Afyonkarahisar’da tarihin izlerini taşıyan geleneksel el zanaatlarından biri olan demircilik, Solak ailesinin özverili çalışmasıyla ayakta kalmaya çalışıyor. Dedelerinden kalan mesleği babalarından devralan ve şimdi kendileri sürdüren Niyazi ve Ahmet Solak kardeşler, modern teknolojinin gölgesinde unutulmaya yüz tutan bu sanatı yaşatma mücadelesi veriyor.
“ÇEKİÇLE TER DÖKÜYORUZ, ZANAATIMIZI YAŞATIYORUZ”
57 yaşındaki Niyazi Solak, henüz 6 yaşındayken demircilikle tanıştığını belirterek mesleğe olan tutkusunu şu sözlerle dile getirdi:
“Sağlığımız el verdikçe bu mesleği severek sürdüreceğiz. Gerçek bir el zanaatı bu. Eski tarihi evlerin ve binaların demir aksesuarlarını yapıyoruz. Ne yazık ki evlatlarımız bu mesleği seçmedi, başka işler yaptılar. Şimdi kardeşimle ve oğlumla birlikte çalışıyoruz. Yorucu bir iş, sürekli ayakta ve fiziksel güçle çalışıyoruz. Ama aynı zamanda hakiki bir spor gibi geliyor. Yerine göre günde 8-10 saat çalıştığım oluyor.”
“BİZDEN SONRA GELEN OLMADI, SON NESİLİZ”
54 yaşındaki Ahmet Solak da demircilik mesleğini dedelerinden miras aldıklarını belirterek şöyle konuştu:
“1971 doğumluyum, abimle birlikte yıllardır bu mesleği sürdürüyoruz. Dedemizden babamıza, oradan da bize kaldı. Ancak bizden sonra devam ettirecek kimse kalmadı. Son nesil olarak bu mesleği ayakta tutmaya çabalıyoruz. Yaptığımız işler hep geçmişten kalan kapı tokmakları, kargaburnu tokalar, hayvan zincirleri gibi ürünler.”
ZANAATKARLARIN SESSİZ MÜCADELESİ
Gelişen sanayiye ve seri üretime rağmen, Solak Kardeşler’in atölyesinde çekiç sesleri hâlâ yankılanıyor. Her vuruşta bir geçmişin hatırası, bir emeğin izleri saklı. Afyonkarahisar’ın kültürel mirasını temsil eden bu zanaat, belki de son temsilcilerinin ellerinde tarihsel bir yolculuğa devam ediyor.