Düzenim bozulur hayatım alt üst olur diye endişe etme.

Nerden biliyorsun hayatının altının üstünden daha iyi olmayacağını?

Sırf düzen bozmamak uğruna mutsuz ne kadar çok kadın var…

Hep inandıkları güvendikleri tanıdığını sandığı ama aslında hiç tanıyamadığı…

Vermiş olduğu karardan geri dönmeye, yeni bir hayat kurmaya, kendi ayakları üstünde durmaya korkan ne çok kadın…

İnandıkları uğruna kendini feda eden, gençliğini heba eden pek çok kadın.

Kendisine yapılan onca kötülüğü görmezden gelen, sessiz kalan, tek bildiği sabretmek olan…

Neden kadınlar sabretmek zorunda? Neden ayrılık olsa bile tek suçlu kadın?- idare edemedi, yürütemedi bu ayrılığı derler demi?-  

Onca psikolojik ve fiziksel şiddete maruz kalan binlerce sesi çıkmayan kadın var. Tabi sesi çıkan ancak arkasında durulmayan da…

Neden hep kadınlar affeder?

İnsan ne affetmeli ne unutmalı, ama her şeyi kendi başına atlatmalı…

“Kimseye sırtımı dayamam kendi kendimin dayanağıyım” ne güzel bir cümle değil mi? Kendi kendinin dayanağısın seni yokluğuyla korkutacak kimse yok çünkü teksin tek başınasın.

HER TUĞLADAN DUVAR OLMUYOR!

İnsanı en çok güvendikleri, inandıkları yarı yolda bırakmaz mı? İnanır güvenirsin ama bir bakmışsın hayatın alt üst olmuş.  

İsterler ki olmazları olduralım, imkansızı aşalım. Peki bu imkansızı neden hep kadınlar aşmaya çalışır? Karşısındaki insandan tek bir hamle bile göremez. Çünkü insanoğlu bencildir. Yapmış olduğun şeyleri görmek istemez.

Beklide görür ama görmezden gelir.

Yok sayılmak gibi bir şey değil mi bu? Uğraş çabala ama bir hiçmişsin gibi davransınlar.

 O yüzden korkmamalı bırak düzenin bozulsun, bırak hayatın alt üst olsun. O zorluklar seni büyük zaferlere ulaştırır.

Yapamazsın diyenlere inat yap!

Başaramazsın diyenlere inat başar!

Canın mı yandı? İnsanlara sığınma. Güvenme her önüne gelen, her yüzüne gülene…

Ne eş, ne dost, ne akraba… Kimse senin düşündüğün, güvendiğin gibi yaklaşmaz sana.

Yasla sırtını kendine…