Ankara, Ankara

Güzel Ankara.

Seni görmek ister,

Her düşen dara.

Senden yardım umar,

Her bahtı kara.

Yetersin onlara,

Güzel Ankara...

 

Hafızamda kaldığı kadarıyla gençlik yıllarımızdan itibaren bildiğimiz bir şarkının sözleriydi bunlar.

Bizde Televizyon İşverenleri Sendikası olarak darlandığımız bu günlerde düştük yine yollara.

Çarenin tek adresi...
Ankara.

 

Geçtiğimiz hafta Ankara’daydık.

AK Parti Genel Merkezi’nde, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde...

Türk Televizyon İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu olarak sektörümüz adına önemli görüşmelerde bulunduk.

AK Parti Genel Başkan Vekili, son Başbakanımız Binali Yıldırım başta olmak üzere AK Parti TBMM Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ve Basın İlan Kurumu Yönetim Kurulu Başkanvekilimiz Mücahit Küçükyılmaz’a içten teşekkür ediyoruz sektörümüz adına.

Hepsi de sağ olsunlar sorunlarımızı can kulağı ile dinlediler, çözüme ilişkin önerilerimize katkılarda bulundular.

Bizler sektörün tüm sorunlarını yaşadık, yaşıyoruz da...

Amacımız bundan sonrası için daha güvenilir bir medya oluşsun.

Bunun içinde öncelik ekonomik olarak medya kuruluşlarının özgür olması.

Bu konuda önerilerimizin dikkate alınacağına yönelik her zamankinden daha fazla bir inanç içerisindeyiz.

*

Zeki ve pratik...

Binali Yıldırım.

Müthiş zeki bir insan olmasının yanı sıra...

Çok pratik.

Sorunu anlattığınızda hemen anlıyor ve anında bir çözüm üretiyor.

Yılların büyük bir bilgi birikimi var kendisinde.

Aynı zamanda konulara ve sorunlara espritüel bir yaklaşımı var.

Bir saati aşkın bir süre görüştük.

Su gibi aktı geçti denir ya...

Aynen öyle akıp geçti zaman.

*

*

*

Şartlı hediye takdimi...

Gittiğim her yerde ve her konumda İlimiz ile ilgili değerlerin bilinmesini istiyorum.

Türk Tv İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımda bu huyumu öğrendiler ve artık garipsemiyorlar.

Gerçi zaman zaman Kayseri’den dostum Osman Çiftçi ile ‘sucuk’ konusunda çekişsek te, bu tatlı rekabet hoşumuza da gitmekte.

Dışişleri Bakanımız Mevlüt Çavuşoğlu’nun makamındayken Avşar Maden Sularını anlatıp övmüştüm ve Bakan Bey hemen talimatlandırmıştı özel kalemini; ‘Bundan sonra Avşar Madensuyu alın.’

Buna benzer İlimizi tanıtmaya yönelik kendimi tutamayan özelliğim daha öncede Binali Yıldırım Bey ile yaşanmıştı.

Bu ziyaretimizde İscehisar Belediye Başkanımız Ahmet Şahin’de bizimleydi.

Binali Beye mermerden yapılmış özel hediyelerini takdim etti.

Binali Yıldırım ile Ahmet Şahin arasındakisohbet görülmeye değerdi.

Şahin, İscehisar mermerinden yapılmış vazoyu takdim ederken ‘Bu vazoyu bir şartla size hediye ediyorum Sayın Başbakanım’ deyince Binali Bey ‘Neymiş şartın Başkanım, söyle de bilelim, o şart çok ağırsa almayalım bari’ dedi.

Hepimiz Başkan Şahin’in İscehisar için bir projesine destek isteyeceğini düşündük o anda.

Günahını almışız.

Başkan Şahin’in sözleri hepimizi güldürdü.

Binali Bey hemen Özel Kalem Müdürünü çağırdı ve Başkan Şahin’in vazo için koyduğu şartı aktardı;

Başkanın şartını yerine getirin her gün. Yoksa vazoyu geri alacak.’

*

*

*

Ağustos olmaz...

Binali Bey sıcakkanlı bir insan.

Afyon’u da sevmekte.

İlimiz ile ilgili de konuştuk kendisiyle.

Daha önceden bana verdiği bir söz vardı.

Afyon’a gelip, bir kaç gün dinlenecekti.

Daha önce geldiğinde aslında o gün ailesiyle birlikte Afyon’da kalacaktı.

Ama maalesef İzmir depremi olunca, apar topar İzmir’e gitmişti.

Tekrar gelme sözü vardı.

Hatırlattım.

Ağustos ayında Afyon daha güzel olur’ dedim.

Güldü...

Ağustos ayında sizin orada bir süre program olur, bizimki arada kaynamasın. Başka bir tarihte gelelim, sözümü de unutmadım. Ayrıca Afyon’a geldiğimizde İscehisar İlçemize de gidelim, Ahmet Başkanı ziyaret edelim’ dedi.

Başbakanımızı en kısa zamanda bekliyoruz.

*

*

*

Bazı Başkanların dikkatine...

Afyon merkez çevresindeki bazı belde Belediyelerden son zamanda epey şikayetler alır olduk.

Bilindiği gibi bazı sanayi tesislerimiz bu çevre beldelerin sınırlarında.

Bu belde Belediye Başkanlarının sık sık bazı sanayicileri rahatsız ettikleri, neredeyse bazı yasa dışı hususlarda zorlamalarda bulunduklarını duymaktayız.

Bu konuda tüm ilgilileri uyarmak gerektiğini düşünüyorum.

 

Ekonomideki sıkıntılar malum.

Dar gelirli vatandaşlarımız ne kadar sıkıntıda ise, sanayici ve işadamlarımızda en az onlar kadar sıkıntılılar.

Tüm maliyetler artmış vaziyette.

Üretim sektöründe faaliyet gösteren bir dostumun yanında idim dün.

Son bir kaç ay içerisinde tüm maliyetlerinin en az bire bir oranında arttığından bahsetti;

Bir ay önce üreticiye ödediğimiz bir aylık para 37 milyon TL idi. Bu ay ise aynı ton ürün için ödeyeceğimiz para 75 milyon TL. Diğer maliyet artışlarımızda malum. Her şeyin maliyeti arttı. Ama biz sattığımız ürüne bu kadar zam yapamıyoruz. Dayanabildiğimiz kadar dayanacağız. Yapabildiğimiz kadar istihdam yapacağız. Bir kişiyi bile işten çıkarmadık. Ama bazı belediyelerin zorlama uygulamaları da bizleri üzüyor.’

 

İşadamı, sanayici...

Şu an el üstünde tutulmaları gerekenler.

İstihdam yapan tüm kuruluşları ve yöneticilerini yormak yerine bilakis teşvik ve yardımcı olmak gerekli.

Hele ki böyle bir zamanda...

 

Belde Belediye Başkanlarına önerim;

Zorlamaları bırakın ve işadamlarına, sanayicilere destek olun.

Varsa ufak tefek eksiklikleri, bunları yasal olmayan ‘zorlama’ yöntemler ile görmezden gelmeyi teklif etmek yerine...

Destek olun ve yasal halde nasıl bir çözüm bulunacaksa bunu önerin, ilgilenin.

Bu işadamları bizim insanlarımız.

 

Eğer...

Bu hal ve tutumlara devam ederseniz, biliniz ki memleketimize zararınız olmuş olacaktır.

 

O zaman...

Hepimiz sizlere karşı dururuz ki, böyle olursa da bir daha o koltukları rüyalarınızda bile göremezsiniz.

Belki de bazılarınız...

Allah korusun...

Dört duvar arasına tıkılırsınız.

*

*

*

Günün Sözü

 

Doğruluk her şart altında meyve verir.

Friedrich Schiller