TASVİR-İ MAHALLE
 
Beş altı yıl kadar önceydi Bünyamin! Yine bir bayram sabahıydı. Bayram namazını kılıp babaevine geldiğimizde neredeyse bir küçük teras kadar büyük olan balkonumuza oturduğumuzda çocukluğumuzu yaşadığımız mahalleye zihinsel bir bakışla göz atmıştım.
 
Bizim mahalle Bolvadin’in en eski mahallelerinden olan Emrullah Mahallesi’ydi. Sokağımızın adı da sokağın sonunda çeşme olduğu için “Kırçeşme” adını taşıyordu.
 
Kırçeşme bizim çocukluğumuzda mahallenin en hareketli, en sesli kısmıydı. Hemen herkes günde bir kez falan çeşmeye uğrar, buz gibi suyundan içerdi. Bazı küçük çocuklar çeşmenin hatılına giriverirler, üstlerini başlarını analarının kızacağını bile bile ıslatırlardı. Halılar, kilimler yıkanır, yünler hatıla basılırdı. Sonra da yanındaki çimento ile kaplanmış alanda da kurutulurdu yıkananlar.
 
Ben de çocukluğumda küçük bir oyuncak gemiye motor takıp yüzdürdüğümü hatırlarım. Geminin batmaması için küçük balonlarla dengede tutmaya çalışırdım.
 
Balkona oturduğumuzda bizim sokağı tasvir eden bir kaç cümle yazayım istemiştim. Bizim sokağın girişinden başlamış o bayrama erişemeyenler de gözümün önüne gelmişti yazarken. Duygulanmıştım sabah sabah. Dünyaya gelen herkes er ya da geç gidecekti. Hiç kimse için yaşlılık ve ölümün istisnası yoktu. Bizim mahalleden bile daha geçen bayram camide beraber saf tutuğumuz yaşlı büyüklerimizden bazıları ebedî aleme irtihal etmişti işte.
 
O bayram sabahı yazmış olduğum yazıyı güncellliğini kaybetmesin diye aşağıya aynen aktardım. Umarım sen de bir bayram sabahı kendi mahallene ibretle bir göz gezdirirsin. Şimdi seni bizim mahallenin tasviriyle başbaşa bırakayım.
 
“-MAZİDE KALAN SOKAK
 
HİSAR MAHALLESİ,
KIRÇEŞME SOKAK.
BOLVADİN
 
SOLDAN BAKTIĞINIZDA
BUCAKLI ABA VARDI
BİZİM SOKAĞA GİRERKEN.
 
ONLARIN
ŞAHA KALKAN
ATLARI VARDI.
ÇOCUKKEN
KORKARAK VE HAYRETLE
BAKARDIK
ŞAHA KALKTIKLARI ZAMAN
ONLARA.
 
KARŞIDA
DÜBBÜLÜ'NÜN AHMEDA,
YANDAKİ
HACI YİRİKLER'İN AVLUDA
RAHMİ ABİ'MİN
ÇOCUKKEN KIRILAN
BACAĞINI SARAN
HACI YİRİKLERİN
BAYRAM EMMİ
OTURURDU.
 
DOKTOR MU VARDI
ESKİDEN?
BAYRAM EMMİ
EVVELALLAH
BİR ORTOPEDİST GİBİ
SAĞLAM SARARMIŞ
KIRIKLARI,
YERİNE KOYARMIŞ ÇIKIKLARI.
 
ALLAH HER ŞEHRE
LEVH-İ MAHFUZU'NDA YAZDIĞI
BİR KIRIKÇI ÇIKIKÇIYI,
KÜÇÜK ASKER GİBİ
BİR RADYO YA DA
SAAT TAMİRCİSİNİ
LÛTFEDERDİ O ZAMANLAR.
 
O AVLUNUN
SONUNA DOĞRU
FADİME ABA VARDI.
YALNIZ VE YAŞLI
BİR KADINDI.
 
ONUN DA KAZLARI VARDI.
OYALANIRDI İŞTE
GARİP KADIN ONLARLA.
O GİTTİ,
KAZLAR DA GİTTİ.
TIIISSSS DİYE
BİZ ÇOCUKLARI
KORKUTMALARI DA.
 
TAM KARŞIDA
BAĞIRSAKÇI
AHMEDAGİL'İN EVİ VARDI.
O EVİN KIZI UMMUHAN
İLKOKULDAN
SINIF ARKADAŞIMDI.
ŞİMDİ HERHALDE
ADAPAZARI'NDA.
AZ MI ÖDEVLERİNE
YARDIMCI OLMUŞTUM?
 
AHMEDA'NIN
OĞLU SELİM ABİ
RAHMİ ABİM'İN
ÇOCUKLUK ARKADAŞIYDI.
VEFAT ETMİŞ O DA.
SESSİZ SAKİN,
KALENDER BİR ADAMDI
SELİM ABİ,
ÖYLE HATIRLIYORUM.
 
SOL KARŞIDA
TERZİ MUSTAFA VARDI.
TİTİZ ADAM DENİRDİ.
ONUN KARISI
İBBET ABA SAĞ AMA.
ASLINDA İFFETTİR ONUN ADI
AMA HALK KİMİ NASIL
ADLANDIRIRSA
O ÖYLE GİDERDİ.
 
HACI YÖRÜKLER'İN
ZAMANLA
HACI YİRİKLER'E
DÖNÜŞTÜĞÜ GİBİ.
 
SAĞ BAHÇE KOMŞUMUZ
KELHASANSEYİN'İN
MISTIK'DI.
ŞİMDİ
REKOR DİYE BİLİRİZ.
OĞLU REKORUN ABDİL DE
BENİM MAHALLEDEN
SAMİMİ ARKADAŞIMDI.
GECE GÜNDÜZ BERABERDİK
HEM MAHALLEDE
HEM DE ÇARŞIDA.
HÂLÂ GÖRÜŞÜRÜZ.
 
REKOR'UN İBRAHİM DE KOMŞUMUZDU.
O NE TEMİZLİK TAKINTILI
ADAMDI YAHU?
GÜNDE ÜÇ KEZ
DÜKKAN CAMLARINI SİLERDİ.
 
KADRİYE CAMİİ'NE
DÖNEN YOLUN
BİR KÖŞESİNDE
GAZETECİ ORHAN'IN BABASI
BAŞÖĞRETMEN
ALİ EFENDİ'NİN
EVİ VARDI,
DİĞER KÖŞEDE DE
TAPUCU EKREMGİL'İN.
 
TAPUCU EKREM
BABAMIN HALAOĞLUDUR.
RİCAL-İ DEVLETTİR.
TEĞMEN OLAN
OĞLU NECİP'İ
ŞEHİT VERMİŞTİR
BU TORAKLARA.
 
CAMİYE DÖNMEDEN
İLERLERSEN
SAĞDA TERZİ HACELİ KÜÇÜKKARTALGİLİN EV,
SOLDA KIRÇEŞME,
ÇEŞMENIN ARDINDA DA
YÜNCÜ FATİHLER'İN EVİ VARDI.
 
MAHALLEYİ
ŞİMDİLERDE
TEMSİL EDEN DE
YÜNCÜ FATİH KALMIŞ ZATEN.
 
KENDİSİNE ŞÜKRAN BORÇLUYUZ.
KADRİYE CAMİSİ'Nİ
YENİLETMİŞ,
KIRÇEŞMENİN BAKIMIYLA
İLGİLENMİŞ.
 
KIRÇEŞME'NİN ORADA
DALMACA'NIN ALİ'GİLİN
EVİ VARDI.
O DA İHSANİYE'DE
VEFAT ETMİŞTİ.
HATTA
CENAZE MERASİMİNE
RAHMETLİ BABAMLA
BEN DE KATILMIŞTIM.
OĞLU EMEKLİ POLİS
AHMET ARKADAŞIMDI.
 
VELHASILI
VELKELÂM,
HER BAYRAM
BOLVADİN'E GELİRİZ.
HER GELDİĞİMİZDE
AZAR AZAR
AZALDIĞIMIZI GÖRÜR,
BURUKLAŞIRIZ BİRAZ.
 
MAHALLE BÜYÜKLERİ
BİRER İKİŞER
KARA TOĞRAĞA
İLTİCA ETMEKTEDİRLER
HER YIL.
 
ÇOCUKTUK!
ÖLÜM NEDİR BİLMEZDİK!
BUGÜNLERE ERDİK,
ŞİMDİ
ÖLÜMDEN BAŞKA
NE VAR DİYORUZ ANCAK!
 
MADEM ÖLÜM VAR,
NEDEN BU KAVGALAR?
 
MADEM
MAHALLELİ AZALACAK,
NEDEN BU "SEN! BEN!" TARTIŞMALARI?
 
YAŞAMAYI
BİLMEZSEK KARDEŞCE,
NASIL YAŞARIZ
BU MAHALLEDE?”