Kars’ta yer alan ve Anadolu’nun kapısı olarak bilinen Ani Ören Yeri’nde yürütülen arkeolojik kazılar, kadınların emeğiyle şekilleniyor. UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde bulunan tarihi alanda bu yıl 130 kişilik ekiple sürdürülen çalışmaların önemli bir kısmını kadın akademisyenler ve öğrenciler yürütüyor. Kazı evinde ve sahada aktif görev alan 80 kadın, buluntuları temizleyerek ve restore ederek bin yıllık eserleri gün ışığına çıkarıyor.
Kazı Başkanlığını Doç. Dr. Muhammet Arslan’ın üstlendiği ekip, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Kafkas Üniversitesi’nin ortaklığıyla hem kazı hem de koruma ve çevre düzenleme faaliyetlerini eş zamanlı sürdürüyor. Arslan, “Her alanda olduğu gibi kadınlarımız bu çalışmaların da merkezinde. 1000 yıllık eserlerin yeniden hayat bulmasında kadın hocalarımız ve öğrencilerimizin büyük katkısı var” ifadelerini kullandı.
BİN YILLIK ESERLER YENİDEN HAYAT BULUYOR
Ani kazılarında taş, toprak, kemik ve tekstil parçalarına kadar pek çok buluntu gün yüzüne çıkarılıyor. Çalışmalara katılan öğrenciler, tarihi eserlerin korunmasına katkı sunmanın heyecanını yaşadıklarını dile getirdi. Atatürk Üniversitesi öğrencisi Tuana Karataş, “1000 yıl önce başka bir kadın tarafından kullanılan bilezik parçalarını bugün bizler gün yüzüne çıkarıyoruz. Bu eşsiz bir deneyim” dedi.
Yıldız Teknik Üniversitesi öğrencisi Gülizar Başak ise gönüllü olarak katıldığı kazılarda tarihi eserlere dokunmanın kendisi için çok değerli olduğunu belirterek, “Burada olduğum için çok mutluyum. Bu eserleri gün yüzüne çıkarabildiğimiz için kendimizi şanslı hissediyoruz” diye konuştu.
