Yurdunuseven, 28 Şubat'ın Türkiye siyasi tarihinde kara bir leke olduğunu ifade ederek, Refahyol Hükümeti'nin, Milli Güvenlik Kurulu toplantısında alınan kararlar sonrası devletin, askerî bürokrasinin liderliğinde yeniden şekillendirildiğini söyledi. Bu durumun bir nevi silahlı yetki gaspı olduğunu vurguladı. 28 Şubat'ın gerekçesinin her zaman "irtica ile mücadele" olduğunu ancak irtica tanımının belirsiz olduğunu ve asla karşılığının olmadığını dile getirdi. Darbecilerin sadece mütedeyyin kesim değil, tüm Türkiye için demokrasi kaybına neden olduğunu belirtti.
Yurdunuseven, 28 Şubat'ın aslında büyük resmin bir parçası olduğunu ve kapatılan İmam Hatip okulları ile Kuran kurslarının mütedeyyin kesimi darbenin temelini oluşturduğunu söyledi. Bu dönemin, FETÖ'nün okullarının dokunulmaz olduğu bir süreç olduğunu belirtti. Ayrıca, 28 Şubat'ın 15 Temmuz darbesinin temelini hazırladığını ifade etti.
Ülkemizin 50 yıl geriye götürüldüğünü dile getiren Yurdunuseven, bu darbelerle ilgili olanların artık tarihin çöplüğünde yerlerini aldığını söyledi. Milletin askerini peygamber ocağı gibi sevdiğini ve bu darbeci generallerin artık geçerli olmadığını vurguladı.
Son olarak, 28 Şubat sonrası yaşanan zulümlere ve başörtüsü tespitlerine dikkat çekerek, bu dönemin artık geride kaldığını ve unutulacağını ifade etti.
