İnsanlar olarak, çevremizle olan ilişkilerimiz hayatımızı şekillendirir. İlk etapta ailemizle, ardından çevremizle bağlar kurarız. Hayatı gözlemleyerek öğrenir ve deneyimlerimizle büyürüz. Bu süreç, yetişkinlikte dünyaya bakış açımızı etkileyen birçok öğreti ve değer yargısıyla şekillenir. Ancak, her bireyin farklı bir bakış açısı olduğu bir dünyada, olaylara verdiğimiz anlamlar da çeşitlilik gösterir, bu da ilişkileri karmaşık hale getirir.
KENDİMİZİ ANLAMAK VE YALNIZLIK DUYGUSU
Bu karmaşık yapının içinde başkalarını anlamanın yolu, genellikle önce kendimizi anlamaktan geçer. Kendi iç dünyamızla kurduğumuz bağları anlamak için bazen yalnız kalmamız gerekebilir. Yalnızlık duygusundan kaçınan kişi, genellikle kaçınma davranışları sergiler. Bazen, kalabalık ortamlarda bile yalnızlık hissi yaşanabilir. Kimi insanlar, sürekli plan yaparak kendilerinden kaçmaya çalışır. Ancak kaçtığımız her duygu ve davranış, aslında onları anlamamızı zorlaştırır.
YALNIZLIK VE İLİŞKİLERDEKİ ANLAMI
Yalnızlık herkes için farklı anlamlar taşır. Bazı ilişkilerde bir partner, diğerine hiç alan tanımaz ve sürekli beraber olmayı tercih eder. Bu durumda, yalnız kaldığında aldatılacağını veya terk edileceğini düşünebilir. Bir planın dışında kalan kişi, kendini dışlanmış hissedebilir ve kötü konuşulacağını ve sevilmeyeceğini düşünebilir. Bazıları ise yalnız kaldıklarında yaşadıkları zorlukları düşünmekten kaçınmak için sürekli olarak arkadaşlarıyla plan yapar. Kimi insanlar ise yalnız kaldıklarında zamanı nasıl geçireceklerini bilemezler ve bu nedenle sürekli olarak başkalarıyla plan yaparlar.
YALNIZLIK KORKUSUNU AŞMA YOLLARI
Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk'e göre, yalnızlık korkusuyla başa çıkmak için önemli olan, kendimize yatırım yapmaktır. Yalnızlık korkusunu aşmak için, bir başkasına aşırı bağımlı olmak yerine kendi iç dünyamızı keşfetmeliyiz. Kendi yalnızlığımızı kabul etmek ve ondan keyif almaya başladığımızda, kaygılarımızın yerini huzurlu ilişkilere ve üretken bir yaşama bırakabiliriz.