27 Mayıs 1960... Milli iradenin sırtına öyle bir hançer saplandı ki... 62 yıl geçti... Yarahâlâ kanıyor.
Siyaset treni, yoldan öyle bir çıkarıldı ki... Bir türlü rayına oturtulamıyor... Sık sık arıza oluyor... Muhtıra... Darbe girişimi.
Demokrasi fidanlığına öylesine kötü huylu bir fidan dikildi ki... Kökü kurutulamıyor... Siyasetçi çıkıyor, "darbe çağrışımlı" konuşma yapıyor... Aydın biri, "Menderes... İdam... Makûs talih" diyerek etrafa korku salıyor.



27 Mayıs ruhu... 
Ne acıdır ki... Aramızda dolaşıyor.
Herkes, çevresine baksın... "Ah! Yine darbe oluverse" diye, iç geçirenleri görecektir.

***


Yaşayanlar unutulanlar
Türkiye'nin çok partili siyasi hayatında, onun kadar sevilen... Millet vicdanında, onun kadar derin izler bırakan siyasetçi yok.
Askeri darbe ile devrildi.
"Büyükbaş... Düşük...



Kocabaş" 
diye aşağılandı.
Yassıada'da tokatlandı... İdam edildi.
Ama hiçbir zaman unutulmadı.
Adı havaalanında, üniversitede, bulvarlarda, parklarda yaşıyor.
Darbecilerin isimlerini...
Acaba kaç kişi hatırlıyor? Mezarlarının yerini kaç kişi biliyor?

***


Milletle 'helalleşme'
Kemal Kılıçdaroğlu, bir süredir helalleşmeden söz ediyor.
Geçmişin kusurlarını kabullenmek, özür dilemeyi başarabilmek, helalleşme istemek, bir erdem.



Acaba... Sayın Kılıçdaroğlu... "Bugün... 27 Mayıs darbesinin yıldönümünde" şöyle bir söz söylese:
"Ey milletim, kusura bakma... Hakkını helal et." Nasıl olur? Sadece şunu dese:
Cumhuriyet Halk Partisi, 1965 seçimlerinde... 27 Mayıs darbesini yapanlardan... Orhan Kabibay, İrfan Solmazer ve Orhan Erkanlı'yı... Milletvekili adayı gösterdi... Bu yanlıştı... Hakkınızı helal eder misiniz?

***


Kürsüde bir darbeci
Tarihten bir yaprak... Arşivimizden bir sayfa:
Tuğgeneral Sıtkı Ulay... 27 Mayıs darbesini yapan Milli Birlik Komitesi üyelerinden... Darbenin ateşli savunucularından.
Sadece iki soru:
1. Sıtkı Ulay'ın, 1965 seçimlerinde, CHP Konya mitinginde...
Kürsüde... Ne işi vardı?
2. Yine 1965 seçimleri... İskenderun... CHP ilçe binasının balkonundan, aşağıdaki kalabalığa seslenen, CHP'ye oy isteyen kimdi? Sıtkı Ulay'ı, o balkona kim çıkardı?

***


'Kapak' mesajları
Dönemin en ünlü dergisi... AKİS... Sahibi Metin Toker... İsmet İnönü'nün damadı.
30 Mayıs 1960... Kapağı:



Adnan Menderes'in fotoğrafı... Ve üzerinde, "Çarpı" işareti... Mesaj açık:
"Sen bittin Menderes."
Yassıada duruşmaları başlarken... 30 Temmuz 1960... Yine AKİS'in kapağı:
Celal Bayar... İdam sehpası...



Ve ip... Yine mesaj açık:
"Asılacaksın Bayar."
1. Yassıada kararlarını, sadece yargıçlar vermediler.
2. Mahkeme Başkanı Salim Başol"Sizi buraya tıkan kuvvet böyle istiyor" demedi mi?

***


'Anayasa' güvencesi
Darbeciler... Kendilerini garantiye aldılar... Ömür boyu senatör oldular... 1980 darbesine kadar, Senato'da oturdular.
Bir de kanun çıkardılar... 88 sayılı kanun:
 27 Mayıs darbesini eleştirmek, milli güvenlik bakımından sakıncalıdır.
 Bu yasaya aykırı davranmak suçtur.
 Darbeyi eleştiren, bir yıldan beş yıla kadar ağır hapisle cezalandırılır.
Ankara Birinci Ağır Ceza Mahkemesi, yasanın Anayasa'ya aykırı olduğu görüşüyle, Anayasa Mahkemesi'ne başvurdu.
Şimdi... Dikkat! Dikkat!
Anayasa Mahkemesi'nin kararı...
Özetle:
"27 Mayıs'ı eleştirmenin suç olduğu hakkındaki 88 sayılı kanun Anayasa'ya uygundur." Esas no: 1963/16.
Karar no: 1963/83. Mahkemenin bu kararı, "Anayasa Mahkemesi Kararlar Dergisi-Sayı 1"de yayınlandı... 1964... Sayfa 194-229.

***

 


Yalan otel davası
Vicdansızlar... Menderes'i astınız, rahatladınız.
Yetmedi mi? Eşi Berin Menderes'ten ne istediniz?
Menderes'in idamından sonra, Berin Menderes'e dava açıldı:
Başbakan Adnan Menderes, 11 Şubat 1958'de Bursa'ya gitti... Çelik Palas Oteli'nde kaldı... Ayrılırken otel parasını ödemedi... Telefon konuşmalarının ve kullandığı sabunun parasını da... Bu paraların, mirasçısı Berin Menderes'ten tahsil edilmesine...
Dava, Ankara 9'uncu Hukuk Mahkemesi'nde görüldü.
Şahitler dinlendi.
Ve... Mahkeme Başkanı Mehmet Kaya, kararını verdi... 964/118 sayılı karar:
Adnan Menderes'in söz konusu tarihte Bursa'ya gittiği... Ancak Çelik Palas Oteli'nde konaklamadığı... Bursa valisinin konutunda kaldığı, dinlenen şahit ifadeleri ile sabit olup, davanın reddine karar verilmiştir.

***


Biliyor muydunuz?
Yassıada'da, Menderes'in idamını isteyen... Demokrat Parti milletvekillerini azarlayan... Başsavcı Altay Ömer Egesel'in;
 Demokrat Parti'den milletvekili olmak istediğini...
 1954 seçimlerinde, DP'nin kapısını çaldığını...
 Vekil adayı olabilmek için Balıkesir'de önseçime girdiğini... Ancak seçilemediğini...

***


'Güneş' dedi... Eziyeti çekti
A vukat Talat Asal... Yassıada'da Menderes'i savunurken... "Güneş batmadı" dedi. "Güneş" derken, Menderes'e bakmıştı... Onu kastetmişti.
 Mahkeme başkanı... Asal'ı salondan çıkardı.
 Talat Asal, gece gözaltına alındı.
 Asker kaçağı olduğu, avukatlık yapamayacağı söylendi... Askere alındı.
 Asal'ın... 31'inci Piyade Alayı'nda yedek subay olarak vatani hizmetini yapmış olduğu anlaşıldı... Serbest bırakıldı.
Çektiği eziyet ise... Yanına kâr kaldı... "Sen misin, Menderes'i güneşe benzeten..."

***


'Sicil' raporu ABD'den
Darbenin bir yıl sonrası... ABD Dışişleri Bakanlığı raporu... Darbecilerin isimleri sıralandı... Kimin, ne olduğu yazıldı.
Cemal Madanoğlu: Sağlam bir ABD yanlısı.
Fahri Özdilek: ABD yanlısı ve Batıcı.
Osman Köksal: ABD üstün hizmet madalyası sahibi.
Suphi Gürsoytrak: Fort Leavenworth Kurmay Koleji mezunu.
Sami Küçük... Ahmet Yıldız... Suphi Karaman... Hepsinin "ABD sicilleri" sıralanmış.
Bunlar gizli şeyler değil... Kitap olarak da yayımlandı:
Türkiye'de askeri darbeler ve Amerika... 27 Mayıs, 12 Mart ve 12 Eylül'de Amerika'nın yeri... Çetin Yetkin... Ümit Yayıncılık... 1995.