17 Ağustos 1999’da, 7,5 şiddetinde yaşanan, merkez üssü Kocaeli’nin Gölcük ilçesi olan deprem İzmir’e kadar pek çok ilde hissedildi. Arkasında büyük bir yıkım bırakan 99 depremi yaraları ve acılarıyla hala ilk günkü acısı ile yürekleri yakıyor. Gece 03:02'de meydana gelen felakete vatandaşlar uykusunda yakalandı.Depremde resmi kayıtlara göre19 bine yakın kişinin öldüğü, 49 bine yakın kişinin yaralandığı ve 6 bine yakın kişinin de kaybolduğu biliniyor. 45 saniye süren deprem, ihmal ve plansız yerleşim sonucu bir sürü hayatı kararttı.

UZMANLAR AÇIKLAMIŞ

Sesimi duyan yok mu” sözleri ile hafızalara kazınan Marmara Depremi’nin bu kadar can ve mal kaybına sebep olması ise Jeoloji Mühendisleri Odası’nın 1999’da yayımladığı rapora göre en önemli 3 nedenden kaynaklı.Aktif fay zonu, sulu alüvyon zemin, yapım hataları. Aktif fay zonu hakkında “Aktif fay hattı önceden bilinmesine karşılık bu hat boyunca yoğun yapılaşma ve yüksek nüfus potansiyeli hasar ve can kaybını artırmıştır. Fay zonundan uzaklaştıkça özellikle yamaçlarda ve dağ eteklerinde hasarın olmadığı veya çok az olduğu görülmektedir” diyen uzmanlar sulu alüvyon zemin için ise “ Bolu-Yalova arasında fay zonu ve yakın çevresi, son derece yumuşak ve gevşek tutturulmuş kil, kum ve çakıl depolarından ve alüvyon zeminden oluşmuştur. Bu tür zeminler mevcut deprem şiddetini birkaç misli artıracak olumsuz özelliklere sahiptir” dedi.

İHMALLER ÖLDÜRDÜ

Bölgenin 1. derece deprem bölgesi sınırları içinde olduğunu belirten uzmanlar, yapım hataları için “Bölge 1. derece deprem bölgesi sınırları dahilindedir. Hal böyleyken ve deprem yönetmeliklerine uyulması zorunlu iken, depremdeki ağır hasar ve yüksek oranlı can kayıplarının önemli bir bölümü de, yapım hataları, zemin şartlarına uymayan yanlış temel tasarımları, kötü işçilik ve inşaatlarda kullanılan yapı malzemesi hataları ve çürüklüğünden kaynaklanmaktadır”diyerek facianın neden bu kadar can ve mal kaybına neden olduğunu açıklamıştı.

GEREKEN ÖNLEMLER ALINMALI

Yapıları daha ucuza mal etmek için malzemeden çalan müteahhitlerin ihmalleri ve yetkililerin gerekli önlemleri almamasından kaynaklı olarak büyük yıkımlar yaşanan olaydan hala ders çıkarılmamış, yeterli önlemler alınmamış olduğunu yakın zamanda İzmir depreminde teyit etmiş bulunuyoruz. Birçok olumsuz sonuçlara sebep olan bu depremin ardından yapım hatasından kaynaklı olup çöken binaların müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava açılmış, bu davalardan 1800’ü hukuki boşluk sebebiyle cezasız sonuçlanmış, kalan 300 davadan 110’una ceza verilmiş, diğer davaların pek çoğu ertelenmiş ve daha sonra zaman aşımına uğradığı gerekçesiyle düşmüştür. ODAK HABER MERKEZİ

 

 

Muhabir: TE Bilisim