Mektupta, ABD eski Başkanı Donald Trump’ın Gazze konusunda geri adım atmasında en büyük payın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ait olduğu belirtilerek şu ifadeler yer aldı:“ABD Başkanı Trump’un noktaya gelmesinde en büyük pay, hiç şüphe yok ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a aittir. Zaten başta Trump olmak üzere birçok lider de bunu itiraf ediyor.”

Yazıda, Türkiye’nin, Mısır ve Katar ile birlikte yürüttüğü diplomatik girişimlerin ateşkesin sağlanmasında belirleyici olduğu ifade edildi. Gazze’deki Türk bayraklarının, Türkiye’nin dünya barışı için ne kadar önemli bir ülke olduğunun kanıtı olduğu vurgulandı.

“TÜRKİYE’NİN DURUŞU İNSANLIĞIN ONURUNU KURTARDI”

Mektupta, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türkiye’nin uluslararası alanda kararlı bir duruş sergilediği ve bu sayede insanlık onurunun korunduğu ifade edildi: “Bir dantel gibi, ilmik ilmik hassasiyetle dokunan bir süreç sonucunda, bir nebze olsun yüzü gülen Gazzeli masumların yurtlarına dönebilmesi, insanlığın onurunu kurtaran bir görüntü oluşturdu.”

Ayrıca Türkiye’nin sadece Gazze’de değil, Rusya-Ukrayna Savaşı, Afrika’daki çatışmalar ve Pakistan-Afganistan geriliminde de etkin rol oynadığına dikkat çekildi.

“MAZLUMLARIN YANINDA, ZALİMLERİN KARŞISINDA”

Okur, Erdoğan’ın “Dünya beşten büyüktür” sözüyle somutlaşan duruşunu hatırlatarak, bu vizyonun Türkiye’yi dünya barışının merkezine taşıdığını belirtti: “Mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olma ilkesi Türkiye’ye şiar eden Sayın Cumhurbaşkanımız sayesinde ülkemiz dünya barışının en önemli unsurlarından biri haline gelmiştir.”

“KENDİLERİNE FAYDASI OLMAYANLARDAN ÜLKEYE HAYIR GELMEZ”

Mektubun devamında, CHP’ye yönelik sert eleştiriler dikkat çekti. Okur, ana muhalefet partisinin Türkiye’nin uluslararası itibarını zedeleyen bir tutum sergilediğini ileri sürerek şu sözleri kullandı: “Neredeyse tüm dünya mazlumlarının umudu haline gelen Cumhurbaşkanımızla uğraşacağım diye TBMM açılışına bile katılmıyorlar. Hırsızlık ve yolsuzluktan tutuklanan belediye başkanlarını savunmakla meşguller.”

Okur, partideki iç çekişmelere de değinerek, “birbirini şikayet ederek kuyusunu kazma süreci” ifadeleriyle CHP yönetimini eleştirdi.

“BİR YANDA DÜNYA LİDERİ, DİĞER YANDA GÜVENSİZLİK”

Mektubun sonunda, Türkiye’nin iç siyasi tablosu iki farklı uçla karşılaştırıldı:

“Bir yanda dünya lideri, güvenilir liman Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan; diğer yanda kendi partililerinin bile güvenmediği, ülke ve dünya barışı için en küçük katkıyı dahi yapamayan CHP’nin başındaki kukla genel başkan…”

Okur, yazısını “Selam Hüda’ya tabi olanların üzerine olsun” diyerek sonlandırdı.

İŞTE O OKUR MEKTUBU;

"

SELAMÜNALEYKÜM

DÜNYA LİDERİ CUMHURBAŞKANIMIZ RECEP TAYYİP ERDOĞAN

Hiç merak ettiniz mi, bundan yaklaşık 1 yıl önce Gazze’yi tatil köyü yapmak isteyen Trump, İsrail’in geri çekilmesini kabul edecek noktaya nasıl geldi? O barış anlaşması veya her ne derseniz deyin, ateşkes sürecine nasıl Türkiye, Mısır ve Katar ile birlikte diğer dünya liderlerini arkada fon malzemesi yaparak imza attı?

ABD Başkanı Trump’ın bu noktaya gelmesinde en büyük pay, hiç şüphe yok ki Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a aittir.

Zaten başta Trump olmak üzere birçok lider de bunu itiraf ediyor.

Afyon’da Haftada 22 Bin Öğrenciye Sıcak Çorba
Afyon’da Haftada 22 Bin Öğrenciye Sıcak Çorba
İçeriği Görüntüle

Hatta Yunan basını, “Erdoğan ve Trump’ın arkasında fon malzemesi olduk” diye isyanını dile getirdi.

Peki bu noktaya nasıl gelinebildi?

Katil, soykırımcı İsrail ve başındaki eli kana doymayan Netanyahu’ya nasıl “Dur artık” anlamına gelen bu ateşkes imzalanabildi?

Nasıl rehineler iade edilerek aileleri sevindirilebildi?

Bu noktaya gelişte Türkiye’nin, Sayın Cumhurbaşkanımız öncülüğünde kararlı ve sabırlı duruşu, BM başta olmak üzere birçok ulusal ve uluslararası platformda gerçekleri korkusuzca haykırması ve bu sese çeşitli ülkelerden gittikçe artan sayıda sağduyu ve vicdan sahibinin katılması etken oldu.

Tabir caizse bir dantel gibi, ilmik ilmik hassasiyetle dokunan bir süreç sonucunda, bir nebze olsun yüzü gülen Gazzeli masumların yurtlarına dönebilmesi, belki de insanlığın onurunu kurtaran bir görüntü oluşturdu.

Gazze’deki Türk bayrakları ve süreçte Türkiye’nin olmasını istedikleri görüntüler, Türkiye’nin dünya barışı için ne kadar önemli olduğunu ispat etmeye kâfi değil mi?

Daha önce insanlık onuru için harekete geçen Mavi Marmara (Sumud) filosunda ve aktivistlerin salıverilişi sürecinde de önemli rolü Türkiye üstlendi.

Rusya-Ukrayna Savaşı, Afrika’daki çekişmeler, Pakistan-Afganistan Savaşı başta olmak üzere tüm dünya çatışmalarında tarafların itibar ettikleri en önemli ülke şüphesiz Türkiye.

Peki Türkiye bu noktaya nasıl gelebildi? Nasıl bir dünya gücü olabildi?

Burada da en önemli etken, “Mazlumların yanında, zalimlerin karşısında olma” şeklinde ifade edilebilecek ilkeli duruşu Türkiye’ye şiar eden, “Dünya beşten büyüktür” haykırışı ile işlevselleşen BM düzenini sallayan Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan değil midir?

Onun adaletli ve kararlı duruşu sayesinde Türkiye, dünya barışının en önemli unsurlarının başında gelmektedir.

Türkiye’nin bu asil ve adil çalışmaları dünya kamuoyunda önemli yankı yaparken, içerde özellikle ana muhalefet partisi CHP ne yapıyor?

Neredeyse tüm dünya mazlumlarının gururu ve umudu haline gelen Sayın Cumhurbaşkanımızla uğraşacağım diye milli iradenin tecelli ettiği TBMM açılışına katılmıyor.

Öncelikle hırsızlık ve yolsuzluktan tutuklanan büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarını savunup, Türkiye’yi dış platformlara şikâyet etmekle meşgul. Bir de bildiğimiz klasik yumruklu kurultaylar, mahkemelerin gölgesinde devam eden parti seçimleri.

Asla güven yok, birbirini şikâyet ederek kuyusunu kazma süreci çok.

Allah aşkına kendilerine faydası olmayan bu insanlardan ülkeye ne hayır gelir, dünyaya ne hayır gelir?

Bir yanda dünya lideri, güvenilir liman Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan; diğer yanda kendi partililerinin bile güvenmediği, hırsızlıkları ve yolsuzlukları cansiperane savunan, ülke ve dünya barışı için en küçük bir katkıyı bile yapamayan CHP’nin başındaki kukla genel başkan…

Varın memleketin encamını ve gidişatını siz değerlendirin.

Selam Hüda’ya tâbi olanların üzerine olsun.

KARDEŞ KAL TÜRKİYE"

Kaynak: ODAK HABER MERKEZİ