Hakimler Savcılar Kurulu Yıl Sonu Değerlendirme Toplantısı, Afyonkarahisar’da geniş bir katılımla gerçekleştirildi. Toplantıya başkanlık eden HSK Başkanı ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, yargı teşkilatının 2025 değerlendirmelerini ve 2026 hedeflerini içeren kapsamlı bir konuşma yaptı. Tunç, yargı bağımsızlığı, denetim mekanizmaları, adaletin etkinliği, dijital dönüşüm, etik ilkeler, performans sistemi ve yeni dönem atama modeline kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi.

“2026 HEDEFLERİMİZİ BİRLİKTE İSTİŞARE EDECEĞİZ”
Toplantının açılışında konuşan Bakan Tunç, Teftiş Kurulu ve Genel Sekreterlik tarafından yürütülen tüm işlemlerin titizlikle değerlendirileceğini belirterek şu ifadeleri kullandı: “Teftiş Kurulumuzun ve Genel Sekreterliğimizin yürüttüğü tüm işlem ve faaliyetleri titizlikle değerlendirecek, 2026 yılına ilişkin hedeflerimizi ve beklentilerimizi birlikte istişare edeceğiz. Yapılan denetimlerin her aşamasının ayrıntılı bir şekilde ele alınacağı bu toplantılarımızda, siz değerli katılımcıların görüş, öneri ve katkıları yargı teşkilatımızın işleyişine yön verecektir. Bu toplantı, yeni üyelerimizle yapacağımız ilk istişare olması bakımından da ayrı bir önem taşımaktadır.” Tunç, tüm üyeleri tebrik ederek toplantıların yargı teşkilatı için hayırlı sonuçlar getirmesini temenni etti.
“ADALET, İNSANLIĞIN EN YÜKSEK ERDEMİDİR”
Adalet kavramının toplumsal düzenin temel taşı olduğunu vurgulayan Bakan Tunç şöyle konuştu: “Mülkün temeli olan Adalet; insanlığın en yüksek erdemidir. Adalet, devletleri ayakta tutan ana sütun olmasının yanında devletlerin varlık sebebidir. Aynı zamanda toplumun huzurunun, barışının, mutluluğunun ve refahının sigortasıdır. Adaletin tecellisiyle her şeyin hukuk normlarına, anayasal ilkelere ve vicdani ölçülere uygun olarak şekillenmesi, güçlü bir hukuk devletinin vazgeçilmez gayesidir.” Tunç, hukuk devletlerini ayakta tutan en kritik unsurun, bağımsız, tarafsız, etkin ve güvenilir işleyen bir yargı sistemi olduğuna dikkat çekerek “Bu sistemin teminatı Hakimler ve Savcılar Kuruludur” dedi.

HSK’NIN DEMOKRATİK VE ÇOĞULCU YAPISI ANLATILDI
Bakan Tunç, Hakimler ve Savcılar Kurulunun anayasal görevlerine ve yapısına ilişkin detaylı bilgiler verdi. Son 23 yılda yapılan reformlarla yargı bağımsızlığının güçlendiğini belirtti: 2010 Anayasa değişikliğiyle yargısal denetimin yürütmeden HSK’ya devredilmesi, HSK’nın kendi sekretaryasını oluşturması, 2017’de HSK üye seçimlerinin daha demokratik hale getirilmesi, 13 üyeli çoğulcu bir yapının inşası.” Bakan Tunç, TBMM ve Cumhurbaşkanı tarafından seçilen üyelerle yasama, yürütme ve yüksek yargıyı kapsayan demokratik bir temsil modelinin oluşturulduğunu vurguladı.
“YARGININ GÖREN GÖZÜ, DUYAN KULAĞI”
Bakan Tunç konuşmasının önemli bölümünde Teftiş Kurulunun rolüne değindi. Teftişin, yalnızca bir denetim faaliyeti değil; adaletin sağlıklı işlemesi için hayati bir yapı olduğunu belirtti: “Bir ülkede teftiş güçlü ise, adalet güçlüdür; teftiş zayıfsa adaletin kırılganlığı artar. Sizler yargının gören gözü, duyan kulağı, nabzını tutan eli, vicdanını diri tutan hafızasısınız.” Tunç, birçok gecikmiş dosyanın, yanlış uygulamanın, disiplin eksikliğinin ve performans sorunlarının ancak müfettişlerin sahadaki çalışmalarıyla tespit edilebildiğini söyledi.
“KARAR GECİKMESİ TEKNİK MESELE DEĞİLDİR”
Tunç, yargıda gecikmenin vatandaşın adalet duygusunu zedelediğini belirterek çarpıcı ifadeler kullandı: “Kararların makul sürede yazılması basit bir teknik bir konu değildir; çünkü her gecikmiş kararın ardında bekleyen bir insan vardır, bir hayat vardır, bir umut vardır.” Savcılıklarda aylarca rafta bekleyen dosyaların hak arama özgürlüğünü zedelediğini vurgulayan Tunç, zamanaşımı yaklaşmış dosyaların titizlikle takip edilmesi gerektiğini söyledi.
“DENETİMİN KAPSAMI GENİŞLİYOR”
Tunç, UYAP, e-tebligat, e-duruşma, sosyal medya kullanım kuralları, erişilebilirlik ve iş yükü analizlerinin yeni dönemde denetimin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirtti. Tunç, denetim ve inceleme faaliyetlerine dair tüm verileri ilk kez detaylı şekilde paylaştı: 2024 yılında 2651 inceleme ve soruşturma dosyası, bunun 1756’sı sonuçlandı. 2025 yılında 1861 dosya, bunun 1331’i sonuçlandı. 25 Kasım 2025 itibarıyla 530 derdest dosya bulunuyor. Türkiye genelinde toplam 681 adliye var, 693 denetim birimi oluşturuldu. 2024 ve 2025 yıllarında toplam 641 adliye birimi denetlendi. Son iki yılda teftiş edilmeyen 52 adliye biriminin tamamı 2026’da denetlenecek.

“YARGININ STRATEJİK PLANLAYICISI”
Tunç, Genel Sekreterliğin yargının idari omurgası olduğunu vurgulayarak Yargının Etkinliği Bürosu ile erken uyarı sistemlerinin devreye girdiğini söyledi: “Hiçbir dosya sahipsiz kalmayacak. Geciken davalar analiz edilecek, hâkim ihtiyacı ve performans eksikliği anında görülecek.” Performans sistemi, uzmanlaşma, atamalar ve etik ilkeler” Tunç’un açıkladığı yeni düzenlemelerden bazıları: Başarılı hâkim ve savcılara Adalet Başarı Belgesi verilmesi her yıl sürecek. Yeni atama sistemi ile yetki ve atama kararnameleri birleştirilerek “tek kararname – sıfır gecikme” dönemi başlıyor. Terfi sistemi performans odaklı hale geliyor. Hâkimlerde uzmanlaşma (ceza-hukuk, idare-vergi) modeli yaygınlaşıyor. Türk Yargı Etiği Bildirgesi Rehberi 15 Ekim 2025’te kabul edildi. Performans sorunu olan hâkim ve savcılara zorunlu meslek içi eğitim geliyor.
“YARGIYA YÖNELİK HAKSIZ SALDIRILAR KABUL EDİLEMEZ”
Bakan Tunç, son dönemde artan yargı eleştirilerine de sert yanıt verdi: “2025 yılında yaklaşık 13 milyon karar veren bir sisteme münferit örneklerle gölge düşürmek; fedakârca görev yapan 25 bin hâkim ve savcımızın emeğini yok saymaktır. Yargı mensuplarına kurumsal itibar suikastı düzenlemek ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemez.” Tunç, Türk yargısının görevini Anayasa’ya ve kanunlara bağlı şekilde sürdürdüğünü vurguladı.



