ANILAR ( Rektör Vekilliği )

1993 yılında rektör yardımcısı iken, üniversite rektörlerinin görev süresini gereksiz olarak iki dönem olarak sınırlayan kanun değişikliği sonucu, bu kanundan etkilenebilecek olan 4 üniversite rektörü görevde bulunuyordu. Bunlardan birisi Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen diğeri İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cem’i Demiroğlu idi. Danıştay dava açılan bu iki rektör hakkında kararı kısa sürede sonuçlandırdı. Bu davada YÖK hukukçuları ile rektörlerin avukatları Danıştay’da büyük bir mücadele verdiler. Danıştay kararı YÖK lehinde oldu ve kısa sürede YÖK’e tebliğ edildi. YÖK görevlerine son verilen iki rektöre 45 gün sonra kararı tebliğ etti. İstanbul’da iken akşam üzeri beni YÖK Başkanı Prof. Dr. Mehmet Sağlam telefonla aradı ve konu hakkında özet bilgi verdikten sonra beni rektör vekili tayin ettiklerini, ertesi sabah üniversitede olmamı, görevi devir almamı ve gerekli evrakları sabah özel kurye ile göndereceklerini söyledi (2 Aralık 1993 ). Israrla beni bu görevden affetmesini rica etmeme rağmen vekillik görevini kabul etmek zorunda kaldım. Bu kararın duyulmasından sonra Üniversite ve Eskişehir ayağa kalktı, büyük tepkiler sergilendi. Danıştay kararı YÖK kararı olarak algılandı. YÖK protesto edildi, ben de nasibimi aldım. Bir iki gün sonra Yılmaz Bey ve rektör yardımcıları benim odamda toplandık, durum değerlemesi yaptık. Anadolu Üniversitesinde bir istisna olarak 5 rektör yardımcısı bulunuyordu. Yılmaz Bey aramızda en kıdemli idareci olan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Akar Öcal’ın rektör adayı olmasını tavsiye etti, biz de uygun bulduk. Bir buçuk ay içinde rektör seçimi yapıldı ve bu tatsız görevi huzur içinde devrettim. Yılmaz Bey’in 5 rektör yardımcısından 3’ü daha sonraki yıllarda rektörlük görevinde bulundular. Yılmaz Bey’in görev süresi ile ilgili Danıştay’da dava açan liseden sınıf arkadaşı Prof. Dr. Erdoğan Fıratlı idi. Daha sonra Fıratlı da Eskişehir Osmangazi Üniversitesine rektör oldu. Bu olaydan sonra Büyükerşen siyasete atıldı ve Eskişehir Belediye Başkanı oldu.

1993 yılında Anadolu Üniversitesi Rektörlüğüne vekalet ederken AÖF’nin fakülte binasının temel atma töreni yapılacaktı (18 Aralık 1993 ). Başbakan Prof. Dr. Tansu Çiller ve protokolün katılacağı tören için bütün hazırlıklar tamamlandı, her taraf bayraklar ve flamalarla süslendi. Binanın mimari danışmanı tanınmış mimar Behruz Çinici de tören alanına gelmişti. Temel atmadan önce Başbakana bina hakkında maket üzerinde bilgi verirken, birkaç ay önce Başbakan Şehircilik Mimarlık Başdanışmanlığına tayin edilen Behruz Bey’e ( bana daha önce henüz Başbakanla tanışmadığını söylemişti ) danışmanlık hizmetini nasıl yürüttüğünü sorduğumda ise “ Eşi Özer Bey’le konuşuyorum, o da evde kendisine konuyu iletiyormuş” cevabını almıştım. Tören sırasında Çinici’yi yanıma çağırdım ve “Sayın Başbakan, size başdanışmanınız Behruz Çinici’yi tanıştırayım. Size bina ile ilgili, teknik bilgiyi kendisi verecek” deyince “Çok memnun oldum Sayın Çinici” diye cevap vermişti. Tören sonrası Başbakanın Yılmaz Büyükerşen ile görüşmesi planlanmıştı. Ancak bazı Eskişehir milletvekilleri bu görüşmeyi istemedikleri için, Başbakanın önünü keserek, diğer toplantıya geç kalıyoruz bahanesiyle Çiller’i aceleyle otobüse bindirmişlerdi.

1997 yılında bazı rektörler, kamuoyuna da açıklanan malum nedenlerle YÖK kararı ve Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in onayı ile görevden alındı. Bu yıllar Anadolu Üniversitesinde öğretim üyesi olarak görev yapıyordum. Yine bir akşam üzeri, hiç beklemediğim bir sırada YÖK Başkanı Prof. Dr. Kemal Gürüz beni telefonla aradı. Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.  Şahabettin Yiğitbaşı’nın görevden alındığını ve beni 6 ay süreyle rektör vekili olarak tayin ettiklerini ve derhal Afyon’a giderek göreve başlamamı tebliğ etti (28 Eylül 1997 ). Bu görevden beni affetmesini rica etmeme rağmen hiç dikkate almadı. Afyon’da bazı münasebetsizlerin yol açtığı olumsuzluklar yüzünden göreve giderken bazı arkadaşlar “ Geçmiş olsun, Allah başka keder vermesin, inşallah sağ salim seni tekrar görürüz” diye esprili bir şekilde beni teselli ediyorlardı. Bu tür ihtarları hiç ciddiye almadığım için 4 buçuk yıl sürecek olan göreve başladım.

YÖK Başkanlarının bu kadar profesör varken beni niçin Rektör Vekili olarak tayin ettikleri merak konusu oldu. Bu özel bir konu deyince de merakları daha çok arttı. Aslında gerçek nedenleri ben de merak ediyorum.

Şen ve esen kalın.