zorudur. Gurbette ki vatandaş anne babası hayatta olsa bile yetimliği ve öksüzlüğü öyle bir hisseder ki…

Kelimelerle bunun bir tarifi namümkündür…

Gurbetçilerimizin yoğun olduğu bir bölge olan Özburun’da onların bir aylık tatillerinde memleket özlemini dindirecek bir imar tesis etmek mahalli idarecinin mevzuatta yazılı olmayan görevlerinden bir tanesidir. Bugün gurbetçilerimizin en büyük sıkıntılarından birisi her izne geldiklerinde Özburun’un daha vasat bir hale bürünmüş çehresi ve belde de yakınlarıyla vakit geçirebilecekleri nezih tesislerin olmaması olarak göze çarpıyor.

Tamda burada Başkan Şener’e bir soru yöneltmek istiyorum.

Sayın Şener gurbetçilerimizi en iyi anlayanlardan birisinin siz olduğunu düşünürsek görev süreniz boyunca gurbetçilerimize yönelik ne tarz projeler geliştirdiniz merak ediyoruz.

 

KALIPLARIN YIKILARAK KÖKLÜ BİR REFORM HAREKETİ

Şu noktaya kadar kişiler üzerinden konuştuk ve artık hülasa kısmına geldik…

Çare ve çözüm noktasında neler yapılabilir?

Çözüm oldukça basit ve net aslında…

Yerel seçimlerde partinin iktidar ya da muhalefet olmasının günümüz siyasi konjektöründe hiçbir önemi kalmamıştır.

İsimler ve yetenekler üzerinden ilerlemek bir sonraki dönem için Özburun seçmeni adına hayati bir önem taşımaktadır.

Adaletinden şüphe duyulmayacak bir isim üzerinden gidilmesi ve mümkünse denenmişler noktasında değil de genç ve dinamik bir zihinle yola devam edilmesi Özburun’da değişim rüzgarlarını estirmeye yetecektir.

Birincil vurgumuzun bir kez daha üzerinden geçmekte fayda görüyorum…

Adalet ve adil bir yönetim anlayışıyla yola devam edilmelidir.

Adil olduktan sonra hizmette kendiliğinden onun peşine takılacaktır kanaatindeyim.

İyide kim var bu vasıfları taşıyan?

Endişeye mahal yok dostlar belki de çok yakınınızdadır… Görelim Mevlam ne eyler ne eylerse şüphesiz güzel eyler.

Selametle…