Glokom, sinsi bir şekilde ilerleyerek görme kaybına yol açabilen bir hastalıktır. İstanbul Atlas Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hanefi Çakır, glokomun belirtiler göstermeden ilerlediğini ve görme hasarının geri döndürülemez olduğunu vurguluyor. Bu nedenle, hastalığın erken evrede teşhis edilmesi hayati önem taşıyor.
Dünya Glokom Günü ve Bilinçlendirme Çalışmaları
Her yıl 12 Mart'ta Dünya Glokom Günü'nün anıldığını ve 8-14 Mart tarihleri arasında Dünya Glokom Haftası'nın kutlandığını belirten Prof. Dr. Hanefi Çakır, glokomun farkındalığını artırmak için yapılan bu etkinliklerin önemine dikkat çekiyor.
Glokomun Tanımı ve Belirtileri
Göz içi basıncının artması ve optik sinir hasarının yol açtığı glokomun belirtilerinin sinsi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Hanefi Çakır, hastaların genellikle belirtileri fark etmeden ilerlediğini ve bu nedenle hastalığın "görmenin sinsi hırsızı" olarak adlandırıldığını söylüyor. Hastaların, genellikle belirtileri fark etmeden ilerlediğini ve bu nedenle hastalığın "görmenin sinsi hırsızı" olarak adlandırıldığını ifade ediyor.
Risk Faktörleri ve Tanı Yöntemleri
Göz içi basıncının yükselmesinin yanı sıra, glokom risk faktörlerinin de dikkate alınması gerektiğini belirten Prof. Dr. Hanefi Çakır, glokomun tanısının detaylı muayene ve tetkiklerle konulması gerektiğini vurguluyor. Tanıda kullanılan yöntemler arasında Optik Coherens Tomografi (OCT) ve Retina Kalınlık Analizi'nin (RTA) bulunduğunu söylüyor.
Glokom tedavisinde öncelikle ilaçların kullanıldığını belirten Prof. Dr. Hanefi Çakır, ilaçların yetersiz kaldığı durumlarda cerrahi müdahale veya lazer uygulamalarının da tercih edilebileceğini ifade ediyor. Tedavinin yanı sıra, hastaların düzenli olarak takip edilmesinin de önemine dikkat çekiyor.