Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından başlayan panelde moderatör AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş, Bolvadin’in AKÜ’nün kuruluşunda önemli rolü olan kadim bir ilçe olduğunu belirtti. Karakaş, konuşmasında akademik yaşamına 1993 yılında AKÜ’de başladığını belirterek, “Üniversitemizin kuruluşunun 30. yıl dönümünü kutluyoruz. AKÜ’nün 30 yılına tanıklık etmiş biriyim. 1993 yılında AKÜ’de göreve araştırma görevlisi olarak başladım. Geride kalan 30 yılın hemen hemen tamamına şahitlik ettik. Değişik kademelerde idari görevler aldık. Bu süreç içerisinde hem merkezde hem de ilçelerimizde üniversitenin gelişim sürecini hem gözlemlemiş olduk hem de katkıda bulunduk” dedi.

“AKÜ bünyesinden iki üniversite çıkaran anaç bir yapıya sahip”

Karakaş, AKÜ’nün bünyesinden iki üniversite çıkarmış köklü bir yükseköğretim kurumu olduğunu belirterek şu bilgileri paylaştı,“Üniversitemiz 1992 yılında kuruldu ama tarihi 1974 yılına kadar dayanıyor. 1974 yılında Afyonkarahisar merkezde Anadolu Üniversitesine bağlı bir Maliye Muhasebe Yüksekokulu kuruluyor. Arkasından bu okul fakülteye dönüştürülüyor. Daha sonra Afyonkarahisar merkezde ve Bolvadin’de meslek yüksekokulları kuruluyor. 1992 yılında da çıkan yasayla 21 üniversite ile birlikte Afyon Kocatepe Üniversitesi Türkiye’deki üniversiteler arasındaki yerini alıyor. Bu süreç içerisinde üniversitemiz değişik aşamalardan geçiyor. 2006 yılında Uşak ayrılarak ayrı bir üniversite oldu. Afyon Kocatepe Üniversitesi bünyesinden üniversiteler doğuran bir anaç yapıya da sahip. 2018 yılında Afyonkarahisar merkezde Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi bünyemizden ayrılarak ayrı bir üniversite oldu. Kuruluştan sonra 3 farklı üniversiteyiz. Şu an itibariyle üniversitemizde 12 fakülte, 4 yüksekokul, 1 Devlet Konservatuvarı, 14 Meslek Yüksekokulu ve 30’u aşkın uygulama ve araştırma merkezi bulunuyor. 36 bin öğrencimiz var. Bin 50 civarında akademik personelimiz ve bin civarında da idari personelimiz bulunuyor”ifadelerini aktardı.

“Fiziksel altyapısını tamamlayan üniversiteler dikey gelişimi hedefliyor”

AKÜ’nün fiziksel altyapısını önemli ölçüde tamamlamış bir üniversite olduğunu ifade eden Karakaş, “Başka ülkelerin üniversite kampüsünden daha üstün özellikleri olan hem akademik hem fiziksel altyapı itibariyle bir kampüse sahibiz. Türkiye’de devlet üniversitelerimizin hemen hemen tamamı fiziksel ve akademik altyapısını önemli ölçüde tamamlamış üniversitelerdir. Bundan sonra akademi camiasından beklenen daha nitelikli dikey gelişme diye tanımladığımız gelişme trendini takip etmektir. Nitelikli yayınlar, projeler ve patentler üretmek, nitelikli eğitim-öğretim faaliyetleri gerçekleştirmektir. Akademi camiasından bu beklenti var. Biz de artık programımızı bu şekilde yürütüyoruz” diye konuştu.

“Bolvadin beşeri sermayesi olan bir şehir”

Karakaş, Bolvadin’in entelektüel ve beşeri sermayesi olan bir şehir olduğunu belirterek, “Bolvadin kadim bir şehir. Kadim bir kültürü olan üniversite atmosferini tolere edebilecek bir yapıya sahip olan bir şehir. Entelektüel ve beşeri sermayesi olan bir şehir” dedi. Bolvadin’de üniversite varlığının 1992 öncesine dayandığını anlatan Karakaş şunları belirtti,“Bolvadin’de üniversitenin varlığı 1992 yılı ile başlamıyor. 1977 yılında Milli Eğitim Bakanlığı YAYKUR’a bağlı meslek yüksekokulu düzeyinde bir okul süreci başlıyor. 1982 yılında Anadolu Üniversitesine bağlı Bolvadin Meslek Yüksekokulu kuruluyor. 1992 yılında da üniversitenin kuruluşu ile birlikte Afyon Kocatepe Üniversitesine bağlanıyor. Akabinde de 2010 yılında Bolvadin Uygulamalı Bilimler Yüksekokulunun kuruluş süreci başlıyor. 2021 yılında Yüksekokulumuz Fakülteye dönüştü. Bugün itibariyle Bolvadin Meslek Yüksekokulu, Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi ve bir de Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesine bağlı Sağlık Meslek Yüksekokulu bulunuyor.”

19.Dönem Milletvekili Ethem Kelekçi AKÜ’nün Bolvadin’deki geçmişini anlattı

TBMM 19. Dönem Milletvekili ve eski Bolvadin Belediye Başkanı Ethem Kelekçi ise 1970’lerin sonundan başlayarak uzun süre üniversite için emek verdiklerini anlattı. Sürece dair Kelekçi şu bilgileri paylaştı, “1977 yılında Bolvadin’imizde orta dereceli okul eksiği kalmamıştı. Liselerimizde süper lise vardı. Endüstri ve teknik liselerimiz vardı. Bu kalabalık orta dereceli okulların bulunduğu bir yerde bir de yurt yaptırmak için Ankara’ya gittik. Yurtlar Genel Müdürlüğüne vardık ve durumu anlattık. Başkan biz yüksekokul ve yurtların olduğu yerde yurt yaparız dedi. Ankara’dan geldik; okul müdürü arkadaşlarımızla bir dosya hazırladık. Hazırlanan dosyayı Ankara Beşevler’deki Yüksekokul Başkanına götürdük. Belli bir zaman sonra Milli Eğitim Müsteşarına getirdik. O zaman YÖK yoktu. Milli eğitim bakanına dosyayı götürdük. Orada karar alınınca Afyonkarahisar Vilayetinin büyük yardımını gördük. Yüksekokul var ama yüksekokulu süslemek lazımdı. Şehabettin Yiğitbaşı’na gittik. Şehabettin abiye durumu anlattık. İzmir senatosundan 5-6 profesör izni alındı. İzin tamamen Şehabettin abimin uğraşması ile oldu. Biz belediye olarak misafirhane ayarladık. Cumartesi-Pazar günlerine program yapıldı. Cumartesi-Pazar programlarında pazarlama, işletme ve muhasebe vardı. Her cumartesi öğretim üyelerini İzmir’den alırdık. Derslerini verirlerdi ve tekrardan İzmir’e gönderirdik. Yüksekokul 3-5 sene YÖK kuruluncaya kadar böyle devam etti. Ondan sonra YÖK kurulunca bizi Eskişehir’e bağladılar. 1991 yılında da milletvekili oldum. Afyonlular olarak bir toplantı yaptık. Sayın Süleyman Demirel’i davet ettik; toplantımıza katıldı. İyi netice aldık. Bütün Afyonlular üniversite istiyoruz dedi. 1992 yılında ise üniversite kararı çıktı”dedi.

“Öğretim Üyeleri Ders Vermek için İzmir’den geliyordu”

Mimar Şerafettin Gürlek ise Bolvadin Meslek Yüksekokulunun 1978 yılında Milli Eğitim Bakanlığına bağlı olarak kurulduğunu belirterek, “1978 yılından günümüze kadar 44 yıldır hizmetimiz aktif olarak devam etmektedir. Yüksekokulumuz ilk kurulduğunda eğitimlerini eski Rektörümüz Prof. Dr. Şehabettin Yiğitbaşı’nın İzmir Ege Üniversitesi öğretim üyelerinin katkıları sayesinde sürdürülmüştür. Bahse konu akademisyen hocalarımız genellikle cumartesi günü gelip pazar günü ise İzmir’e giden otobüslere yetiştirmek üzere Çay’a götürürdük. Eğitim ve öğretim maksatlı ilçemize gelen akademisyen arkadaşlarımızı dönemin belediye başkanı Ethem Kelekçi abimin tahsis ettiği belediye misafirhanesinde ağırlardık. Akademisyen hocalarımızın İzmir Bolvadin yolculukları yüksekokulumuzun Anadolu Üniversitesine bağlanması sürecine kadar uzunca bir dönem devam etmiştir” diye konuştu. Bolvadin Meslek Yüksekokulunun Anadolu Üniversitesine bağlanmasıyla öğretim üyelerinin çoğunlukla Eskişehir’den gelmeye başladığını aktaran Gürlek, “Yüksekokulumuz ilk olarak şimdiki Hükümet Konağının arkasında yer alan eski tarihi lisemizde eğitim-öğretim vermeye başlamıştır. Ethem Kelekçi abimiz tarafından şimdiki arsa tahsis edilmiştir” ifadelerini kullandı.

Bolvadin MYO’da 14 program ile eğitim-öğretim sürüyor

Bolvadin MYO Müdürü Prof. Dr. İbrahim Ciğerci ise meslek yüksekokulunun dünü ve bugünü hakkında fotoğraflar eşliğinde bilgiler paylaştı. Ciğerci, Bolvadin MYO’da 1980-1981 yılında uzaktan eğitimin uygulandığını belirterek, “Pandemi bize eğitim-öğretimin uzaktan yapılabileceği konusunda bize çığır açtı. Meslek Yüksekokulumuz bunu 1980-1981 yılında birinci sınıfı mektupla ikinci sınıfı ise tamamen yapmıştır. Bu programlar içerisinde doğalgaz, mekatronik ve çağrı merkezleri gibi bölümlerimiz bizi diğer üniversitelerin meslek yüksekokullarından ayıran hakikaten en önemli kazanımlarımızdandır” dedi. Ciğerci, Bolvadin MYO ile ilgili olarak şunları söyledi, “Üniversitemiz gibi meslek yüksekokulumuz da hakikaten serpilip gelişen çınar ağacına benzetiyorum. Bu çınar ağacının en büyük köklerinden ve uzayan dallarından biri Bolvadin Kırkgöz Kampüsü olduğuna inanıyorum. Günümüzde 14 program, 35 öğretim elemanı ve bin 420 öğrenci ile eğitim öğretim faaliyetlerimize devam ediyoruz. Günümüz koşullarında teknoloji çağında yaşıyoruz. Bu çağın gerekliliklerini yerine getirecek altyapı ve donanıma sahibiz. 25 adet dersliğimiz ve çeşitli laboratuvarlarımız var.”

Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Fişne ise fakültenin AKÜ’nün en genç fakültesi olduğunu belirterek, şunları söyledi,“Bolvadin Uygulamalı Bilimler Fakültesi en genç fakülte. 2010 yılında Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu olarak kuruluyor. 2021 yılında Uygulamalı Bilimler Fakültesine dönüyor. 2010-2011 eğitim-öğretim yılında Muhasebe Bölümünde aktif eğitim vermeye başlıyor. Bir yıl sonra Lojistik Bölümü açılıyor ve öğrenci alıyor. 2017-2018 yılında da Bankacılık ve Sigortacılık Bölümü açılıyor. İlk iki bölümümüz kapsamını değiştiriyor. Muhasebe Bölümümüz; Muhasebe ve Finans Yönetimi adını, Lojistik Bölümümüz ise Lojistik Yönetimi adını alıyor. Şu anda bu 3 bölüm aktif olarak devam ediyor. Bu 3 bölümde bizim verdiğimiz eğitimin en önemli ayırt edici niteliği uygulamalı eğitim olmasıdır. İşletme ve Meslek Eğitimi dersimiz var. Her yıl son sınıfın her öğrenci bahar döneminde hocalar tarafından belirlenen uygun şartları taşıyan kurum ve kuruluşlarda öğrenciler bir dönem iş başı yapıyorlar. Bu bizim için mezunlarımızın iş bulması aşamasında çok önemlidir. Bir diğer önemli iyileştirmeyi ise 2022 yılı içerisinde gerçekleştirdik. Önümüzdeki dönem 2. Sınıflarla uygulamaya başlayacağız. Çift anadal programları başlattık. Burada öğrenci başarı şartlarını tamamlayarak başka bir bölümden ikinci diplomayı alıyor. Öğrenciye iki diploma verme imkanımız var. Özellikle bizim bölümlerimiz özel sektöre yönelik yabancı dil ihtiyacı var. Mesleki Yabancı Dil eğitimlerini seçmeli İngilizce hazırlık sınıfında başlatmak istiyoruz.”

Panel, AKÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karakaş’ın panelistlere teşekkür etmesi ile son buldu. ODAK HABER MERKEZİ

 

Editör: TE Bilisim