TRABZON

Cennetten bir köşe... Yemyeşil... Şırıl şırıl akan sular... Gölün etrafında dolaşan insanlar... Arap... Amerikalı... Alman.
Yemek yiyenler... Nargile içenler... Alışveriş yapanlar.



Gündüzleri hareketli... Geceleri ise renkli.
Oteller... Moteller... Trabzon Valisi İsmail Ustaoğlu söyledi, "Yatak kapasitesi 10 bin." Tamamı dolu.



Uzungöl'e giderken... Uzungöl'den dönerken... Araç kuyruğu konvoy gibi.
Yine Vali Uzunoğlu'dan dinledik, "Uzungöl'e günde 10 bin araç giriyor."
"Karadeniz'in banknot matbaası" denilse yeridir.

***

'CENNETTE YAŞAMAK'

Ahmed Misbah Ammar... Medineli... "Kaçıp kaçıp Uzungöl'e geliyorum" dedi:
İlk defa 1993'te geldim... Cenneti keşfettim... Her yıl, Suudi Arabistan güneşinden kaçıp soluğu Uzungöl'de alıyorum.
Türkçesi mükemmel.



Karadeniz'i adım adım gezmiş... Bilmediği yer yok.
Ama... "Uzungöl bir başka" diyor:
Cennet... Şifa kaynağı... Hasta olmazsın... Hastaysan iyileşirsin.
Ahmed... Uzungöl'e yalnız gelmiyor... Peşine takılıp gelen çok... "Cennette yaşamak" için.

***

ARAPLARIN 'ÖNEMLİ SORUNU'

Gazeteci olduğumuzu öğrenince, "Araplar" etrafımızı sardılar.
Önemli bir sorunları varmış... Anlattılar.
Yazmamızı istediler... Ve ilgililere aktarmamızı.
Arapların önemli sorunu şu:
Havaalanında... Pasaport polisleri, erkek.



Arap kadın turistlerin başları kapalı... Bir kısmının sadece gözleri açıkta.
Pasaport polisi haklı olarak, yüzünü görmek istiyor.
Arap kadını ise... Kocasından başkasına yüzünü göstermek istemiyor.
Ve istekleri:
Trabzon Havaalanı'nda... Pasaportta... Kadın polis de olsun.
Söz verdik... "Yazacağız" diye.
Öyle sevindiler ki... Bize, Medine hurması ikram ettiler.

***

DURSUN ALİ İNAN

Uzungöl'ün ilk girişimcisi... Oteli, lokantası var... 48 yıllık tesis.
Uzungöl'de müze kurmuş... Hayli büyük... Gezen çok.



Tahtadan otomobil
 yapmış... Çalışıyor... Bindik.
Tahtadan otobüs... Evet, o da var.
İlk alabalık havuzu, yine onun.



Bölgeyle öyle bütünleşmiş ki... Uzungöl'de bir caddeye onun adı verilmiş.
Dursun Ali İnan'ın otelinde... Lokantasında... Müzesinde... Duvarlarda, seçme sözler yazılı... Yüzlerce... Birkaçını not ettik... Resimledik:



 Bozuk olunca maya, ne ar tanır ne hayâ.
 Silahı bilmem ama boş insanı şeytan doldurur... Yılmaz Güney.
 En büyük musibet, musibetin nereden geldiğini bilmemek.
 İz bırakanlarla arada basit bir fark var... Onlar ömür boyu gayret ediyorlar... Sen ömür boyu hayret ediyorsun... Mehmet Akif Ersoy.

***

OTEL OTEL DOLAŞTIK

Birkaç otele uğradık... "Yer var mı?" diye... Yok... Yok... Yok.
Otellerde... Motellerde... Tek boş oda yok.
Konaklama... Oda, kahvaltı... Kişi başı 50 dolar... 70 dolar... 100 dolar.
Dikkatinizi çekeriz... Oda fiyatı değil... Kişi başına fiyat.
Zira... Bir odada 3 kişi kalabilir... Ödenecek para da ona göre.
Karadenizli... Öylesine misafirperver ki...
Birkaç otelci... "Otelde yer yok ama sizi evimde misafir edeyim" dedi.

***

BUYRUN YEMEĞE

Avrupalı turist... Alabalık yiyor... Et veya tavuk yiyor, ızgara... Pide yiyor... Kıymalı... Kaşarlı.
Arap turist... Etli kepse yiyor... Pilav... Üstünde et var... 275 lira.
Arap... Mutlaka et yiyecek... Adana kebap... Urfa kebap, patlıcanlı... Döner... Pirzola... Hesap önemli değil.
Uzungöl'de... Lahmacun 25 lira... Kaşarlı pide 80 lira.
Lokantalar... Tıklım tıklım.
Servis... Temizlik... Valiliğin ve belediyenin kontrolü... Tam puan.

***

 

TÜRKİYE... TEKSTİL CENNETİ

Barış Keleş... Trabzon merkezde iki mağazası var... Uzungöl'de de iki mağazası... Bir mağaza da Gürcistan'da... Barış Jeans.
Barış'ın işi tekstil... Dedi ki:
Türkiye tekstil cenneti... Dünyanın bütün önemli markaları Türkiye'de var... Avrupalı da tekstil ürünleri alıyor, Arap da... Zira çok ucuz.
Barış'ın ucuz dediği gömlek, bin lira.
Turistin parasıyla... 50 dolar civarı. Amerikalı ve Arap'a göre, bedava.
Barış'ın, Uzungöl'de bir mağazası vardı... Yazları açardı.
Şimdi iki mağazası da, yaz-kış açık.
Uzungöl'de herkesten dinlediğimiz sözleri, Barış da seslendirdi:
Turizmde bütün zamanların rekorunu kırıyoruz... Allah, bin bereket versin.

***

ÇARŞI... ÇOK CANLI

Markete girdik... Turist dolu... Her milletten.
Memleketlerine götürmek üzere, bir şeyler alıyorlar... Örneğin;



Sürmene bıçağı alan çok... Lokum... Fındık... Fındık ezmesi... Magnet... Kolonya... Bal alan da çok... Beton helva... Peştamal... Çay... Kemençe alan bile var.
Özgür Özdemir"Abi marketi boş ver... Asıl para kuyumcuda dönüyor" dedi... Doğru.
Trabzon işi telkâri... Hasır bilezik... Altın... Gümüş.
Dükkânlar geç saatlere kadar açık.
Alan da memnun, satan da.

***

YAYLADA BİR GÜN

Uzungöl'e veda... Dursun Ali İnan, Barış Keleş, diğer dostlar bırakmak istemediler... Fakat...
Yaylaya randevumuz var...
Parma Yaylası... Sadık Albayrak bizi bekliyor.
Yarın... Yayla sohbeti.